Herkes değerlidir -2-

A -
A +
Önemli olan kapasitemizi ve fark edemediğimiz güçlerimizi fark ederek, başarılı olduğumuz ve ilgi duyduğumuz alanlara doğru yönelerek, bu dalda ilerlemek, üretmek, başarıyı kolayca yakalayıp mutlu olabilmektir. O zaman herkesin kendi zekâ türünde başarılı olduğu rahatlıkla fark edilecektir. Bu yüzden hiç kimseye “geri zekâlı” ifadesini kullanmamak gerekir.
Bugün ülkemizde ve dünyada; basketbolda, futbolda, güreşte, yüzmede, atletizmde, araba yarışlarında, edebiyatta, tiyatroda, müzikte, resimde, sunuculukta vb. isim yapmış, zirveyi yakalamış birçok ünlünün olduğunu bilmekteyiz. Star olmuş bu kişilerin birçoğunun matematiği zayıf olabilir. IQ’sü düşük çıkabilir. Şimdi biz bunlara “geri zekâlı” mı diyeceğiz?  Elbette ki hayır! Aksine bu kişiler, başarıyı yakaladıkları kendi alanlarında üstün zekâya sahiptirler.
Picasso, Ronaldo, Hidayet Türkoğlu, İbrahim Tatlıses gibi alanının dâhileri “matematiği az bilse, havuz problemlerini çözemese” ne fark ederdi ki?
İzlediğim bir TV programındaki yarışmada, ünlü bir ses sanatçısına sunucu; “bir sesli harf söyle” demişti. Bu sanatçı B, Y, K diye sessiz harfleri saymaya başladı. Belli ki sesli harfleri bilmiyordu. İzleyenler kahkahaya boğulmuştu. Şimdi bu sanatçıya “sözel zekâsı” zayıf diye “zekâsız" diyemeyiz.
Burada anne babalara, devlete ve eğitimcilere büyük sorumluluk düşmektedir elbette. Okul, çocuğu doğru ve zamanında yönlendirmelidir. Veliler de bilinçli hareket ederek, çocuklarının istemediği meslekleri/alanları, Onlara dayatmamalıdır.
Bazı anne babalar, “rağbet gören, akıllarına koydukları" ya da "kendileri istedikleri hâlde olamadıkları” bir mesleği evlatlarına dayatmaktadırlar. Hâlbuki çocuğun bu mesleği sevmesi, zekâ türünün de uygun olması gerekmektedir.
Birçok anne baba hâlâ; “spor, tiyatro vb.” alanlarıyla ilgili mesleklere negatif bakmakta, çocuklarında var olan bu tür ilgi ve istidatları görmezlikten gelerek, kendilerinin istediği başka alanlara yönlendirmek için baskı yapmaktadırlar.
İnsanlar, ilgi duymadıkları, sevmedikleri uğraşlarla mutlu olamazlar. O mesleğin altyapısını oluşturacak kapasiteye sahip değilseler de asla başarıyı yakalayamazlar.
              Seyfettin Karamızrak
 
 
 
ŞİİR
 
 
             Ecdadımız
 
(Allah, Ertuğrul Gazi’ye ve nesline rahmet eylesin.)
Biz Hanedanı âli Osman idik,
Yedi iklim üç kıtaya hâkim idik.
Ehli küfre galip idik,
Biz Hanedanı âli Osman idik.
 
Söğüt'te bir fidan idik,
Mazlumlara hâmi (koruyan) idik.
Mekke ve Medine’ye hâdim idik,
Biz Hanedanı âli Osman idik.
 
Can verirdik can verdirmez idik
Sığınanı kabul ederdik geri vermez idik
Âleme mertlik dersi vermiş idik
Biz Hanedanı âli Osman idik.
 
Kosova’da Hüdavendigâr idik,
Niğbolu’da Yıldırım idik.
Konstantiniye’de Fatih idik,
Biz Hanedanı ali Osman idik
 
Bu devlete kanımızı dökmüş idik
Bu millete canımızı vermiş idik
Bu dine başımızı vermiş idik
Biz Hanedanı âli Osman idik.
 
Şimdi karanlık ve soğuk,
Hangi tren garından bu yolculuk?
Reva görülen bu muydu?
Biz Hanedanı âli Osman idik.
 
Dile gelse ha bu topraklar
Dile gelse ha bu mezarlar
Tarih utanırdı yapılanı duymaya
Biz Hanedanı âli Osman idik.
 
         Mustafa Utku Kayakağnılı
 
 
 
 
 
SAĞLIK OLSUN
 
'UYKU APNESİ’NİN SEBEPLERİ? Uyku, dinlenme anıdır. Nasıl ki hareket etmezken çalışan otomobil rölanti hâlindeyse; insan vücudu da uykuda tıpkı bu hâlde olduğu gibi rölantiye geçer. Uykuda iken solunumda kullanılan kaslarımız da dâhil, vücuttaki bütün kaslar uyanık hâldekinden daha fazla gevşer. Bu gevşeme kimilerinde çok daha fazla olur. Öyle ki solunum tehlikeye girer. Soluk borusu kapanmaya yüz tutar. Bir kısım insanda ise kaslar, uykuda normal bir dereceye kadar gevşer. Fakat boyun pasajı normalden daha dar olduğu için uykuda kapanma meydana gelir. Bazı vakalarda problem, beynin uykuda solunumu kontrol eden kısmındadır. Beyin, solunumu kontrol eden kaslara gerekli emirleri göndermeyi unutuyor gibi gözükür. Bu durumun kesin bir belirtisi olmaz ancak bu durumu etkileyen birçok faktör vardır. Bünyede olan gizli alerji, karaciğerdeki enzim salgılanma bozukluğu, fazla kilolu olmak, küçük dilin normalden uzun olması, solunum yollarında yaşanan birtakım problemler, aşırı stres ve yorgunluk, boyun rahatsızlıkları sebebiyle beyne giden oksijen azlığı vb. gibi birçok faktör vardır.
Dr. İsmail Maraş
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.