Sadece mevlit okutmak serbestti

Şöyle ki bir araştırmacı gazeteci yazar, büyük şair ve düşünce insanımız Yahya Kemal Beyatlı’nın vefatının 50. yılı anma törenleri münasebetiyle Üsküp’e gidiyor. Resmî programlar dışında yaptığı civar gezilerinden birinde gözleri muhteşem bir konağa takılıyor. Hakikaten harika bir sanat eseri... Konağı süzerken bir yandan da etrafında soru soracak birilerini arıyor. Az sonra iki çocuğun kendilerine doğru geldiğini fark ediyor. Acaba Türkçe biliyorlar mıydı? Merakı fazla uzun sürmüyor. Türk olan çocuklar adları sorulunca erkek olan “Mustafa Ahmet Necati”, kız olan da “Ayşe Hatice” diyor. İsimlerin hem klasik hem de arka arkaya gelmesine şaşırıyor. Çocuklar o konağın çocuğuymuş. Biraz sonra babaları geliyor ve babaları ile tanışıyor. Evine kahve içmeye davet ediyor.

Diyor ki: “Merakım galip gelerek, kuyumcu olan ve aynı zamanda medrese usulü tahsil görmüş beyefendiye sordum:

-Çocukların isimleri garibime gitti. Hem klasik hem de arka arkaya üç ismi bir çocuğa vermişsiniz. Bunun sebebi nedir?

Beyefendi gururla cevaplıyor:

-Uzun süren komünizm zamanında bizi iki şey korudu: 1. Mevlit, 2. İsimlerimiz. Bize sadece mevlit okumak serbestti. Bu yüzden aklımıza gelen her törende onu okuduk (O günlerde Yahya Kemal için de camide mevlit okunmuştu.) Çocuklarımıza da asla yeni isimler koymadık. Aidiyetlerini bilsinler diye daima eski isimleri, mümkün oldukça da arka arkaya birkaç ismi koyduk. Bu isimleri onları korudu, bizi korudu...”

Yani sadece Asya’da değil Balkanlarda yaşayan Müslümanlar özellikle de Müslüman Türklerin çoğu bu Mevlid-i şerif sayesinde imanlarını ve Müslümanlıklarını korumuşlardır...

 

 

ŞİİR

 

 

Kıramam senin kalbini ben,

Kutlu olsun günün annem.

Ak ellerin öpeyim ben,

Güzel annem canım annem

 

Bizim köyde insan çoktur

Annem gibisi hiç yoktur.

Her derdime annem doktor,

Güzel annem, canım annem.

 

Annem seni üzemem ben,

Hiç avare gezemem ben,

Dertlerime çaresin sen,

Güzel annem canım annem.

 

Özümüz var sözümüz var

Üç kıtada izimiz var,

Cennet gibi yurdumuz var

Güzel annem, canım annem.

 

Her bilgimi sen öğrettin,

Uykularını terk ettin,

Sen de ömrünü tükettin,

Güzel annem, canım annem.

 

 

 

MÜBÂREK GECELER: Birbirimize mesajlar çekerek “kandiliniz mübarek olsun” dediğimiz geceler, İslâm dininin kıymet verdiği gecelerdir. Bu geceler Kadir, Arefe, Fıtr ve Kurban Bayramı ile Mevlit, Berât, Mirâc, Regâib, Muharrem, Aşûre geceleridir. Mübarek gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günah işlememekle, ibadet yapmakla olur. Allahü teâlâ kullarına çok acıdığı için, bazı gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, dua ve tövbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Kullarının çok ibadet yapması, dua ve tövbe etmeleri için bu geceleri sebep kılmıştır. Mübarek geceleri ihya etmeli, yani kaza namazları kılmalı, Kur'ân-ı kerîm okumalı; dua, tövbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevaplarını rahmet-i Rahmana kavuşan müminlere de göndermelidir.