Özlemek…

A -
A +
Ay karanlığında yabani bir baykuşun, sessizliğin içinde muttarit (tekdüze) ötüşü ile zamanın gelgitini kucağıma bıraktığı yerdeyim. Evine dönmek isteyen bir koyunun boynuna takılan çıngırağını kaybedip karanlıkta amaçsızca gezindiği yerdeyim.
İçimde mutlak tarifine imkân olmayan bir özlem duyuyorum. Kömür kokan kış akşamlarında bacalardan tüten dumanın asfaltsız, toprak yollarda, labirentli sokakların sönük lambalarının altında burnuma çektiğim is kokusudur, özlem. Karı, ayağımdaki eskimiş botlarla ezerken geriye dönüp de ayağımın çıkardığı ize baka baka gittiğim çocukluğun caddesidir. Bahçesinden kiraz alıp, duvarlarını yıkıp, kapılarını çalarak heyecanla soluk soluğa kaçtığımız ergin olmayan aklın masumiyetidir özlem...
Özlemden payıma düşenler burnumu sızlatıyor. Aldığım nefes geçmişin filtresinden süzülüp de yüreğimdeki üstü küllerle kaplanmış koru körüklüyor. Yangın yerine dönmeden yüreğim, korun üstüne damlattığım gözyaşının tesellisi ile kısa bir duman kaplıyor her yeri. Önümü görmek istemiyorum.
Ayrılığı, vedalaşmayı, geride bırakmayı oldum olası sevmedim. Kelimelerin anlamını yitirdiği, ayrılığın sessizliğe bürüdüğü şehirde yağmurun ihtiyar bir çocuk huysuzluğunda yağıp inatla yıkadığı toprağın kokusudur, özlem.
Bir bayramı es geçmenin bile heybemde biriktirildiği hüzne tahammülüm kalmamış. Öteki bayramı iple çekmeyi özledim.
İhtiyarların sabahçı kahvesinde titreyen elleriyle bardağı tutup süt içişini özledim. Alnına geçmişin tecrübe çiziği attığı dayıların, emmilerin, dedelerin ellerinde baston ile sokaklarda attığı yorgun adımları özledim. Gözlerime henüz hayatın rimelini çekmeden yaşlılığa duyduğum hasretin manasızlığını özledim. Bayram namazından sonra torununa harçlık veren dedenin kırışmış ellerine değen dudakların harçlık aldığında attığı emojidir, özlem. Mini mini çocukların kapı kapı dolaşıp da koynuna doldurduğu şekerlerle evin yolunu tutuşudur...
Yarım kalmış bir sevdada zamanın akıp gidişine insanın nafile ve emeksiz bir başkaldırısıdır; özlem...
Ekmek kokusudur, toprak kokusudur, yâr kokusudur, serdar kokusudur, leylak kokusudur; özlem...
         Tunahan Dağaşan
 
 
 
ŞİİR
 
          NEZLE
 
Mandalina, armut elma,
Portakaldan, uzak kalma,
Faydasız şey, sakın alma.
Yemez isen, meyve sebze,
Çabuk gelir, bilsen nezle.
 
Greyfurtla, üzüm ve nar,
Her birinde, bol şifa var,
Salata hoş, hazma yarar.
Limon da al, sık bir nebze,
Asla görme, olma nezle.
 
Aşı yaptır, korkma kaçma,
Hasta olup, mikrop saçma,
Üstünü ört, gece açma.
Bu tedbirler, olmaz sözle,
Güzelce uy, kapma nezle.
 
Temiz olsun, üstün başın,
Odan, eşyan, suyun aşın,
Doğru iş yap, düşün taşın.
Tedbir ne hoş, öğren özle,
Kirden sakın, görme nezle.
 
Çok az ise, içmen, yemen,
Doktoruna, danış hemen,
Zarar verir, çok beklemen.
Kendine bak, gözet gözle,
Tedbirliysen, gelmez nezle.
       Seyfettin Karamızrak
 
 
 
UNUTULMAZ KELİMELER
 
İCAZET: Okuduğu ilimleri, branşı veya sanatı bitirenlere hocası tarafından verilen ehliyet belgesinin ismi. Diğer bir anlamı bu konuda izinli sayılmak, diploma, şahadetname, ilmî ehliyet alma hâli. Daha çok ilimde ve yazı sanatında eğitimini bitirenlere verilen "diploma" yerine kullanılan bu kelimedir. Arapçada izin, müsaade demektir.
Okuduğu dersi, sanatı bitirenlere hoca ve ustaları tarafından verilen ehliyet vesikalarına da “icazetname” denirdi. Tasavvuf ilminde yetişmiş ve yetiştirebilen bir rehberin, yetiştirip, kemâle erdirdiği talebelerine, insanlara rehberlik etmeleri için verdiği izne de icazet adı verilirdi ve “hocasından icazet aldı” denilirdi.
İcazetlerin metni genellikle Arapça olur, başlangıcında güzel bir hatla yazılmış Besmele bulunurdu. İcazetnameleri devrin meşhur hattatlarından birine nesih yazı ile yazdırmak âdetti. İcazetnameyi veren ve alanın isim yerleri boş bırakılır, buraları icazeti veren zât kendi el yazısı ile doldururdu. Bu gelenek yakın zamana kadar günümüz diplomalarında da kullanılmaktaydı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.