​Kararını sen vereceksin -2-

A -
A +
Dünkü yazımızda bazı insanların duruma göre zamana göre tanınır bilinir veya şöhret olabilirliğinden söz etmiştik. Bunlara örnek verirken de “0” rakımıyla konuyu anlatmak istemiştik. “0”, “1” rakamını sağına aldığında değeri hemen on kat birden artar, ama bir rakamını aldığınızda o yine sıfır olur, demiştik. Ve asal sayıların her birinin az veya çok bir değeri vardır ve o her yerde değeri kadardır. Mesela 4 rakamını eklediğinizde 4 kadar değer katar ama çıkardığınızda da dört kadar sizden eksiltir. Veya 7 rakamı sekiz olmaz ama 6’ya da düşmez… Reel değeri odur. Bu örnekten yola çıkıldığında şöyle diyebiliriz: Her insan kendine göre bir değerdir. Asıl değeri de bu kendine göre olan değeridir... İnsanın kendi değerinin üzerine hak ederek çıkmadığı yükselmeler denizde oluşan dalga üzerinde sörf yapmak gibi keyifli olabilir… Ama sörf yapanların istikameti ne yazık ki kumsaldır, sahildir. Oysa asıl marifet deryada yunus olabilmektir. Bir terziyi, bir berberi, bir marangozu kimsenin tanıması önemli değildir. Tanımasına da gerek yoktur. Fakat ister tanıdık olsun ister olmasın o terzi herkesin yanında “terzidir” marangoz her zaman marangozdur. Ne bugün ne yarın ne de başka bir gün kimse onun elinden o mesleği alamaz. Öldüğünde bile mesleğiyle söylenir ismi. Öte yandan bir kimseye bir işi “verdim” deyince veriyorlarsa, "aldım" deyince alıyorlarsa o kişi hiçbir şeydir. Sonuç: Mutluluk sahte kazanımlarda değil gerçeği yaşayabilmekle mümkündür. Siz, siz olun sadece kendiniz olun…                Erdinç Üstündağ     ŞİİR        Kimdensin?   Dünya denen iki yoldur Gönül bunun farkındasın Hayır ile şerre koldur Hangisinin arkındasın?   Biri var ki Hakk’a gider Biri var ki bedbaht eder Biri huzur biri keder Hangisinin terkindesin?   Kim şeytana kul olacak? Nebi'yle kimler kalacak? Çifte sancak açılacak, Hangisinin erkindesin?   Kurtla koyun postu misal, Şerli biri, biri uysal; Hak ile batıla emsal, Hangisinin kürkündesin?   Kıyamet sanma Fizan’da Ölüm yerde her gezende Şu iki farklı düzende Hangisinin çarkındasın?   Ercan gel gönlüne hükmet. Doğru yolda vardır hikmet. Geçti yaşın gider zimmet, Sanma hâlâ kırkındasın.                 Osman Ercan     ESKİMEZ KELİMELER   ABDEST: Bu kelime Farsça kökenli olup aslında iki kelimeden oluşmaktadır. “Âb” su demektir. “Dest” ise el anlamındadır. Abdest ise el yıkama suyu anlamında bir kelimedir. Literatürde kullanılan alanı da namaz kılmak için, Kur'ân okumak için yapılan hadesten taharetin bir parçasıdır. Abdest almak el ve kolları dirseklere kadar, yüzü tüy bitiminden çene altına kadar, ayakları topuklarına kadar yıkamak ve başın dörtte bir kısmına da mesh etmek (ıslak el ile değmek) demektir. Bu eylemlerin tamamına “abdest almak” denir. Müminler Kur'ân okuyup namaz kıldıkları için genelde hep abdestli bulunurlar. Abdestin alınması olduğu gibi bir de bozulması vardır. Abdesti bozanlar vardır. Abdesti bozanlardan olduğu için tuvalete gitme eylemine de “abdest bozma” denilmiştir.  
ATASÖZÜ   Yatan ölmez, eceli yeten ölür...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.