"Günahı ben işledim özrü sen diliyorsun!”

A -
A +
Abdullah bin Tâhir et-Tâî hazretleri: “Doğrusu günahı sen işledin, fakat elemi bana erişti ve beni üzdü...”   Abdullah bin Tâhir et-Tâî (Ebû Bekr-i Ebherî) hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Yûsuf bin el-Hüseyn er-Râzî’nin sohbetlerinde bulunmuş ve ondan ilim öğrenmiştir. Hadîs ilmi ile uğraşmış ve hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. 330 (m. 941) senesinde vefât etmiştir. Şöyle anlatılır: “Bir gün Abdullah bin Tâhir et-Tâî hazretleri çarşıda dolaşırken, bir manifaturacı dükkânının önünden geçti. Manifaturacının oğlu, o mübarek zatın  sohbetine katılanlardan birisi idi. O genç, Abdullah bin Tâhir et-Tâî hazretlerini görünce, dükkânı bırakıp onun peşinden gitti. Manifaturacı, dükkâna gelip oğlunu göremeyince çok kızdı ve hemen onların arkasından gidip oğlunu kolundan tuttu ve ona eziyet ederek, alıp dükkâna getirdi. Bu hadîse Abdullah bin Tâhir et-Tâî hazretlerini çok üzdü. Sabah olunca manifaturacının kapısına, yanına câriyesini alarak geldi. Manifaturacıyı dışarı çağırdı ve ona “Dün geceyi çok huzûrsuz geçirdim. Dünyalık olarak sadece şu câriyem var. Şayet dün seni incittiğimden dolayı kabûl edersen, bunu sana verdim gitti. Yok eğer kabul etmezsen azad ettim gitti” dedi. Manifaturacı hemen af dileyerek “Olacak şey değil. Günahı ben işledim. Fakat sen özür diliyorsun” dedi. Bunun üzerine Abdullah bin Tâhir et-Tâî hazretleri “Doğrusu günahı sen işledin, fakat elemi bana erişti ve beni üzdü” dedi. Bundan sonra manifaturacı yaptığına pişman oldu ve tövbe etti. O mübarek zatın sohbetlerini hiç kaçırmadı. Abdullah bin Tâhir et-Tâî hazretleri buyurdu ki: “Din kardeşini Allah için seven, onun dünyaya dalmasına mâni olur.” “Allahü teâlâ, Peygamber efendimize “sallallahü aleyhi ve sellem” vefâtından sonra ümmeti arasında vukû bulacak ayrılıkları ve başlarına gelecek musîbetleri bildirdi. Peygamber efendimiz bunu hatırladıkça üzülürdü. Bunun için, ümmetinin Allahü teâlâ tarafından bağışlanmasını isterdi.” “Başa gelen kötülüklerde üç iyilik vardır. Bunlar Tathîr; büyük günahlardan temizliktir. Tekfîr; küçük günahlara keffarettir. Tezkîr; sıkıntılara dalıp, sâlih olan büyük zatları hatırlamaktır.” “Her sınıfın bir himmeti vardır. Sâlihlerin himmeti; Allahü teâlâya isyan etmeden, O’nun râzı olduğu işleri yapmaktır. Âlimlerin himmeti; sevâbın artmasına gayrettir. Âriflerin himmeti; kalblerinde Allahü teâlânın büyüklüğünü bulundurmaktır.” “Kötü kimselerin iyilere ihtiyâcı, her iki zümrenin hayrınadır. İyi kimselerin kötülere ihtiyâcı, her iki zümrenin zararınadır.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.