Az daha sabır...

A -
A +
Pandemi süreci bize çok şeyler öğretti gerçekten. Tedirginliği öğretti… Korkuyu öğretti… Temizliğin önemini öğretti. Hasreti öğretti… Bütün bunların sonucunda bize sabrı öğretti.
Düne kadar oldukça sosyal bir hayat yaşayan bizler, yalnızlığı ve her durumda kendi kendimize yetebilmeyi öğrendik. Bu hissiyat zaman zaman artık insanlarla iletişime geçmekten dahi bizleri alıkoyar oldu. Bilmem iyi mi oldu kötü mü oldu, bunu belki de yıllar sonra anlayacağız, hatta bizden sonra gelen nesiller yorumlayacak…
Ama bizim için olumlu yönlerine bakacak olursak öncelikle malayani yani lüzumsuz sohbetler azaldı. Bu sohbetler yerini sosyal medya muhabbetlerine bıraktı. İnsanlar birbirini tanımadan birbirini görmeden birbiriyle arkadaş olup mesajlaşmaya yazışmaya başladı. Bunun yanında ev, aile, sevmek ve sevilmek kavramları anlam kazandı. Ama zannımca her şeyden çok her türlü hâlimizi Allah'a arz etmeyi öğrendik. Diyebilirsiniz ki bundan önce zaten bilmiyor muyduk? Elbette lâkin özellikle bu süreçte dertlerin de saadetlerin de yalnızca Allaha havale edilince anlam kazandığını daha iyi idrak ettik. Elimizdeki nimetlere şükretmenin kıymetini ve ne kadar da az şükrettiğimizi anladık. Tek bir nefes için dahi yalnızca Allah'a muhtaçtık. Nasıl da kıymetli idi tek bir nefes... Bizzat çevremizi gözlemleyerek, birçoğumuz da bu hastalığı geçirerek bu hakikatleri gördük. Ne kadar aciz olduğumuzu fark ettik. Öte yandan sosyal yaşayışımızda en ufak bir iş için bile hep bir insanı yanımızda ihtiyaç hissederken artık kendi kendimize kıymetli vakit geçirebilmenin farkına vardığımıza inanıyorum. Bu sürecin olumsuz yönleri çok oldu, yıprandık kabul ediyorum lâkin olumlu tarafları da var ki bunları göz ardı edemeyiz. Bu bir imtihan süreci ve bizim payımıza bardağın dolu tarafından bakmak düşüyor.
Sağlığımız için tedbiri elden bırakmayalım. Biz üzerimize düşen dikkati yapalım. Nasılsa vakti geldiğinde hepimiz yaşayıp göreceğiz. Bugünler de elbet geçecek. Yeter ki temkinli davranıp tevekkül etmeyi bilelim. Az daha sabır diyelim...
           Kübra Can
 
ŞİİR
 
                      KIŞ
 
Buz kesse de bedenler, donsa ilikler,
Bereket müjdecisi beyazı bekler.
İlkbaharı sarmalar şefkatli eli
Kış olmazsa ne olur dünyanın hâli?
 
Kuşatır çepeçevre her yeri örter.
Bazen aylar boyunca saltanat sürer.
Gökyüzünden süzülen akkuşlar gibi.
Kanat çırpınışları süsler düşleri.
 
Safi gönüllerden dualar yükselir.
Yaşaran gözlerden inciler dökülür.
Yağdırır çare çare Rabbim rahmeti.
Kıymeti bilinirse artar nimeti.
 
 
Ağaçları gelinler, misali süsler.
Doyumsuz manzaralar dağlarda bekler.
Beyazdır temizliğin huzurun rengi.
Yok eder illetleri, paklar kirleri.
 
Yeşertir bağrında taptaze filizler.
Canlanır hayallerde maziden izler.
Çocuk cıvıltıları kaplar her yeri.
Getirir özenilen eski neşeyi.
 
                Zuhal Güzel
 
 
 
UNUTULMAZ KELİMELER
 
İNTİKAL-İRTİHAL: İntikal kelimesinin aslında “ka”sı biraz uzun okunur. Arapça isim olup 'nakil' kökünden gelir. Şöyle anlamları vardır: 
Bir yerden bir yere nakletmek. Tebdil-i mekân etmek. Göçmek, geçmek. Sirayet etmek bulaşmak… Bir şeyin miras olarak kalması. Bir meseleden diğer bir hususu veya neticeyi anlamak…
İRTİHAL kelimesi ise Arapça rıhlet kökünden gelmektedir. Bunun anlamı göçme, göç etme ve ölme gibi anlamları barındırır. Halk dilinde ölümü dile getirmek için kullanılır. “Filan kimse ahirete irtihal etti” derken irtihal kelimesi kullanılır. Günümüzde artık ahirete intikal etti gibi kelime yazanlar çoğalmıştır. İntikal kelimesinin lügat anlamında ölüm var olsa da diğer anlamlarda da kullanılabildiği için ölüm konusunda başka anlamı olmayan bir kelime olan rıhlet kökünden gelen irtihal kelimesinin kullanılması daha uygun olanıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.