Doğru isimleri tenzih ederiz

A -
A +
Çocuklara, gençlere hatta yetişkinlere "yol göstermek" için ortaya çıkan koçluk (coach) terapistlik kavramını çok işitir olduk.
Son 30-40 yılda "nefes, yaşam, ilişki, eğitim, ergen, NLP, beslenme, diyet, adler, stres, evlilik, yönetici, meditasyon, biyoenerji koçu/terapisti vb. sayısında patlama oldu. İlgili-ilgisiz birçok insan koçluk (özel hocalık, rehberlik, üstatlık, terapistlik) yapmaya başladı. Hizmet satan bir web sitesinde "koç" araması yaptım. 1782 kişi karşıma çıktı.
Ana-babalar bilgisiz, ilgisiz, üşengeç, okumayan hâle dönüştükçe koç'lara olan talep de artacak gibi görünüyor.
2012 yılında KKTC’de öğretmen olarak çalışıyordum. Aynı benim durumumda olan bir arkadaşımız ise X ortaokulunda 'rehber öğretmen' olarak görevliydi. Çevresindeki insanlara kendisini ODTÜ mezunu 'klinik psikolog' olarak tanıtıyor ve koçluk çalışması çerçevesinde terapi seansları yaparak yüklü miktarda paralar alıyordu.
Yaptığı iş etik ve yasal değildi. ODTÜ’den alınmış klinik psikolog diploması da esasında yoktu… Bu faaliyetleri üst amirlerin tepkisine yol açtı ve 3 ay kadar sonra yurt dışı görevi feshedilerek eski görev yerine yollandı.  Ada’dan ayrılmadan önce benden 150 TL borç para almıştı. Onu da ödemeden geri dönmüştü.
1-2 ay sonra arama sitesine adını yazdım. Mersin’de bir okulda rehber öğretmen olarak çalışıyordu. Okulu aradım. Karşıma okul müdürü çıktı. Durumu anlattım. Okul idarecisi “Aynı yasa dışı koçluk/terapistlik işlerini burada da yaptığı için soruşturmaya maruz kaldı ve başka bir okula sürgün edildi” dedi. Bu sefer o okulu aradım. Borç takan öğretmene ulaştım. Ağzından bal damlıyordu. “Çok özür dilerim. Beni bağışla. Borcumu ödeyeceğim. Geçen ay 145 bin TL’ye daire aldım. O nedenle biraz sıkıştım. Banka hesap numaranı bildir vb.” dedi. IBAN’ı ilettim ama 8 yıldır paramı alamadım. Söz konusu benim param değil elbet. Kendini bu tür “uzman” olarak tanıtanlardan diplomalarını, sertifikalarını vb. sunmasını talep ediniz. Her mesleği düzgünce yapanlar olduğu gibi işin şarlatanlığını yapanlar da maalesef mevcuttur.
         Ali Özdemir-Eğitimci-Yazar
 
 
 
ŞİİR
 
            RÜTBE
 
 
Meclisin hülasası ilim vermektir akla,
Sen istersen yürü ta Doğubayazıt'a
Ecdat hiç boş durmuş mu? İlimsiz uyumuş mu?
Aldanıp mahvolmuş mu yoksa Kurtulmuş mu?...
 
Gezdim Tire'yi, Ödemiş'i hatta Akşehir'i,
Baktım her yeri doldurmuş medrese ve cami...
Acaba yok muydu onların internet kafeleri?
Rütbelerin en üstünü ilim rütbesi denmedi mi?
 
           Ahmed Osman Özalp-Emir Sultan Yurdu/İstanbul
 
 
        Sevda için
 
Beni koysalar kümbetin içine
Ruhum senin için yanar yine
Üstüme atsalar toprak bile
Dilim seni söyler yine
 
Karşı çıksa bütün dünya
Umrumda mı sor bana?
Sen "he" dedikten sonra
Gerisi vız gelir bana
 
Yüreğimizde sevda bizim
Ağlarım senin için
Kim ne demiş bizim için
Her şey sen ve sevdan için 
 
            Nazar Sarıca-Zonguldak Ereğli
 
 
 
KISA… KISA…
 
ANNE OLMAK
Kanatsız uçtuğun günlerden ayakların yere bastığında anlıyorsun anne olduğunu… Birini alnından öptüğünde diğerinin yanağından değil de aynı yerden, alnından öptüğünde anlıyorsun anne olduğunu… İkisine eşit pay ederek her şeyi, taneli cisimleri sayarak verdiğinde anlıyorsun anne olduğunu…  İkisine de aynı konforu sağlamak için kendini debelendiğin an bulduğunda anlıyorsun anne olduğunu… Biri suyu üç yudum içtikten sonra, diğeri iki yudum içip bıraktığında, üçüncü yudumu zorla vermeye çalıştığında anlıyorsun anne olduğunu…
Sekiz kardeşiz biz, anneme hep sorardım “hangimizi en çok seviyorsun?” diye, evlat arasında sevgi farkı olmaz hepinizi aynı seviyorum derdi... Evlatlarımın ikiz olmasından dolayı bunu daha iyi nasıl anlardım kesinlikle bilmiyorum, ikisine de aynı mesafede durup aynı sevgiyi beslediğinde anlıyorsun anne olduğunu… Dünya umurunda değilken, her gece bin türlü şeyin aklından geçip uykuların kaçınca anlıyorsun anne olduğunu… Birine gülümseyip diğerine surat asma lüksünün olmadığında anlıyorsun anne olduğunu…
Anne olmayı daha güzel nasıl tadardım bilmiyorum… Bildiğim tek şey varsa o da, bütün hücrelerime sinmiş sevginiz…
       "Bir minik ana"
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.