La ilahe illallah sağlam bir kal’adır

A -
A +
“La ilahe illallah” sözü, en büyük kal’adır. Allahü teâlânın birliğini bildiren yüce bir sözdür.   Ebû Mensûr Muhammed bin Hamşâd hazretleri kelâm, hadîs ve Şafiî fıkıh âlimidir. 316 (m. 929) yılında Nişâbûr’da doğdu ve 388’de (m. 998) orada vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki: Bir hadîs-i kudsîde Allahü teâlâ şöyle buyurdu: “La ilahe illallah, benim kal’amdır. Kim benim kal’ama girerse, azâbımdan emîn olur.” “La ilahe illallah” sözü, en büyük kal’adır. Allahü teâlânın birliğini bildiren yüce bir sözdür. Kim onu kendisine kal’a edinirse, ebedî saadeti ve nimetleri elde eder. Kim de bu mübârek kelimeyi kendisine kal’a edinmezse, ebedî azâba düçâr olur. Bu kelime, kalp dairesini kuşatan bir kal’a olmazsa, bu kelimenin rûhu ve manası kalbe tam sinmezse, kalbe hâkim olup nefsin, hevânın ve şeytanın buraya girmesine mâni olan bir muhafız olmazsa, insan bu kal’anın dışında kalır. Bu kelimeden nasîbin dil ile olmasın. Bu kelimeden nasîbin, onun rûhu ve manası olsun. Bu kelimeyi rûhuna sindir. Çünkü Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve diğer peygamberler böyle yapmıştır. Kelime-i tevhîdden nasîbin böyle olursa, dünyâ ve âhiretin sermâyesini, iki dünyânın saadetini kazanmış, Allahü teâlânın velî kullarının zümresine katılmış olursun. Eğer bu sözden nasîbin dil ile söylemekten ibâret kalırsa, bu, münâfıkların başı Abdullah bin Übey ve diğer binlerce kalbinden imân etmeyen münâfıkların nasîbidir. Eğer Kelime-i tevhîdden nasîbin böyle olursa, dünyâ ve âhirette hüsrana uğrarsın. La ilahe illallah sağlam bir kal’adır. Fakat onun üzerine tekzîb mancınığı diktiler, tahrip taşları ile taşladılar, muhalefet ve nifak çekiçleri ile onun yıkılmasına yardımcı oldular. Sonra insanların kalplerine düşman girdi. İnsanlar, "Lâ ilahe illallah" kelimesinin maanasından uzaklaştılar. Onlarda sâdece dilin Kelime-i tevhîdi söylemesi kaldı. Böyle insanlar, sâdece kal’ayı söylemiş oldular. Nasıl ki ateşin ismini söylemek, insanı yakmadığı, suyun ismi insanı boğmadığı, ekmeğin ismi insanı doyurmadığı, kılıcın ismi insanı kesmediği gibi, kal’anın ismi de insanı düşmandan korumaz... Bunlar gibi, Kelime-i tevhîdin sâdece lafzını söyleyip, manasından haberdâr olmamak da, insanı âhiret azâbından korumaz. Bu hadîs-i kudsî, pek derin manalar taşımaktadır. Bir kimsenin dili, ateş kelimesini söylemekle yanmaz. Yine bir kimse, bin dinar sözünü söylemekle zengin olmaz. Bu bakımdan, söz bir kabuktur, manası ise özünü teşkil eder.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.