Müslümanın gözyaşı asrı!

A -
A +
Dünyadaki Müslümanlara reva görülen zulmü düşündükçe kahroluyor insan. Sanki I. Cihan Harbi sonrası sadece Osmanlı değil, dünya da yıkıldı merhametsizce… Balkanlarda, Orta Doğu’da Asya’da ve Afrika’da, Uzak Doğu’da dünyanın sayısız köşesinde Müslümanlara yapılmadık işkence, görülmedik zulüm, uygulanmadık baskı kalmadı… Kimi zorla kimi aldatılarak. Aldananlar misyonerlerin tuzaklarına teslim oluyor ve elde şu cümlelerle sarf olan pişmanlıklar kalıyordu: “Misyonerler Afrika’ya geldiğinde onların ellerinde İncil bizim ise meralarımız, ormanlarımız, hayvanlarımız, madenlerimiz vardı. Bize gözlerimizi kapayarak dua etmesini öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda ise bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız, çiftliklerimiz ve maden işletmelerimiz vardı...” Ne yöne doğru baksam kan, nereye baksam izdiham. 14 Haziran 2021 senesi NATO zirvesinde barış kutlamaları yapılmıştı anbean. Evet, haklılardı, bu kocamış ve acuze (yaşlı) müessese Avrupa'da huzur ve saadeti sağladığı, sükûn ve ferahı tesis ettiği için. Ölen, Müslümanlar ve bilhassa Türklerdi çünkü. Kendilerinden gayrı her millete köle olarak bakan beyazlar, sömürdüğü her ülkede vahşeti çağırsa da, izdihamı ırak tutmuştu haddizatından. Hindistan'da milyonlarca Müslüman İngiliz artıklarının gazabında eriyor, Bosna'da İzzetbegoviç’in emaneti yeni Fatihlerine hasret asimile fitnesinde kaynıyor, Uygurların bitmek bilmeyen çilesine ek Myanmar'da her eziyet Müslümana reva görülüyor. Lübnan'da Fransız kalıntıları ihtilaf ve tefrikalarla kavimleri birbirine kırdırıyor, Suriye'de bir gün olsun çileler dinmiyor ve Afganistan'ın garip ve mahzun halkının her iki ferdinden birisi açlıkla boğuşuyor. ABD'li meşhur tarihçi Prof. Dr. Justin McCarthy “Ölüm ve Sürgün” adlı kitabının ön sözünde sadece ve sadece resmî kayıtlara göre yirminci yüzyılda beş milyon Müslüman Türk'ün öldürüldüğünü kaydetmişti. Bu mezalim Orta Asya’dan bütün dünya Müslümanlarının yaralı sinelerine pespaye bir zevk uğruna fersah fersah yayıldı şimdilerde. Bu asır, bu kirli yüzyıl Müslüman’ın gözyaşı asrıydı...           Cüneyt Akçatepe         ŞİİR              Dünya Kafesi   Ne zaman kanatlanır ruhumuz? Dünya savaşmayı bırakınca, Karıncalar ihtiyacından fazlasını saklamayınca, İnsanlar çiçekleri yalnız dalında koklayınca, Yoksa kelebekler bir günden fazla yaşayınca mı? Sahi ne zaman?   Benim ellerim kalem tutmuyor artık Sözlerim kalbimden semaya kanatlanıyor. Ne zaman ruhum kanatlanmak istese, Dünya kafesinde buldum kendimi, kapılar hep kilitli... Mevlâ’ya avuç açmaktan, yalvarıp yakarmaktan Başka ne gelir zaten elimden? “Hissiz hevessiz nasıl yaşanır, üstelik öğrenemeden?” Dediği gibi şairin geçiriyorum sessizce kalbimden; "Uzatma dünya sürgünümü benim."   Ne zaman kanatlanır ruhumuz? Saadetten ayaklarımız yerden kesildiğinde, Vuslat günü ansızın geldiğinde, Hiçbir kelime kalbimize ağır gelmediğinde, Tüm çaresizlikler bir bir tükendiğinde mi? Ben bu aralar yine şairin dediğine kulak verip Tükettiğim tek şeyin kendim olduğunu fark ettim. Ne zaman kanatlanmak istesem Kanatlarımı kırmadılar mı zaten benim? Ah nasıl yine nasıl bu kadar gafilim?   Ne zaman kanatlanır ruhumuz? Harcanıp giden ömrümüzün ağrısı dindiğinde, Bu sefil yalnızlık bir gün bittiğinde mi? Kaç kez en yüksekten yere bıraktılar seni kalbim? Kaç kez yerin dibine girdin de ses etmedin. İnşallah bir gün kanatlanırsa ruhumuz, Dileğimdir ki hep birlikte huzura kavuşur Mutlu oluruz.                  Kübra Can       GÜZEL DİNİMİZ   TÛL-İ EMEL: Kalp hastalıklarının birisi de Tûl-i emeldir. Tûl-i emel, zevk ve safâ sürmek için çok yaşamayı istemektir. İbâdet yapmak için, çok yaşamayı istemek, tûl-i emel olmaz... Tûl-i emel sahipleri, ibadetleri vaktinde yapmazlar. Tövbe etmeyi terk ederler. Kalpleri katı olur. Ölümü hatırlamazlar. Vaaz ve nasihatten ibret almazlar... Tûl-i emelin sebepleri, dünya zevklerine düşkün olmak ve ölümü unutmak ve sıhhatine, gençliğine aldanmaktır... Tûl-i emel hastalığından kurtulmak için, bu sebepleri yok etmek lâzımdır. Ölümün her an geleceğini düşünmelidir. Sıhhatin, gençliğin ölüme mâni olmadıklarını unutmamalıdır. [http://www.hakikatkitabevi.net]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.