'Cahilizm’i tanıyalım -2-

Basit bir gözlem ve hatırlamayla cahilizm’in bir hayat tarzına dönüştüğünü görebilirsiniz.

Öyle ki bu tip birçok siyasetçisi kendi partisinin program-tüzüğüne dahi hâkim değil. Topluma çözüm üretecek bu insanların varlığı/işgali bir siyasi israf aslında. Siyasi partiler kesinlikle “niteliksiz" insanların toplanma alanına dönüşmüş…

Ticaret meselesi keza hızlı kâr marjı ile üretimden kopuk, toplumdan soyut hayat biçimiyle. Sömürü olgusuna dayanan zenginlik ile kültürsüz-niteliksiz insanlar yığınıdır bu alandaki cahilizmin temsilcileri… 

Cahilizm temsilcisi olarak sanat arenasında boy gösterenler de aslında kısır bir döngü içinde ve üretimsizdir. Nitelikli üretimden ziyade iğrençlik ötesi TV programları sanat olgusunu ucuz kişilikleri her saat çıkarıp/yok ediyor iç yapısında… Medya sektörü de belli isimlerin tekelinde egemen güçlerin çıkarları doğrultusunda toplumun haber edinme hakkını gasbediyor.

Dahası alkışı hak ediyoruz. Medeniyetin beşiğini el birliği ile sallıyoruz. Özümüze dönüş ifadeleri güzel ancak önce hep birlikte hatırlatmak ve hatırlamak gerekir. Birkaç şey daha söylemek gerekirse bizim toplum olarak yeni bir şeyler öğrenmemize gerek yok… Hatırlamamız yeterlidir… Çünkü bizim tarihimiz kültürümüz sanatımız her alanda medeniyetin temsilcisi olmuşuz ama bir o kadar da yaptığımız her işte her başarıda kendimizi setretmeyi önemsememeyi dahası üstadımızın hocamızın bize bu konuda ilim öğretenimizin adını ön palanda tutmayı yeğlemişiz… Ecdadımız aslında işini hakkıyla yapan, gereksiz yere bir çivi bile israf etmeyen, bir lokma bir hırka yaşayacak kadar gösterişten uzak duran ve en önemlisi de tasadduk eden yani ihtiyaç sahiplerini gözetip kollayan sadaka veren kimseler olarak tarihe geçmişlerdir. Böyle insanların mütevazılığının yanında, görselliğe, kılık kıyafete, aksesuara önem vererek kendini olduğundan büyük ve farklı göstermek isteyen cahillerin 'Cahilizm’i ne hazindir ki hatırlara Necip Fazıl’ın “Bülbül kovuldu mu gül bahçesinden,/Gak gak karga vak vak kurbağa gelir” mısralarını hatırlatmaktadır. Sağlıklı günler diliyorum...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ağrı her insanda farklı algılanır. Çünkü ağrı beyinde çözümlenen bir duygudur. Ağrı, beynimiz başta olmak üzere vücudumuzun birçok sisteminin alarma geçtiği çok karmaşık bir semptomdur, belirtidir. Yani ağrı, bir bakıma vücudun çağrısıdır… Migren ağrıları halk arasında çok sık bilinen bir baş ağrısı türüdür. Önemli olan migrenin hangi tip migren olduğunun tespit edilmesidir. 23-24 tip migren çeşidi vardır. Stres kaynaklı, boyun kaynaklı, barsak kaynaklı, alerji kaynaklı, karaciğer kaynaklı, sinüzit kaynaklı, hormon- tiroid kaynaklı vb. migren tipleri vardır. Bu karmaşıklık sebebiyle uzun süre ağrı çeken bir insanın beyni, bir zaman sonra daha farklı çalışmaya, olayları daha farklı algılamaya başlar. Bu dertten kurtulmak için kapı kapı dolaşmaya, kim ne önerirse onu uygulamaya başlar.