Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz...

 

Lafla pilav pişerse deniz kadar yağı benden...

 

 

 

Üç-beş günlük dünyada, dert ve sıkıntıyı sakın kendine dert etme. Çünkü, bu çok zengin bir insanın, üç-beş kuruş kaybedip de feryat etmesi gibi olur, değmez..

Kavuştuğumuz şu nimetin yanında, üç-beş kuruş sıkıntı ve üzüntünün bahsi dahi olmaz. Daima kavuştuğumuz nimeti gözümüzün önüne getirelim ve daima Cenâb-ı Hakka şükredelim ki, bir kazayla bu nimet elimizden gitmesin. Maalesef bu nimete kavuşmuş olup da, bu nimetin kıymetini bilmediği için elinden gidenleri biliyoruz, siz de biliyorsunuz. Bu yolun büyüklerinin vasiyetini, nasihatini yerine getirmek suretiyle, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okuyalım. O Allah adamlarının âdeti, sünneti üzerine, başkalarının da tanımasına yardımcı olalım. Bir de, birbirimizi çok sevelim. Bu sevgiyle, inşallah ahirette de beraber oluruz. Çünkü bu yolun büyükleri buyuruyorlar ki: Cennetin kapısına kavuşursak, içeri girmeden, bütün talebelerimizi orada bekleriz, onları almadan içeri girmeyiz...

Ne bahtiyarlık! İnşallah ahirette de rahat edeceğiz. Yeter ki, kavuştuğumuz bu nimetin kıymetini çok iyi bilelim ve daima ondan bahsedelim. Nefsimizin şerrinden Allaha sığınalım.

Dünya hayatı uykudaki bir insanın rüyası gibidir. Dünya hayatındaki bayramlaşmalar rüyada bayramlaşmak demektir. Ancak, bu dünya hayatının bir rüya olduğunu anlayanlar ve hakiki hayata hazırlananlar ahiret hayatında kazanırlar. Dünyanın rüya olduğunu anlayamayan ve hazırlık yapmayanlar ahirette kaybederler. Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyuruyorlar ki; "Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle haşrolursunuz..."

 

 

 

 

 

Bir tarafta tebessüm, diğer yanda pür edep,
Hak Yol'da olmamıza değil mi bu zât sebep!

Canan Allah'a âşık, canlar Canana âşık,
Bu, bir muhabbet yolu, rehberdir bize IŞIK.

Uçan kuş kanadında bir karınca olduk biz,
Saadet bahçesinde kendimizi bulduk biz.

En alçaktaki ruhlar çıktı da yükseklere,
Zîra, kavuşmuşlardı kâmil bir Rehbere!

Bütün güzel huyları topladı kendisinde,
Kabaran bir deryaydı, insanlık sevgisinde.

Yüzlerce sohbetleri, kalblere oldu şifâ,
Büyüklerden anlatıp, cedde gösterdi vefâ.

Onun kadar bahseden olmadı evliyâdan,
Tesirli sözlerinden, örnek hayatlarından.

Tebessüm ve tatlı söz İslamiyetin özü,
Dertleri içe atıp, gösterdi güleryüzü.

Derdi ile gelenler dertsiz çıkar huzurdan,
Allah için konuşur, bal akardı ağzından.

Bir huzur limanıydı, hep gönül yapanıydı,
Müminlere iş veren, hem yuva kuranıydı.

Onu tanımak, sevmek nasip olmuş bizlere,
İnşaallah, nasib olur gelecek nesillere.

Onu tanı ve de sev, gayret et benzemeğe,
İster isen, ahirette kurtuluşa ermeğe!

Her fırsatta, fâtiha gönder Onun ruhuna,
Böylece kavuşursun himmet ve yardımına.

Ömrünü ve gönlünü insanlığa verendir,
İşte bu mübareğin ismi ENVER ÖREN'dir.

 

                                                    Garîbi

 

 

 

 

Zeytinyağı, tereyağı sağlık için idealdir. Zeytinyağı antioksidan olduğu gibi iltihapları önleyici tesire de sahiptir. Kolesterolü düşürür. Kansere mâni olur. Tam tereyağı da oldukça faydalıdır, tavsiye edilir.

Yumurta; hayati besinlerdendir. Beyaz kısmının ihtiva ettiği proteinlerin biyolojik değeri çok yüksektir. Sarısı ise yağ, kolesterol ve proteinden oluşur. Omletiyle, menemeniyle, pastırmalı ve sucuklusu ile çılbırı ve daha başka birçok çeşidiyle harika bir besindir.

Faydalı gıdaları sayarken beden ve ruh sağlığımız için olmazsa olmaz bir kaide de egzersiz ve hareketli hayat tarzıdır. Her gün yarım saat kadar yürüyüşe, asansör yerine merdiven kullanmaya, çok oturmaktan kaçınmaya ehemmiyet verilmelidir. En iyisi akıllı telefonlarımızı günde en az 7.500 adım yürümeye göre ayarlamalı ve bunu gerçekleştirmeliyiz.

Sağlıklı, hayırlı uzun ömür dileklerimizle…