Bir gönül sultanı...

“Ben, diğer insanları izlemeyi bıraktım. Tamamen bu örnek insana odaklandım...”

 

Yanlış hatırlamıyorsam 1977 yılının nisan ayı idi... Bir pazar gününde birkaç arkadaşla beraber gezmeye çıktık. İzmit Akça Camii’ni geçtikten sonra tren yolu istikametine doğru yürümeye başladık. Yaklaşık 200 metre yürüdük. Yarı ahşap binaların bulunduğu sokakta az sayıda insan topluluğu gördük. İki üç katlı evlerin arasındaki sokakta bulunan insanlara doğru hareket ettik. Merakımız bizi az sayıda insanlara yöneltmişti. İnsanlar arasına daha katılmamıştık ki gözüme bir anda bir insan ilişti. Ben ona pürdikkat bakmaya başladım. O da ne? Yaklaşık 20-30 m uzağımda bir insan duruyordu. Kıyafetleri düzgün pırıl pırıl, nurani özellikte, ayakkabıları yeni ve boyalı, giydikleri yeni ve tertemiz, gereksiz yere konuşmaktan sakınan görüntü sergileyen bir insan…

Yüksek vasıflı bu insanı görünce hatırıma daha önce çevremde anlatılan sırlar âlemi insanları geldi. Âdeta donakalmıştım. Ben, diğer insanları izlemeyi bıraktım. Tamamen bu örnek insana odaklandım. Heyecanlandım ve yüzüm kızardı. Bir gönül insanını ya da bir İslam âlimini izliyordum düşüncesi hâkim oldu. Benim durumumu gören arkadaşlarımdan biri, Turan İlhan bana yaklaşarak “Gördüğün zat, büyük âlim Hüseyin Hilmi Işık Efendi'dir. Fazla heyecanlanma. Ben, onu birkaç kez gördüğüm için tanıyorum. Giyimi-kuşamı ile örnek alınacak insan olduğu gibi çok güzel dinî anlatımlarda da bulunuyor. Kitapları da varmış… ” dedi.

H. Hilmi Işık, zihnimde o denli yer etmişti ki zaman geçtikçe onun sayesinde uzak-yakın cemaatler hakkında bilgi sahibi olmaya çalıştım. İçimden devamlı geçmiştir ve konuşmuşumdur: “Acaba örnek Müslümanlık böyle bir şey midir?.. Böyle kimselerin sayısı çok olsa dinimizde örnek alınacak insanlar çok olsa insanlara dünya ahiret mutluluğunu anlatırlardı.”

O mübarek zat gibi giyinen ve davranış sergileyen çok sayıda insan gördüm. O zatla birlikte gördüğüm insanlar da Hüseyin Hilmi Işık Efendi’nin benzeri giyim-kuşam ve tavır içinde idi. O bambaşka idi... Bu insanlar, olgun yaşta oluşları ve giyim kuşamları ve duruşları ile uhrevi üstünlüklerini gösteriyorlardı.

Hüseyin Hilmi Efendi, üstün ve örnek tavırları, eserleri ile hayatta kendilerini takip edecek öğrenciler bıraktılar. Allahü teâlâ cümlesine rahmet eylesin. Şefaatlerine nail eylesin.