Koronavirüsün getirdikleri -2-

A -
A +
 
Burada şunu da belirtmeden geçmek istemiyorum. Bu süreçte bir kez daha gördük ki biz kendi göbeğimizi kendimiz kesebiliyoruz.
Sağlık sektöründe çaresiz kalan hemen her ülkeye yardım eli uzattık. Hazreti Mevlâna’nın ümit dolu sözleriyle birçok ülkeye sağlık malzemeleri gönderdik.
“Ümitsizliğin ardında nice ümitler var…
Karanlığın ardında nice güneşler var…” der Mevlâna Celaleddini Rumi hazretleri...
Tüm ülkeler biliyor ki bu sürecin ardından yeni bir dünya düzeni kurulacak. Biz güçlü mücadelemizle üst sıralara talip olurken bu gücümüzü ve millî birliğimizi alaşağı etmek için haince planların senaryosunu yazmaya başladılar. Gerek dış mihraklar gerekse onların içerideki ajanları ardı arkası gelmeyen tuzaklar hazırlıyorlar. Biz milletçe uyanık durup kalleş zihniyetlerin emellerine nail olmasının önüne geçmeliyiz.
Evet 10 Mart itibarıyla alışkanlıklarımızın yönünü değişmeye başladı. Bu tarihten itibaren olağan hayat düzenimizin eskisi gibi olmayacağının sinyalleri verildi. Bir şer doğdu ortaya. Birçoğumuz, yakınlarını bu virüs sebebiyle kaybetti. Hasta olan yakılarımızı göremedik. Manevi destek olmak adına dahi yaklaşamadık. Sahip olduğumuz ve farkında olmadığımız nimetleri tek tek gördük. Unutulan şükür hatırlanmaya başladı.  
En yakınlarımıza, uzak yakın demeden hasret kaldık.  Sevgimizi, özlemimizi temasla ifadeden mahrum kaldık. Sosyal mesafe herkesin hayatında yerini aldı. İlk başlarda tamamen evlere kapanmak birçoğumuzda psikolojik tramvaya sebep oldu. Özellikle hayatı dışa dönük ve hayli sosyal yaşayan kesimin bir anda elini ayağını dışarıdan çekmesi çok zor oldu.
Sağlık elbette her şeyden önce gelir. Sevdiklerimizin sağlıklı olabilmesi ve sağlıklı bireyler olarak hayatımızı sürdürebilmemiz için devletimizin aldığı tüm tedbirlere uymaya çalıştık. Bu süreçte binlerce can kaybı oldu. On binlerce insana virüs temas etti. İyi olanların sayısının kat kat fazla olması büyük teselli oldu.  İyileşip taburcu olan her hastayla ümidimiz güçlendi.
Şer olarak gördüğümüz bu salgın birçok hayra da vesile oldu. Bu hayırlardan biri de Hadımköy’e dokundu...
           Sevgi Korkusuz
 
 
ŞİİR
 
   BİZİM GENÇLİK...
 
Neydi, ne oldu şimdi?
YANIYOR bizim gençlik!
Çiçekti, soldu şimdi
KANIYOR bizim gençlik!
 
Bu içimde ağrıdır
Sözlerim bir çağrıdır
Gittiği yol doğrudur
SANIYOR bizim gençlik!
 
Plan kurulmuş bize
Getirecekler dize
Yalan dolu her söze
KANIYOR bizim gençlik!
 
İçki, kumar, sigara
Açtı derin bir yara
Kırılacak dallara
KONUYOR bizim gençlik!
 
Dilde küfür söz dolu
Elde davul, saz dolu
Bu mu gençliğin yolu?
SÖNÜYOR bizim gençlik!
 
Ne oldum diye sormaz
Sorup, kendini yormaz
Olduğu yerde, durmaz,
DÖNÜYOR bizim gençlik!
 
Alper döktü derdini
Arar gencin merdini
Acep hangi yurdunu
TANIYOR bizim gençlik?
                  Alper Çetin
 
 
ENTERESAN BİLGİLER
 
OK VE OKÇULUK: Ok, yay ile gerili kirişe takılarak uzağa atılan, ucu sivri, düzgün ince ve kısa çubuğa verilen isimdir. Ateşli silahların keşfinden önce savaşlarda ve avcılıkta, daha sonra da sportif maksatlarla kullanılmaktadır...
Ok, yay ile atılmaktadır. Okun, sap ve ucu sivri bir demir başlıktan birleşik olup, uzunluğu, ağırlığı ve genişliği yaya göre değişmektedir. Her ok her yayda kullanılmaz. Yayın ağırlığı azaldıkça okun ağırlığı da azalır. Örnek olarak altı dirhem ağırlığındaki ok, yüz dirhem; beş dirhem ağırlığındaki ok da doksan dirhem ağırlığındaki yay ile atılır. Yay, kıvrık ve esnek bir cisim olup iki ucuna bağlanan ipin gerilemesiyle oku fırlatmaktadır. Eskiden manda boynuzundan yapılırken daha sonra ağaç, maden ve başka değişik maddelerden de yapılmıştır...
Ok, eski Türklerde de "millî silah" olarak kabul edilmekte, çeşitli destan ve halk hikâyelerinde ondan bahsedilmektedir. Oğuz kelimesinin “oklar” anlamına (ok+uz) geldiğini, z’nin çoğul eki olduğunu iddia eden lenguistler (dil bilimciler) de mevcuttur.
Osmanlılar zamanında okçuluk büyük bir önem taşımış, okçuların yetişmesi ve eğitimi meselesi devlet seviyesinde ele alınmıştır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.