Şükür, Peygamberin getirdiğine uymaktır

A -
A +
İnsanın, kendisine sayısız nimetleri gönderen Allahü teâlâya şükretmesi, insanlık vazîfesidir.   Ebû Muhammed Yahyâ Kurtubî hazretleri Mâlikî fıkıh âlimidir. 150 (m. 767)’de Endülüs’te (İspanya) Kurtuba’da (Cordoba) doğdu. İlim tahsili için Medine’ye giderek İmam-ı Mâlik hazretlerine talebe oldu, daha sonra Endülüs’e dönüp burada Mâlikî mezhebinin yayılmasına çalıştı. Kurtuba müftüsü iken 234 (m. 849)’da vefat etti. Derslerinde buyurdu ki:    İbâdet, bizi ve bütün mevcûdâtı yoktan var eden, her an varlıkta durduran, görünür ve görünmez kazâlardan, belâlardan koruyan ve her an çeşitli nimetler, iyilikler vererek yetiştiren Allahü teâlânın emir ve yasaklarını, yerine getirmektir. Allahü teâlânın sevgisine kavuşmuş olan Peygamberlere, evliyâya, âlimlere özenmektir, uymaktır. İnsanın, kendisine sayısız nimetleri gönderen Allahü teâlâya, gücü yettiği kadar şükretmesi, insanlık vazîfesidir. Aklın emrettiği bir vazîfe, bir borçtur. Fakat insanlar, kendi kusûrlu akılları, kısa görüşleri ile Allahü teâlâya karşı şükür, saygı olabilecek şeyleri bulamaz. Şükretmeye, saygı göstermeye yarayan vazîfeler, Allahü teâlâ tarafından bildirilmedikçe, övmek sanılan şeyler, kötülemek olabilir. İşte, insanların Allahü teâlâya karşı kalb, dil ve beden ile yapmaları ve inanmaları lâzım olan şükür borcu, kulluk vazîfeleri, Allahü teâlâ tarafından bildirilmiş ve Onun sevgili Peygamberi tarafından ortaya konmuştur. Allahü teâlânın gösterdiği ve emrettiği kulluk vazîfelerine “İslâmiyet” denir. Allahü teâlâya şükür, Onun Peygamberinin getirdiği yola uymakla olur. Bu yola uymayan, bunun dışında kalan hiçbir şükrü, hiçbir ibâdeti, Allahü teâlâ kabul etmez, beğenmez. Çünkü, insanların iyi, güzel sandıkları çok şey vardır ki, İslâmiyet, bunları beğenmemekte, çirkin olduklarını bildirmektedir. Demek ki, aklı olan kimselerin, Allahü teâlâya şükretmek, ibâdet yapmak için Muhammed aleyhisselâma uymaları lâzımdır. Muhammed aleyhisselâma uyan kimse Müslümandır. Allahü teâlâya şükretmeye, yanî Muhammed aleyhisselâma uymaya da, “ibâdet etmek” denir. İslâmiyet iki kısımdır: 1- Kalb ile itikâd edilmesi, inanılması lâzım olanlar. 2- Beden ve kalb ile yapılacak ibâdetler. Beden ile yapılan ibâdetlerin en üstünü namâzdır. Mükellef olan her Müslümanın, günde beş vakit namâz kılması farzdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.