Dedeler nineler ve torunlar -2-

A -
A +
-Kendi çocuğunu sıkı disiplinle büyüten dede, nine, ne enteresandır ki kendi torununa fiske vurulmasını bile istemez. Hatta onun bir dediğinin iki edilmesini istemez. -Onların şımartması ve aşırı yumuşaklığı, ana babayı daha sert tutum takınmaya bile zorlar. Elbette böylesi durumda çocuk iki karşıt tutum arasında kalabilir. Kendi çocuklarını istedikleri biçimde yetiştiremeyen anne ve baba tedirgin olabilir. Dede ve nineleri incitmekle, çocuklarını yola getirmek arasında bocalayabilirler. Çocuklar bazen bu tutarsızlıktan yararlanma yoluna bile gidebilirler. Olmadık isteklerini dedelerine, ninelerine yaptırırlar. Dede ve nineyle birlikte yaşanan evlerde, bu tür tatlı fikir ayrılıkları yaşanabilir... Sakın ola ki böyle bir ev ortamında baba veya anne olarak dede ve ninenin etkisiyle çocuğa çok kararsız kalmayın, ya da çok sert davranmayın. Böylesi durumda çocuğu kendinize rakip gibi görmüş olursunuz. Ya ana babaya saygısızlık etmek pahasına çocuğunu arzu ettiğiniz şekle sokmaya çalışırsınız. Ya da boyun eğip işi oluruna bırakırsınız ki ikisi de istenmeyen sonuçtur. Bu yüzden dede ve nineler, “çocuk eğitiminin hızla değiştiğinin farkında olarak”,  tecrübelerini, bilgilerini akıl ve bilim süzgecinden geçirdikten sonra “anne babanın da fikirlerini alarak”, uygun olanları torunları üzerinde uygulamaya koymalı, yalnızca destekleyici rol oynamalılar. Asla anne ve baba görevine soyunmamalılar. Daha da önemlisi, çocuk eğitimi hususunda tüm aile bireyleri hemfikir olmalıdır. Uyum içerisinde birlikte hareket etmeli, birinin dediğine diğer aile bireyi çocuğun yanında karşı çıkmamalıdır. Böyle olduğu takdirde sakıncalar ortadan kalkar, yardımlaşma ve sıcak ilişkiler sürer. Ana babalar çocuklarını doğru şekilde eğitirken, çocuklar da dede ve ninelerin sıcak ilgisinden yoksun kalmazlar. Unutulmasın ki çocuklar sizin sözlerinize değil ne yaptığınıza olaylar karşısında nasıl davrandığınıza daha çok dikkat ederler.  Sevgiyle kalın…              Seyfettin Karamızrak     ŞİİR              Sana yönüm İstanbul   Elimdeki simitlerle bineyim mi vapuruna Senden bir iki hatıra ekleyim mi satırıma Ah çekip derin nefesle deyeyim mi yaşlarıma Aç hadi kucaklarını sana geliyom İstanbul   Martıların uçuşuyor yolcuların geçişiyor İnce giyen baharında sahilinde pek üşüyor Gidip gelen vapurlara insanların doluşuyor Açıver hadi yolları sana geliyom İstanbul   Her hâlini görmek ister meraklıdır bakışlarım Sende yürürken heyecan olur sanki uçuştayım Karlar kışlar yaz baharlar sonbaharlar sevdandayım Yolla hadi mevsimleri sana geliyom İstanbul                              Sinan Korkmaz-Düzce         UNUTULMAZ ESERLER  
SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ: Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanı Türkiye’nin modernizme geçiş sürecini ve bu süreçte yaşadığı toplumsal problemleri anlatan bir eserdir. Roman, “Büyük Ümitler”, “Küçük Hakikatler”, “Sabaha Doğru”, “Her Mevsimin Bir Sonu Vardır” başlıkları altında dört bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerin her biri belli dönemleri temsil etmektedir. Romanın birinci kısmı olan “Büyük Ümitler” I. Meşrutiyet dönemini, “Küçük Hakikatler” ve “Sabaha Doğru” bölümleri II. Meşrutiyet dönemini, son bölüm olan “Her Mevsimin Bir Sonu Vardır” ise Cumhuriyet döneminin başlarını ve devamını ele alır. Romanda geleneği ve Türk modernleşmesini sembolize eden karakterler vardır. Geleneğin olumlu yönünü Muvakkit Nuri Efendi, olumsuz yönünü ise Seyit Lütfullah temsil eder. Türk modernleşmesini temsil eden karakter ise Halit Ayarcı’dır. Hayri İrdal, romanın hem anlatıcısı hem de başkahramanıdır. O aynı zamanda geleneksel toplum düzeninden modernizme geçiş sürecindeki-artık ne geleneksel toplum düzenini koruyabilen ne de tam olarak modern olabilen eşikte kalmış Türkiye’yi temsil etmektedir. Bu yönüyle romandaki diğer kahramanlardan ayrılır. [Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Dergisi-Tuba Tülübaş]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.