Ah bu koku... Ah bu his...

A -
A +
Şakır şakır bastıran yağmur şırıltısı... İçimde tutamadım yağmurları...
Ellerimi uzattım sarılmak için ama tutamadım yakalayamadım yağmurları...
Martıların kanat çırpışı iri iri kara gözlerin kırpışı gibi...
Damla damla süzülüyor yüzümden damlacıklar...
İçime işliyor yağmur kokusu...
Yaprakları toprağı yıkıyor bu ilahi su, yokluğu kahrediyor...
Ah bu koku... Ah bu his...
Benliğime karışıyor...
Elmaların güneşten yüz bulmuş yanakları utangaç bir kız çocuğu gibi pembeleşiyor.
Nârin güller gibi coşup katmerleşiyor içim... İçim katmer katmer dışıma taşıyor...
Ah bu koku... İçime işliyor hiç çıkmamacasına...
Çorak bir toprak gibi susadım yağmura. İçtikçe doyamadım, doydukça kanamadım...
Şırıl şırıl, şıkır şıkır bir yağmur...
En derinde bir sızı içimdeki bu susayış…
Çektikçe çekiyorum içime… Ya Rab ne de çok susamışım. Kanamıyorum doyamıyorum bu sevgiye.
Aniden bastırdı yağmur güneşi kararttı. Ağaçlarla selamlaşıp toprakla kucaklaştı iki sevdalı yâr gibi... Ah bu koku... Nefesimi kesiyor...
Kana kana çekiyorum içime ve içimde tutuyorum hiç çıkmasın diye.
Arada bir ya da bazen olur ancak bu, baharda ancak böyle güzel yağar.
Asla kanmaz insan yağmurun toprakla olan sevdasının kokusuna.
İçine çek ciğerin dolarcasına çek ah... Bu kokuyu…
Fatmanur - İstanbul
 
 
ŞİİR
 
İstanbul ne oldu sana?
 
Göremedik kıyısından,
Kaç kez güneş batar oldu.
Martıların çığlık çığlık,
Meskenleri tutar oldu.
 
Yükseldi koca binalar.
Gökyüzünü kapar oldu.
Yetişti bahtsız bir nesil.
Eğri yola sapar oldu.
 
Toprağı altın olunca,
Göçler durmaz artar oldu.
Sabır taştı çok dolunca,
Doğru, yanlış tartar oldu.
 
İnsan dolsa tüm sokaklar.
Kalpler yalnız atar oldu.
Yansa da bütün ışıklar,
Karanlık göz kırpar oldu.
 
Yedi ceddin mirasını,
Birkaç pula satar oldu.
Unuttu vuran okları,
Hainle iş tutar oldu.
 
                   Zuhal Güzel
 
 
ESKİMEZ KELİMELER
 
DELALET: Sözlük olarak delil olmak, yol göstermek, kılavuzluk gibi anlamları vardır. İkinci bir anlamı da doğru yolu bulmakta insanlara yardım etmek, işaret etmek, doğru yolu göstermektir. Hadis-i şerifte “Hayra delalet eden, hayrı yapan gibidir” buyurulmuştur.
Delalet kelimesi DALALET kelimesiyle karıştırılmamalıdır. Bu kelime ise aksine doğru yoldan iman ve İslamiyetten ayrılmak, haktan hakikatten sapmak, Allah'a isyankâr olmak anlamlarındadır. Bir diğer açıdan Peygamber Efendimizin ve Ashabının bildirdiği doğru yoldan ayrılma, sapmaktır. Hadis-i şerifte “Allahü teâlâdan korkunuz! Sözümü iyi dinleyiniz ve itaat ediniz. Ben öldükten sonra gelecekler, çok ayrılıklar göreceklerdir. O zaman benim ve halifelerimin yoluna sarılınız. Dinde yeni ortaya çıkan şeylerden kaçınınız. Çünkü bu yeni şeylerin hepsi bidattir. Bidatlerin hepsi dalâlettir, doğru yoldan ayrılmaktır” buyurulmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.