Aslan sözünden dönmez; ama -2-

A -
A +
Tilkinin aklına yine bir kurnazlık gelmiş. Toplamış arkadaşlarını ve anlatmış planını:
-Biz hepimiz aslanın huzuruna varacağız. Diyeceğiz ki:
“Sayın kralım… Sizin böyle günden güne erimeniz karşısında bizim de yüreklerimizin yağı eriyor. Sizin için canımız feda olsun. Bizi yiyin efendimiz!”
Bu düşüncemizi karga ve deveye de anlatacağız. Onların da bizimle gelmesini ve aynı temenniyi söylemelerini sağlayacağız…
-Eee?
-Aslan bizleri yemek için acele etmeyecektir. Ama deve kendi kendini sunduğunda razı olacaktır.
-Denemeye değer mi?
-Değer…
-Haydi işbaşına öyleyse…
Hemen devenin yanına varmışlar. Aslanın açlıktan perişan olduğunu, ona böylesi günde dostluk ve sadakat göstermeyip de hangi günde göstereceklerini anlatmışlar. Zaten aslanın dostlarını yemediğini kendisinin de iyi bildiğini söylemişler. Psikolojik baskı kurmuşlar.
Deve ise “bu kararı kendiniz için alabilirsiniz. Beni niçin kendi kararınızı uygulamaya zorluyorsunuz” diyememiş. Kabul etmek durumunda kalmış. Hep birlikte kralın huzuruna çıkmışlar.
Önce kurt söylemiş:
-Sayın kralım, avsız sıkıntılı günler geçirdiğimizi biliyoruz. Siz başımızda olmadıktan sonra bizim yaşamamızın ne anlamı var. Beni yiyin efendim.
Aslan, olmaz demiş… Sen en önemli yardımcımsın.
Çakal ileri atılmış:
-Beni yiyiniz efendim.
Tilki hemen araya girmiş:
-Aman efendim onun eti fena kokar. Zaten hastasınız. Beni yiyiniz.
-Bu sefer de kurt araya girmiş:
-Aman kralım bizim en önemli stratejimizi o yapıyor.
Sonra gözlerini deveye dikmişler. Bunca arkadaşın kendini feda ettiği bir ortamda devenin kendini feda etmemesi yakışık almazmış. Bu kadarcığını deve de anlamış. Bir adım öne çıkmış:
-Efendimiz o zaman beni yiyiniz. Canım size feda olsun.
Aslan demiş ki:
-Ben sözümde durdum ve sizi yemedim. Ama madem siz kendinizi feda ediyorsunuz, o zaman sözümü bozmuş olmayacağım.
Böylece zavallı deveyi iki pençe ile yıkmış. Aç karnını doyururken diğerleri sabırla aslanın doymasını beklemişler. Ardından da aslandan arta kalanla bir güzel doymuşlar...
Muhsin Taha-Ankara
 
 
 
ŞİİR
 
          Vatanıma Hasret
 
Ah yine mi rüyaydı gözlerime serilen?
Hayal miydi nazarıma nakşedilen?
Her saniye hasretinden titrerken,
Yine o gördüklerim rüya mıydı gerçekten?
 
Haydi kalk işte göründü Üsküdar.
Daha göremediğin Kocamustâfapaşa var.
 
İşte buradasın saadet kapısında.
Makarr-ı saltanatın mahzun ağuşunda,
Darü’l hilafe’nin hazin sokaklarında,
İşte ketum mezar taşları karşında…
 
İstanbul yaşanır, anlatmak ile olmaz,
Onu bir kere gören, ondan ayrı kalamaz.
 
Yoksa gördüklerine inanmıyor musun?
Hâlâ “hayal âleminde yaşarım” sanıyorsun,
Gözlerinin önünde serili hakikat,
Aç gözünü seyreyle, bak şu ihtişama bak.
 
Şehrin şu köşede uhrevi semtleri,
Buradadır İstanbul’un asıl sakinleri.
 
Hayır hayal olamaz sen yakınlardasın
Gözlerimin ardında bir masaldasın
Biliyorum kavuşmak uzak değil sana
Orada, muhayyilemin ardındasın.
 
             Rumuz: “Sitanbûlî”
 
 
 
UNUTULMAZ EL SANATLARIMIZ
 
DAZKIRI HALISI: Dazkırı coğrafi olarak; Ege ve Orta Anadolu’nun eşiğinde bulunan Acıgöl Bölgesi'nde konuşlanmış bir geçiş bölgesidir. Dazkırı halısı ve kilimlerine yansımaktadır. Dazkırı halısı, ne Yahyalı gibi canlı renklidir ne de Milas halısı gibi pastel renklidir. Dazkırı halısında ekseriyetle renklerin koyu tonları kullanılır. Halı boyları, genellikle “yastık”, “seccade” veya “saf” denilen boyutlardadır. Ancak talebe göre “kelle” olarak üretimi yapılmaktadır. Desenler aslında sadece bölgeye özgü olmayıp değişik yörelerin motifleri veya desenleri aynı halıda buluşabilmektedir. Yurdumuzda kendine özgü desen ve modeli olan Dazkırı halıları geçmişte kök boya ile boyanan iplerle dokunmuştur. Dazkırı halılarının gazelli, çarklı, kalemli ve bıçaklı gibi modelleri vardır. Dazkırı halıları kaba kalite halılar sınıfına girip genelde 35x40, 30x40 kalitelerindedir. [https://www.kulturportali.gov.tr]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.