Eski resimler -1-

A -
A +
 
Mehmet Amca yetmişli yaşlarda geçimini fotoğrafçılıkla sağlamış kasabanın tek fotoğrafçısıydı. Dükkânı kasabanın gelişimi ve değişimine yakından şahitlik etmiş bir ekmek teknesiydi.
Ama şimdi dükkânına hâl hatır sormak için uğrayan üç beş dosttan başka gelen olmuyordu.
Bu işi daha büyük stüdyoda yapan eğitimli oğluna devretmeye karar verdi.
Kendisi bu yeni fotoğraf tekniklerinden anlamazdı. Artık evine çekilme zamanı gelmişti. Oğlunun söylediğine göre, fotoğraf çekimleri için dış mekânlar kullanılıyor, drone'lar daha büyük teknolojik kameralardan yararlanılıyordu.
Bu işleri yapması için yetişmiş deneyimli elemanları vardı Ufuk’un. Hem zaten babası da yorgundu ve artık dinlenmeliydi kendi düşüncesince.
Ufuk fotoğrafçılık bölümünü bitirmişti. Babasına göre bu işin okulu olmazdı ama Ufuk bakış açısını geniş tutmuş babasını dinlemeyerek fotoğrafçılık bölümünü tercih etmişti. İyi de yapmıştı, geçen zaman Ufuk’u haklı çıkarıyor gibiydi. Teknolojinin gelişimine ayak uyduramayan babasının geliri azalırken kendisi çok iyi paralar kazanıyordu. Aslında en büyük zevki belgesel çekimleri yapmaktı bundan çok keyif alıyordu ama asıl parayı konsept çekimlerden kazanıyordu. Düğün fotoğrafçılığı, doğum günü fotoğrafçılığı gibi bütün özel günlerin tercih edilen fotoğrafçısı idi Ufuk. Babasının dükkânını da hatırasına saygısından devralıyordu. Maddi bir beklentisi yoktu. Kendi gelişiminde de emeği vardı buranın.
Ufuk o yıllarda değişen insan isteklerini fark etmiş kendisini buna hazırlamıştı. İnsanlar en özel günlerini paylaşmayı seviyordu. Eskiden hatıra için çekilen görüntüler yıllar içinde zenginliği gösterme hâline dönüşecekti. Ufuk bunu fark etmişti.
 Çocukken hafızasında kaldığı kadarıyla evlenecek çiftler stüdyoya gelir damat en fazla gelinin omuzuna elini koyma sınırını aşarak poz verilirdi. Tek poz bir ömürlük albümdeki yerini böylece alırdı.
Ufuk babasının emektar fotoğraf makinesini eline alınca onun ne yüzlere tanıklık ettiğini hatırladı, belki çoğu şimdi hayatta olmayan. Bazen çok acıklı hikâyeleri kayıt altına almıştı bir vesikalık resimde.
         Yasemin Bağcılar
 
 
ŞİİR
 
             MEHMED’İM
 
            (Kahraman Mehmetçiklerimize!)
Tarihle birdir, yaşar Mehmed’im,
Er oğlu erdir, coşar Mehmed’im…
 
Kul hakkı yemez, kibir ne bilmez,
Kötü söz demez, susar Mehmed’im!
 
Karadır gözü, sağlamdır özü,
Mertçedir sözü, tutar Mehmed’im…
 
Sarar yarayı, görür sırayı,
Açmaz arayı, bakar Mehmed’im!
 
Geçmişi bilir, canını verir,
Merhametlidir, koşar Mehmed’im!
 
Yumuşak huylu, tertemiz soylu,
Bir servi boylu beşer Mehmed’im!
 
Vatan, mukaddes; bayrak bir nefes,
Güvenir herkes, sezer Mehmed’im.
 
Özü sözü bir, cömerttir verir,
Tutmaz O’nu kir, çözer Mehmed’im.
 
“Şehit oluruz, gâzi kalırız,
Her yerde varız” gezer Mehmed’im…
 
Hak hukuk bilir, sever sevilir,
Tarihe delil yazar Mehmed’im.
 
Silah elinde,”şükür” dilinde,
Her kara günde tüter Mehmed’im!
 
Kâmil çok yönlü, zengindir gönlü,
Dünyaca ünlü nefer Mehmed’im…
 
                       Ramazan Çetin
 
 
 
 
ŞEHİRLERİMİZ
 
SİNOP: Karadeniz Bölgesinin batı ve orta bölümünde yer alan bir ilimiz. Doğudan Samsun ve Çorum, batıdan Kastamonu illeriyle çevrilidir. Sinop’taki İnceburun, Türkiye’nin kuzeyindeki en uç noktasıdır. Trafik numarası 57’dir.
Sinop il topraklarının %74’ü dağlardan, %23,5’i platolardan ve %2,5’e yakını ovalardan ibarettir. Sinop Yarımadası kıyılarındaki tepeler alçaktır. Kıyıdan güneye gidildikçe yükseklik artar ve geçit zorlaşır. Daha sonra Gökırmak Vadisi ve çevresinde düzlükler yer alır. Sinop, kara ve deniz yolu ulaşımından faydalanır. Kara yolu yetersizdir. Orta ve Doğu Karadeniz kıyısını takip ederek Hopa’ya kadar uzanan devlet yolu Sinop’tan başlar. Boyabat-Taşköprü istikâmetine uzanarak Kastamonu’ya ulaşır. Bu yolla İstanbul’a bağlanır. Karadeniz kıyı yolu Samsun’dan ayrılan bir kolla güneybatıya ayrılarak ili İç Anadolu’ya bağlar...
Sinop’un biri merkez olmak üzere, sekiz ilçesi vardır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.