Hayat müşterektir...

A -
A +
Tüm dünyada değişik zamanlarda değişik isimlerde günler kutlanır. Babalar günü, sevgililer günü, anneler günü gibi… Bu günlerde konunun önemine vurgu yapılır. Geçtiğimiz hafta kutlanan Kadınlar Günü de böyle bir gündü. Bu tür günlerde yapılan kutlamalar, günün anlam ve önemine uygun açıklamalar elbette kıymetlidir…
Ancak bu günlerde verilen mesajlar içindeki muhtemel algı oluşumlarına karşı da uyanık olmalıdır.
Örnek olarak kadınlar gününde yapılan açıklamalarda kadına kıymet verilmeye çalışılan sözlerde "özgür olmak, eşit olmak, bağımsız olması..." gibi sözler ile ne kastedilmektedir?
Bizim kültürümüzde geleneğimizde dinimizde inancımızda kadın çok önemli bir mevkidedir. Evin direğidir, ailenin temelidir, eşinin kıymetlisidir, çocuklarının anasıdır… Kültürümüzün kadına verdiği değer yine kültürümüzün kıymetli hazineleri olan Dede Korkut Hikâyelerinde, Kutadgu Bilig’de, Atabetü’l Hakayık’ta, Garib-nâme’de, Kenzü’l Kübera’da ve daha birçok eserde sayfalarca anlatılmaktadır.
Bu kültür ve töremiz nesilden nesile unutulup gittikçe dünyayı kendi arzu ve isteklerine göre şekillendirmek isteyen birçok kaynak insanlara kendi kültürümüzü hatırlatmak yerine eşitlik gibi, hürriyet gibi bağımsızlık gibi sözlerle kıymet ve değer biçmek istemektedir.
Bal var iken şekerin lafı mı olur? “Kadın da erkek de eşittir.”, “Kendi ayağının üzerinde durmalısın.”, “Sana hiç kimse karışamaz!”, “Dik dur eğilme!” gibi sözler aslında özde değil sözde sözlerdir. Özde olan hayatın müşterek (ortaklaşa) olmasıdır. Kadının ailede kadın olarak, erkeğin erkek olarak, çocukların çocuk olarak, ebeveynin ebeveyn olarak yerini ve önemini biliyor olmasıdır. Tarih boyunca çekirdek aile yapısını muhafaza etmek millet olmaya da devlet olmaya da huzurlu ve mutlu olmaya da yetmiştir… Kadın ve erkek birbirini tamamlayan gece ve gündüz gibidir. Gecenin gündüze gündüzün geceye üstünlüğü olmaz. Gece de gündüz de birbirinden bağımsız olmaz ve en önemlisi birisi olmadan diğerinin anlamı olmaz… Bizim başkalarından öğrenmeye de ihtiyacımız yoktur, kendi özümüzü kendi kültürümüzü hatırlamaya ihtiyacımız vardır...
           Mehmet Karagöz
 
 
 
 
ŞİİR
 
        Bekle beni ihtiyarlık
 
Beşer gaybı bilemez, nasibini silemez,
Ömür vasıtasından, daha erken inemez.
Her gelip giden kervan içinde bir yer alır.
Varacağı noktayı, varmadıkça göremez.
 
Uğra ömür çarşına, ne çıkarsa karşına…
Çok şeyler göreceksin, çoğu boşu boşuna…
Ölüm geldi mi, gelir; aldanma genç yaşına.
Anlamaz bazen insan, gelmeyince başına…
 
Ne olur ki; pak aktan, ak karadan pak ise?
Hayatı tutan resim renklerden ibaret mi?
Bütün aklın rengini gönül belirlemişse,
Bu sır bilmecesine, sonsuzluk denilir mi?
 
Soru içinde soru, hayat ise bilmece,
Kader; sabır ve şükür, anlamayı bilince…
Kim olmuş bu zamanda diledikçe bahtiyar,
Görmedin mi bekleyen, oluyor hep ihtiyar…
 
        Bir Asr'ın Asa'sı-Ahmet Sinan Arvas
 
 
 
KISA… KISA…
 
GERÇEKLER: Gerçekler üzücüdür, sarsıcıdır, acı verir. Cesaret ister gerçeklerle yüzleşmek, herkes yapamaz. En zoru da insanın kendi gerçekleriyle yüzleşmesidir, kendinden sakladıklarını artık öğrenmesi, korkularıyla yüzleşmesi, hiç kolay değildir. Sakladığı duyguları vardır, “keşke hep saklasaydım” der sonradan...
Gerçekler hiçbir zaman kolay olmaz, bazı gerçekler vardır ki, öğrendikten sonra artık yaşama devam edecek gücü bile kalmaz insanın. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz... Peki neden bu kadar ağır gelir gerçekler? Tek bir sebebi vardır. İnsan yıllarca kendini birtakım yalanlara inandırır, gerçeği bildiği hâlde görmezden gelir, yalanlara sıkı sıkı tutunmaya devam eder. Bir gün gelir ki artık gerçekler göz ardı edilemeyecek kadar ortadadır, işte o gün yıllarca kaçtığı gerçeklerle yüzleşir insan. Bu yüzleşme ise hiçbir zaman kolay olmaz, kendimizi inandırdığımız yalanlar, asla gerçeklerle uyuşmaz, gerçekler ise oradadır, ne kadar kaçsak da bir gün karşımıza çıkar. Ama kaçmak hep kolay yoldur, kaçmak varken neden yüzleşelim ki?
Belki gerçeklerden kaçmamalıyız ama bunu yapabilmek çok zordur değil mi?
Enes Babayiğit
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.