İyi ki varsınız...

A -
A +
"Âlimlere uyun! Onlar, dünya ve ahiretin ışıklarıdır." [Deylemî]
İnsan yaratılış itibarıyla yaratılmışların en üstünü olduğu kadar beşerî yönüyle de en fazla ihtiyaç sahibi olan da insandır. Yemeye içmeye, giyinmeye, öğrenmeye vb. kadar ihtiyacı say say bitmez insanoğlunun… Yine çok şükür Rabbimize her ihtiyacın karşılığını insanoğluna Allahü teâlâ bu âlemde hiçbir ayırım yapmadan vermiştir.
İnsanoğlunun ilim öğrenmesi ve cehaletten kurtulması ise en önemli görevidir. Dolayısıyla cehaletten kurtulmak hepimiz için en önde gelen ihtiyaç olsa gerektir.
İşte tam da bu noktada iyi ki varsınız diyorum Âlemlerin Efendisi Peygamber Efendimizin “Âlimler Peygamberlerin vârisidir” [Ebu Davud, İbni Mace, Tirmizi]’’ buyurduğu o güzel ve mübarek insanlara…
İsimlerini muhabbetle saygıyla ve hürmetle anarak sayacağımız nice âlim ve evliya. Gece gündüz demeden ilme, amele ve Allahü teâlânın rızasına adanmış bir ömürdür onların ömürleri. Her birinin bir hassasiyeti vardır… Ama her birisi bir kişi daha yanmasın diye hakikati insanlara ulaştırmada delilik derecesinde bir gayret göstermiştir.
Ve onların her biri her hâlleriyle numune insanlardır… Sözleriyle özleri birbirinin aynı olan özü sözüne uygun müstesna şahsiyetlerdir.
Bir düşünelim, İslam âlimleri olmasaydı tarihin ve hayatın bizim için nasıl şekilleneceğini. Günümüz, bu büyük insanların yokluğunun en çok hissedildiği bir zamandır. Çok şükür ki onların ışığı hâlen yayılmakta, kitapları nasipli kalpleri parlatmaktadır. Onların ışığına ulaşmış her Müslümanın bir ayna gibi bu ışığı yansıtması ise temel vazifesidir. Aksi bir durum, hem bizim için hem de sonraki nesiller için telafisi imkânsız bir felaket olacaktır. Nasıl ki bu din nakil dini ise, biz de bu dini nakleden İslam âlimlerinin bu eserlerini nasibi olanlara ulaştırmayı görevlerimizin en başında bilmeliyiz…
          Fatih Toprak-Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
 
 
 
ŞİİR
 
                Sultanım
 
Bir dava uğruna çıktın meydana
Öyle işler başardın can kattın cana
Bütün âlem hayran oldular sana
Varlığını çok özledik Sultanım
 
Gece gündüz usanmadın yılmadın
Bir dakika bir saniye durmadın
Güçlüklere göğüs gerdin yılmadın
Varlığını çok özledik Sultanım
 
Gönül yapmak idi hep senin işin
Bulunmaz dünyada benzerin eşin
Herkesi ağlattı göçüp gidişin
Varlığını çok özledik Sultanım
 
Gayen yaymak idi Ehl-i sünneti
Yaptığın hizmetler dünyaya yetti
Ektiğin tohumlar gül olup bitti
Varlığını çok özledik Sultanım
 
Allah’ın izniyle şefaat senden
Umarım orada gidersin önden
Daha iyi olur yarınlar dünden
Varlığını çok özledik Sultanım
 
Gemi yavaş yavaş alıyor yolu
Elbet yavaş gider yük ile dolu
Ömrümde görmedim siz gibi kulu
Varlığını çok özledik Sultanım
 
Hasipoğlu şöyle hayale daldı
Kelamın dinleyen çok şeyler aldı
Kavuşmamız artık mahşere kaldı
Varlığını çok özledik Sultanım
 
      Cumali Çevik-Niğde
 
 
 
ESKİMEZ KELİMELER
 
MUALLİM: Arapça kökenli bu kelimenin yakın zamana kadar anlamı bizdeki öğretmen anlamındaydı. Kökeni ise “bilgi, bilim” anlamına gelen “ilim” kelimesinden gelmektedir. Âlim kelimesi de ilim sahibi, bilgin kimse demektir. Ama aynı kökten gelip de dilimizde kullandığımız daha birçok kelimemiz vardır. Örnek olarak “ulema” kelimesi âlimler, bilginler demektir. “Allâme” kelimesi çok bilen, en bilgili demektir. “ilam” bildiri, bildirme demektir. “İlmihâl” kelimesi dinî bilgilerin ve fetvaların derlendiği eser demektir. “Malum” kelimesi bilinen şey, “talim” kelimesi öğretmek ve "muallim" kelimesi de öğreten, öğretmen anlamındadır.
 
ATASÖZÜ
 
Kusursuz (hatasız) dost arayan dostsuz kalır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.