Kum tanesi yalnızlığı

Yalnız zannederdim kendimi güneşin yakıp kavurduğu uçsuz bucaksız sahrada kum tanesi misali. Suya hasret sana hasret... Şimdi içine kapanık ve içimde hangi yana gitsem hep bi yalnızlık...

Oysa okyanus olmak deryanın damlası olmak bir bütünün parçası olmak vardı... Varlığıyla bütün bütünüyle var olmak. İnsan olmak... Zerrelerce sevgiden hâsıl olmak...

Kimi insan arayıştadır kimi bekleyişte...

Sen neredesin?

Safa ile Merve arasında Hacer’in hayat arayışındaki telaşlı adımlarınca bir arayış içimdeki... İki yalnızlık arasında adımlarcasına... Koşarcasına adım adım yaşamaya... Hâlâ umudum var diyebilmek için...

Bir damla su, yağmur olup düşüyorsa çatlamış toprağa, hayat yeniden başlamış demektir, umut bitmemiş demektir... Emekleyerek küçük küçük, kötülükler içinde tökezleyerek, hain çelmelere takılıp düşerek ama kalkıp yeniden kendine yenilmeden silkelenerek doğrulmak için adım adım...

Aramakla bulunmaz fakat bulanlar ancak arayalardır diyenlerin müjdeleyişi... Tükenmiş umuda can suyu gibi... Teselli bulmuşluğumla bekleyişim...

En hırçın fırtınalar bile elbet diner... Yıkar bozar parçalar, peşinden sürükleyip alıp götürse de birçok şey yerine darmadağın bir dinginlik bırakır... Ağlaya ağlaya uykuya dalan bebek misali...

Umudum var elbet... Umudum

Her yıkılışın ardından yeniden yükselişte

Umudum

Her düşüşün ardından yeniden kalkışta

Umudum

Her ağlayışın sonunda yeniden gülüşte

Umudum

Her sonun aslında başlangıç oluşunda… Çünkü biliyorum güneşin doğuşu gecenin en karanlık anından sonra... Umudum ölümün asıl hayata diriliş olduğunda

Umudum (vel ba'sü ba'del mevt) ölümden sonra dirilmeye ettiğim imandandır...  Umudum kuluna merhameti çok olan Allahü tealadandır...

Kalbim havf ve reca arasındadır...

 

 

 

 

 

Halkın adamıydı Hak’tan yanaydı

O hafız liderdi, derdi İslam’dı

İsmi Muhammed’di özü Kur’ân’dı

Mursi için duam yaşasın cennet

 

Muhammed Mursi’yi halkı sevmişti

Yüzde elli iki gibi destek vermişti

Zalimler güruhu ondan korkmuştu

Mekânın cennet olsun Muhammed Mursi

 

Mücahitti Mursi korktular ondan

Hain kefereler ürktüler ondan

Esma Biltaci ile buluştu Mursi

İhvan kardeşleri memnunlar ondan

 

Dünya Müslümanları duada yasta

Süleyman zalimlere koyuyor posta

Mursi'yi rahmetle anıyor usta

Rahmeti rahmana kavuştu Mursi

 

 

 

 

 

(Eski âlimler yazmış ki, beş şeyi yapmayan, beş şeyden mahrum olur:

1- Malının zekâtını vermeyen, malının hayrını görmez.

2- Uşrunu vermeyenin, tarlasında, kazancında bereket kalmaz.

3- Sadaka vermeyenin, vücudunda sıhhat kalmaz.

4- Dua etmeyen, arzusuna kavuşamaz.

5- Namaz vakti gelince, kılmak istemeyen, son nefeste kelime-i şehâdet getiremez. Namaz kılmanın birinci vazife olduğuna inandığı hâlde, tembellik ederek kılmayan fasıktır.. Sâliha kızın küfvü değildir. Yanî o kıza layık ve uygun değildir). (Tam İlmihal]