Oltama takılan kelimeler

A -
A +
Oltama takılan balık misalidir kelimeler, an gelir kalemime takılıp da coşmak ister. Karanlık gecelerde görülen rüyalar misali düşümde gördüklerim yolcu olur hayal dünyama.
Fersah fersah uzağımdaki heceler lıkır lıkır içilmek istercesine okurlarına gıpta eder.
Kitap kurtlarının en büyük hayalidir denizden bir kütüphane. Kelimeler enginlere açılır da deryası oluruz öykülerin.
Gülten Dayıoğlu’nun kitaplarını okudunuz mu? İlkokul sonlarında tanıyıp da ortaokulda bitirmeye çabaladığım o eserleri, Dayıoğlu’nun çocuk kitaplarını üniversite yıllarımda bile elimden bırakamamıştım.
Uludağ Üniversitesi’ndeki lisans eğitimi dönemimde Bursa TÜYAP Kitap Fuarı’nda yüz yüze tanışıp sohbet etme, hatıralık fotoğraf çektirme şansı yakalamıştım bayan yazarımızla.
Güzeldir yazarlarla imza günleri ve söyleşi günlerine konuk olup o edebî atmosferden nasiplenebilmek. Bir tutam sevginin kıymeti değerli insanlarla ballanır, cehalet yağmurları ansızın göç ederken ilim sahibi insanlarımız sevgi tohumlarını yeşertir dost meclisinde.
Gamzemin çukurunda yuvalanır edebiyat. Oltama takılan kelimeler gün gelir yüzmek ister. Dereler, nehirler, göller, denizler bile yetmez de okyanuslara açılmak ister. Avuçlarımda gülümseyen harfler nasıl da şımarır bembeyaz sayfamda yer edinebilmek uğruna. Yüreğime çığ gibi düşen hasretin sıla saatini bekler ayazına tutulan geceler. Mehtaplı gecelerin gülüşlerini hülyalı sabahlar toplar. Eteğimde biriken ömür takvimi nasıl da teker teker savrulur sonbahar rüzgârlarında. Ömür basamağı emekli olmaya yeltenirken kelimelerin şiir kadrosunda demlenir istifa dilekçesi vermek istemeyen mısralar. Güneşi örtün üstüme de ısınsın yüreğimdeki düşler. Maziden geleceğe doğru kaymak tutsun sütbeyaz düşler. İnsanoğlu uzaklara giderken sevdiğinin de kalbini yanında götürür hani.
Her gidişin bir dönüşü olduğu gibi uzun yolculukların hasretlik bir dönüşü vardır. Bir tek gidişi olup da dönüşü olmayan ebedî yolculuk, ölüm yolculuğudur elbet. Gidiş bileti olur lâkin dönüş bileti yoktur ceplerde. Kefenin de cebi olmadığı gibi kelimeler akide şekeri gibi gezinir dua saatinde. Birçok gidenin her biri memnun mu ki yerinden, bilemeyiz vesselam...
             Elif Yavaş-Edremit/Balıkesir
 
 
ŞİİR
 
           Huzurhane İstanbul
 
Biz olsak yerinde hiç çeker miydik kahrını,
Köy kent ilçe demeden açtın bize bağrını,
Nankörlük edenlere göster hadi kapını,
Sende kalmaya geldim huzurhane İstanbul…
 
Sınırlarında değil içinde de var köyler,
Ağız alışkanlığı millet hep semti söyler,
Dinlenmek isteyene park yerlerini göster,
Keyif yapmaya geldim huzurhane İstanbul…
 
Her hâlin ayrı güzel çoğu ressam resmeder,
Dünya basını senden öve öve söz eder,
Kimi şiirin yazar kimi şarkın besteler,
Seni görmeye geldim huzurhane İstanbul…
 
Nice ilklere orda ev sahipliği yaptın,
Yarışlarla konserle dünyaya tanıtıldın,
Türlü türlü dillerde olacak artık adın,
Seni yazmaya geldim huzurhane İstanbul...
                                       Sinan Korkmaz
 
 
 
 
UNUTULMAZ ESERLER
 
YAKUTİYE MEDRESESİ: İlhanlı Valisi Hoca Cemalettin’in Sultan Olcaytu ve Bulgan Hâtun adına Erzurum’da yaptırdığı medrese. 1310 yılında yaptırılan medresenin orta bölümü, dört pâye üzerine iki tonoz ve aralarında mukarnaslı, ortası açık bir çapraz tonozla örtülüdür. Çifte Minarenin etkisi görülür. Yaklaşık 25x34 metre ebadında, dikdörtgen planlı ve kesme taştan olan binanın orta bölüme açılan üç eyvanı vardır. Doğu yanında bulunan baş eyvanın iki yanında sivri beşik tonozla örtülü birer büyük oda mevcuttur. Soldaki odadan bir merdivenle baş eyvana dışarıdan bitişik olan kümbete çıkılır. Medresenin mescidi sağ yan eyvandadır. Diğer taç kapılı medreselerin aksine minareler, taç kapı üzerinde olmayıp, köşe kuleleri üzerinde iki taraftan cepheyi kavramaktadır. Sağdaki minare, şerefe altına kadar ayakta kalmış, soldaki minare ise beden duvarının biraz üstüne kadar yükselebilmiştir. Yukarısı belki yıkılmış, belki de hiç yapılmamıştır. Portalin iki dış yanına hurma ağacının tepesine başı sağa veya sola dönük kartal, alta da simetrik olarak karşılıklı birer aslan figürü işlenmiştir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.