Sükûtun altın olsun...

A -
A +
“İletişim” çağımızın hem en önemli unsurlarından biridir hem de ciddi meselelerindendir. İnsan olarak her birimiz eskilerin içtimai hayat dediği yenilerin sosyal hayat dediği bu hayatın bir parçasıyız. Normal toplumlarda toplumun insana bir refah ve huzur vermesi gerekir. Ama bireyin gayreti olmadan hiçbir toplum hiçbir cemiyet kişiye refah veya huzur veremez. Bireyin de bu noktadaki çabası mühimdir, önemlidir. İletişim işte bu ahengin belirleyici önemli bir unsurudur.
İletişim kelimesi, “ilet” kelimesinin “işteşlik eki” alarak iletme fiilini karşılıklı olarak birbirine göre yerine getirmeyi ifade eder. İletilmek istenen bir şeyi karşılıklı olarak yerine getirmek. Sözlük anlamı ise karşılıklı olarak konuşmak birbirine iletmek anlamındadır. Günümüzde bu daha alt gruplara ayrılarak yazılı iletişim, sözlü iletişim, görsel iletişim işitsel iletişim gibi alt dallara ayrılmıştır.
Detayı ne kadar çok olursa olsun her insanın birilerine iletmek istediği söylemek istediği mesaj vermek istediği ama bunları yeterince tam anlamıyla yerine getiremediği durumlar vardır.
Doğru olan normal olan budur. Ama insanların söyleyecek sözü, karşıdakinin dinleyecek erdemi sabrı olmazsa orada iletişim kesilir ve bir çıkmaza girilir. Söyleyecek sözü olmayan kimse hakarete sığınır. Küskünlüğe sığınır. Geçiştirir, basmakalıp sözler söyler…
Toplumdaki tüm menfi durumları yazımın başlığında dediğim gibi söz ile çözebilmeliyiz.
Yunus Emre üstat bu konuda ne demiştir: “Kişi bile söz demini/Demeye sözün kemini/Bu cihan Cehennemini/Sekiz Uçmağ ede bir söz.”
Sözlerimizi anlamlandırmalıyız, samimiyetimizi artırmalıyız, sabrımızı ve anlayışımızı ortaya koymalıyız. Kelamımız insanların ahiretine ışık, dünyasına ferahlık olmalı. Aksi mi? Sus da sükûtun altın olsun bari! Ya da bir başka deyişle: “Biliyorsan söyle ibret alsınlar, bilmiyorsan sus da adam sansınlar...”
              Fatih Toprak-Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
 
 
 
ŞİİR
 
           Unuturlar
 
Şimdi ünlü meşhur sensin,
Sevenin çok mutlu şensin.
Yıllar nankör hedef sensin,
Unuturlar bir gün seni.
 
Günler geçer bir süre hoş,
Düşersin ha dikkatli koş.
Vefası yok bu dünya boş,
Unuturlar bir gün seni.
 
Etrafında hayran kalmaz,
Selamını dostlar almaz.
Kapını da kimse çalmaz,
Unuturlar bir gün seni.
 
Alkış söner salonlarda,
Patlar renkli balonlar da.
Candan yakın olanlar da,
Unuturlar bir gün seni.
 
İsmin kalmaz kulaklarda,
Resmin olmaz duraklarda.
Yakınların uzaklar da,
Unuturlar bir gün seni.
  Seyfettin Karamızrak
 
 
SAĞLIK OLSUN
 
SİYATİK: Çevremizde çok sık duyduğumuz siyatik ağrılar, siyatik nöropati gibi yaklaşımlar akla şu soruyu getiriyor: “Siyatik” nedir?
Bir sinir ismidir siyatik… Siyatik ağrı denildiğinde bu siyatik sinirinin bulunduğu hat üzerinde yaşanan ağrı söylenmektedir.
Peki bu siyatik hat nerede ve nasıl durumdadır?
Siyatik aslında vücudumuzun en uzun sinir ağıdır… Ama Sırtımızın alt kısmından kalça kemiği kısmından başlayıp kalçadan geçerek her iki bacaktan aşağıya ayak uçlarına kadar iner…
Siyatik sinirinin kontrolü aslında bacakların alt kısmında bulunan kaslar sağlar. Böylece bu sinirler baldırların bacakların ayakların hissetmesine vesile olur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.