Terör seven tabibe, asker-polis düşerse...
28 Ocak 2018 02:00
Zilzurna sarhoş araç kullanırken polis çevirmesine takılan kadın doktor tehdit ediyor;
- Bir gün ameliyat için gelirseniz ne yapacağımı biliyorum...
Kafa kıyak olunca, zihnindeki diline vurmuş.
İşte bu, büyük tehlike...
***
FETÖ’cü doktor ve sağlık görevlilerinin 15 Temmuz gecesi yaralılara yaptıklarını hatırlayın.
Terör örgütü PKK’nın ülkemizi fiilen bölme girişimine karşı başlatılan çukur operasyonlarında da benzer hadiseler gündeme gelmişti.
Terör yandaşı doktorların, operasyonlarda yaralanan polis ve askerlerimizi kasıtlı olarak şehit etmeye veya sakat bırakmaya çalıştıklarını, hastane personelinden dinlemiştik.
Durumun vahameti, Türk Tabipler Birliği’nin Afrin operasyonuna karşı yaptığı açıklamayla bir kez daha ortaya çıktı.
Mimarlar Odası ile birlikte, Türkiye’ye karşı açık cephe aldılar.
Kılıf da şu, savaş halk sağlığı problemiymiş.
PKK’lı teröristler Türkiye’de, Suriye’de on binlerce cana kıyarken gıkları çıkmayanların buram buram terör kokan ağzı, midemizi bulandırdı...
***
Savaş devletler arasında olur, bunun adı operasyon ama...
Ne derseniz deyin, bunlar laftan anlamaz.
Kaale almayalım desek, bu STK’nın durumu Mimarlar Odası gibi değil...
Canımızı teslim ettiğimiz meslek grubu...
Ve bunların tepesindeki birliğin sadece adı Türk...
Yönetimi Türk düşmanı, Türkiye düşmanlarının yandaşı...
***
Göründüğü üzere, başımıza bela tek örgüt FETÖ değil...
Temizlememiz gereken daha çooook terörist zihniyetli var.
FETÖ gibi, en kısa sürede bunlara da el atılmalı.
Devletin içine bu pisliği üreten bataklıklar da artık kurutulmalı...
***
Sakın vatansever doktorlarımız bu yazdıklarımıza alınmasın.
Tabipler Birliği’nin durumundan onların da fazlasıyla rahatsız olduğunu biliyoruz.
Nitekim, TTB’den hemen sonra Türk Diş Hekimleri Birliği de bildiri yayınlayıp, aslanlar gibi ordumuzun arkasında durdu.
Konya Aile Hekimleri Derneği ise yayınladığı açıklamayı bana da gönderdi.
Özetle diyorlar ki: “Ülkemizde, vatanına, bayrağına, milletine âşık, onlara hizmet için tutuşan kesimlerin STK’ları önemsememesi, ihmal etmesi sonucu maalesef bazı STK’lar, sayıları çok az olan marjinal grupların eline geçmiş ve ülkemizin birlik, beraberliğe ihtiyacı olduğu bir zamanda kendi ülkesi aleyhine açıklama yapacak çukurluklar sergileyebilmelerinin önünü açmıştır. Ülkemizin, PKK terör tehdidi üzerinden yedi düvel düşmanın hedefi olduğu bir zamanda hekimler adına açıklama yaptığını iddia eden Türk Tabipler Birliği’ni kınıyor, bu ortamda ülkesinin yanında olmamanın bir psikiyatri sorunu olduğunu düşünüyoruz.”
***
Bir doktorumuz da yetkili makamlara ulaştırmamız için mesaj göndermiş.
Özetle söylediği şu;
- Ben de Türk Tabipler Birliği’ne üyeyim. Fakat bu terörist sevici oda hiçbir şekilde işini yapmıyor. Ben ve benim gibi birçok doktor arkadaşım, özelde çalıştığımız için mecburen buraya üye oluyoruz. Bu mesajımızı lütfen üst mercilere iletin, bu terör yuvasının değişmesi için kanuni düzenleme istiyoruz.
Biz üzerimize düşeni yaptık, şimdi sıra sorumluluk makamındakilerde...
***********
CHP tam bizi şaşırtıyordu ki...
Ana muhalefet partimiz de ABD gibi...
Tam olarak ne dediği, ne istediği, nerede durduğu belli değil.
Lafa “Afrin’e çarşaflılar gitsin”le başlayan Kemal Kılıçdaroğlu, operasyon başlayınca desteğini beyan etti.
Tam da o gün Almanya’da partililere sesleniyordu.
TSK’ya başarılar diledi, salonda yuhalama sesleri duyuldu.
***
CHP Sözcüsü Bülent Tercan, “Parti olarak şanlı ordunun arkasındayız’’ dedi. Buna karşılık Sezgin Tanrıkulu, "Savaşa hayır" tweet’i attı.
Ama biz yine de umutlanmıştık.
***
CHP bu sefer gerçekten Türkiye’nin yanında mı, yoksa siyaseten puan kazanmak için rol mü yapıyor, diye düşünürken, sorunun cevabı Grup Başkanvekili Engin Altay’dan geldi.
Altay, TSK’nın yıllardır uğraştığı ‘eğit-donat’ projesiyle hayat bulan ve DEAŞ’ı sınırlarımızdan temizlediğimiz Fırat Kalkanı’ndan başlayarak, tüm operasyonlarda TSK ile omuz omuza mücadele veren Özgür Suriye Ordusu’nun ‘El-Kaide uzantılı kimi örgütlerden oluşan derleme bir birlik’ olduğunu iddia etti.
Ve böylece, CHP’den umudumuz yine hüsrana dönüştü.
*******
Yalanlar ve gerçekler
Psikolojik savaş, cephede göğüs göğüse çarpışma kadar önemli.
Gezi’den bu yana aşina olduğumuz tabloyla yine karşı karşıyayız.
***
Terör örgütü, internetten basit bir aramayla bulunacağını bile bile yalan fotoğrafları yayıp, taraftarlarına moral aşılamaya çalıştı.
Her gün onlarca fotoğrafın gerçek hikâyesi belgeleriyle ortaya konsa da onlar yenilerini üretmeye devam etti.
Baktılar böyle olmayacak, hemen taktik değişikliğine gidildi.
TSK ve ÖSO yanlısı rolüne bürünen terör yandaşları, önce film karesinden bir sahneyi alıp, ‘YPG’nin sözde komutanı bilmem kim öldürüldü’ diye yaydı. Sonra da buna atlayacak sazanları beklemeye başladı.
Amaçlarına ulaşınca da ‘gerçek bu’ diye Türkleri kara propaganda üretmekle suçladı, geçmişteki maskaralıklarının üstünü kapatmaya çalıştı.
Şeytanda oyun çok, dikkatli olmak lazım.
*********
Bunlara kim inanır?
* Ele geçirdikleri Rakka’dan DEAŞ teröristlerini silahları ile birlikte başka yere naklettikleri görüntüleriyle belgelenen PKK/PYD teröristleri, DEAŞ’lıları Afrin’de hapishanede tutuyormuş!
* Pentagon, YPG’ye verdiği silahları ‘yanlış ellere düşmemesi’ için takip ediyormuş! (Teröristlere YPG yerine ilk defa PKK’lı dedikleri hâlde)
* YPG’ye verdikleri silahlar Afrin’de kullanılamazmış. Eğer DEAŞ’la mücadele dışında kullanılırsa destek kesilirmiş!
* NATO, meşru mücadelesinde Türkiye’nin yanındaymış!