Türk olmak ne demektir?

A -
A +

Türk olmak esasında dürüst insan olmak demektir. Mert olmak demektir. Nezaket ehli olmak demektir. Merhametli olmak demektir. Düşene de bir tekme sen vurmak yerine; düşeni elinden tutup kaldırmak demektir. Kendi düştüğünde ise pes etmemek yeniden ayaklarının üstüne dimdik basabilme azmi ve kararlılığı demektir. Türk, Allaha inanan, Sevgili Peygamberimizin sünnetine uygun yaşamak isteyen dinin emir ve yasaklarını hayatına düstur edinen mümin demektir. Türk kendini kimseden üstün görmeden yaratılanı yaratandan ötürü hoş görebilen; sevdiğini Allah için seven sevmediğini yine Allah için sevmeyen demektir.

Türk, her “ben Türk'üm” diyen değil vicdanlı olanlardır. Türklük vatan için ölmek vatan için yaşamaktır. Türklük kimseye el açmadan dostunun yüz karası, düşmanının maskarası olmadan alnının teriyle çalışan tembel olmayan demektir. Türklerin ülkesi göklerde ay yıldızdan, yerde şehitlerimizin al kanından damla damla kandan oluşan al renkli bayrağın dalgalandığı, her nerede bir vatandaşımız varsa orası demektir. Türkler tarihini unutursa hiç olur unutmazsa da hiç kimseye ram olmaz. Türk milleti gerçekten asker bir millettir. Tarihinde kurduğu devletler, yetiştirdiği büyük komutanlar ve devlet adamlarıyla ne kadar övünse yeridir. Bu bakımdan ordusunu peygamber ocağı olarak görmüş ve onu her zaman sevmiş, saymış, kutsallaştırmıştır. Türk milleti evladını askere neşeyle, düğüne bayrama gider gibi gönderir, eğer evladı askerde şehit olursa ağlamaz, aksine sevinir, övünç duyar. Türk insanının bu vasfı bugün de devam etmektedir. Bizler bir oldukça var oluruz… Var oldukça ülkemiz ayakta durur. Ülkemiz var oldukça bayrağımızın dalgalandığı gökyüzü ezan sesi ile dolar… Şehitlerimiz bu vatan toprağında rahat uyur…
          Rabia Yavru
 
 
 
ŞİİR
 
 
  Gelincik
 
Hangi kırılası elin pençesine düştün
Hangi hoyrat gönlün esiri olup da soldun
Hangi macera sürükledi seni meçhul mecraya
Hangi tiran hapsetti dönüşü olmayan adaya
Söyle hangi yalanlara tutunabildin
Uçmayı öğrenmeden atlarken yuvandan
Hangi pembe hayallerle süslendin
Koparılırken her şey bir, bir benliğinden
Kim ayırdı dağlar başındaki özgürlüğünden
Kim kaldırdı mahremiyeti sözlüğünden
Gelincik hoyrat ellerde soluk yüz
Gelincik hayalleri vardı ölümsüz
Hangi seyyahın yolu düştü yuvana
Hangi vaatlerle düştün esaret ağına
Dizlerinde derman yok gözünde fer
Rengârenk lensler yetmiyor bir de far
Bir elinde aynası, pudrası, maskarası
Yıkılmaz kalelerin burçsuz yüz karası
Namus fukarası, hars yoksunu, edep budalası
Ey içki âlemlerinin kadeh sehpası
Utan, utanmazlardan kaldıysa ardan zerre
Kimler gelip geçti bu çarktan düşün bir kere
Gelincik yüce dağların asi çiçeği
Kimin aklından geçerdi ayağa düşeceği
Bükük boyun, soluk yüz, narin çiçek
Sendedir kudret, sensin özüne dönecek,
Düşmüşsün bataklıkta çirkef ağına
Fanusta yaşayamazsın ki dön geri dağına.
                          Fikret Kanat- Etimesgut
 
 
 
 
 
ENTERESAN BİLGİLER
 
Vietnam Savaşı:
Kuzey Vietnam’la ABD desteğindeki Güney Vietnam arasındaki savaş, 1955’ten 1975’e kadar devam etmişti. Bir Fransız sömürgesiydi Vietnam. Halk bu hâlden memnun değildi. Kurulan Vietnam Ulusal Partisi, Fransızların ülkeden kovulması için mücadele başlattı. Başarısız bir ayaklanma girişimi sonrası parti kapatıldı. Ardından Vietnam Devrimci Gençlik Derneği adıyla teşkilatlanan komünistler mücadeleye devam etti. Fransa bazı reformlar yaparak idareye hâkim olmak istediyse de, Ho Chi Minh tarafından Mayıs 1941’de kurulan Vietnam Bağımsızlık Cephesi 9 Mart 1945’te Fransız yanlısı Bao Dai’yi tahttan indirerek bağımsız bir cumhuriyet kurdu. 2 Mart 1946’da Ho Chi Minh yeni devletin başkanı ilan edildi. Fransa ile Vietnam Komünistleri arasında uzun mücadeleler oldu. 20 Temmuz 1954’te toplanan Milletlerarası Cenevre Konferansında, Fransa ve Vietnam Bağımsızlık Cephesi (Vietminh) arasında ateşkes görüşmeleri yapıldı. Konferansta 17. Paralel sınır olmak üzere Vietnam’ın Kuzey ve Güney Vietnam adıyla ikiye ayrılması kararlaştırıldı. Vietnam Demokratik Cumhuriyeti (Kuzey Vietnam) ve Vietnam Cumhuriyeti (Güney Vietnam) adıyla iki devlet kuruldu.
 
ATASÖZÜ
 
Bıçak yarası geçer ama dil yarası geçmez (unutulmaz)...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.