Fatih Sultan Mehmet’in bir vasiyeti

A -
A +
İstanbul’un fethi, 6 Nisan-29 Mayıs arasında 53 gün sürdü. Fâtih otağını, Topkapı-Maltepe’de kurup Topkapı-Edirnekapı arasındaki merkez cephesini bizzat idare etti. 300.000 asker ve 20 parça donanmadan oluşan ordu yeri ve göğü sarsan tekbir sesleri arasında Sultan ile birlikte Topkapı’dan şehre girdi. Bu fetih Orta Çağ’a son verdi. Bu fetih, Türk ve cihan tarihi bakımından çok önemlidir. Donanmayı, Beşiktaş’tan Haliç’e indirmesi ve Kasımpaşa’dan başlayıp boş fıçılar üzerinde kalaslar bağlatıp Kasımpaşa-Ayvansaray arasında 5,5 metre eninde köprü oluşurulması, onun askerî ve teknik dehâsının göstergesidir. Fatih, Yedikule, Kireç İskelesi, Şehremini ve Rumeli Hisarı câmileri; Fâtih Sultan Mehmed’in Müslümanlara bıraktığı sembollerin en kıymetlilerindendir. Bir de vasiyetnamesi vardır. Şöyledir: “Ben ki, İstanbul Fatihi abd-i âciz Fatih Sultan Mehmet! Bizâtihi alın terimle kazanmış olduğum akçelerimle satın aldığım İstanbul’un Taşlık mevkiinde kâin ve mâlum’ul hudut olan beş dükkânımı, aşağıdaki şartlar muvacehesinde vakf-ı sahih eylerim. Şöyle ki: Bu gayr-ı menkulâtımdan elde olunacak nemalarla, İstanbul’un her sokağında ikişer kişi tayin eyledim. Bunlar ki ellerindeki bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu hâlde, günün belirli saatlerinde bu sokakları gezeler, bu sokaklara tükürenlerin tükürükleri üzerine bu tozu dökeler ki, yevmiye 20'şer akçe alsınlar. Ayrıca 10 cerrah, 10 tabip, 3 de yara sarıcı tayin ve nasp eyledim. Bunlar ki ayın belli günlerinde İstanbul’a çıkalar, bilâistisna her kapuyu vuralar ve o evde hasta olup olmadığını soralar. Var ise ve şifası orada mümkün ise şifayâp olalar. Değil ise kendilerinden hiçbir karşılık beklemeksizin, Dârülâceze’ye kaldırarak orada salâh bulduralar. Maazallah herhangi bir gıda maddesi buhranı da vaki olabilir. Böyle bir hâl karşısında bırakmış olduğum 100 silah, ehli erbaba verile, bunlar ki, hayvanatı vahşiyelerin yumurtada veya yavruda olmadığı sıralarda Balkanlar’a çıkıp avlanalar ki, zinhar hastalarımızı gıdasız bırakmayalar.” [www.turktakvim.com]     ŞİİR                 FETİH MARŞI   Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek; Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek; Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek.    Yürü, hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın?    Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!   Sen de geçebilirsin yârdan, anadan, serden, Senin de destanını okuyalım ezberden, Haberin yok gibidir taşıdığın değerden..    Elde sensin, dilde sen, gönüldesin, baştasın,    Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!   Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini, Göster kabaran sular nasıl yıkar bendini, Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini..    Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;    Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!   Bu kitaplar Fatih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır. Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan'dır. Haydi artık uyuyan destanını uyandır!    Bilmem, neden gündelik işlerle telâştasın,    Kızım, sen de Fatih'ler doğuracak yaştasın!   Delikanlım, işaret aldığın gün atandan, Yürüyeceksin.. Millet yürüyecek arkandan, Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan..    Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın,    Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!   Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin, Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın, Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın!    Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın?    Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!                           ARİF NİHAT ASYA     UNUTULMAZ İSİMLER   BATILI GÖZÜYLE FATİH: Büyük devlet ve ilim adamı olan Fâtih, en büyük düşmanlarının gözlerini kamaştıran padişahtır. Eserlerinde ondan takdirle bahsetmişlerdir. Fetih sırasında İstanbul’da bulunan İtalyan Zorzo Dolfin bir keresinde; “Sultan Mehmed” çok az gülerdi. Zekâsı, daimî bir çalışma hâlindeydi. Çok cömertti. Her işte fevkalâde atılgan, hatta cüretkârdı. Seçtiği hedeflere erişmek için çok ısrar ederdi. Soğuğa, sıcağa, açlığa, susuzluğa tahammüllüydü. Kesin konuşur, kimseden çekinmezdi. Zevk ve sefadan uzaktı. Türkçe, Yunanca ve Sırpça’yı çok iyi konuşurdu. Her gün bir müddet okurdu. Roma tarihi, başka devletler tarihi, Laerce, Tite-Live, Herodot, Quinte-Curce, Papaların, Alman İmparatorları ile Fransa ve Lombardiya krallarının vakaları okuduğu tarihler arasında idi. Avrupa’daki bütün devletleri tanırdı. Özellikle İtalya’nın coğrafyasını en ince noktasına kadar bilirdi ve bir Avrupa haritasını yanından ayırmazdı. Askerî ve coğrafî ilimlerle isteyerek meşgul olur, araştırmalar, incelemeler yapardı. Tabiiyeti altında bulunan ülkelerin âdet ve şartlarını devletin ve bölgenin menfaatlerine kullanmakta maharetliydi.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.