‘Gerçek’ insan…

A -
A +
Nasıl anlatılır bilmem ki… Cumhurbaşkanımız, yayınladığı son vefat yıl dönümü mesajında şöyle tarif ediyordu Enver Ağabey'i; “Rahmetli Enver Ören gazeteci, biyolog ve iş adamı olmasının yanında, ömrünü ülkesi ve milleti için harcayan bir gönül insanıydı.Ülkemizin en büyük holdinglerinden biri olan İhlas Grubu’nun Enver Abi’si, Türkiye’nin içinden geçtiği çok çetin günlerde daima doğrunun, yerli ve millî olanın yanında bir duruş sergilemiştir.O, ‘birimizin sıkıntısı hepimizin sıkıntısı’ diyerek başladığı iş hayatında binlerce kişiye istihdam sağlamıştır.Hepsinden öte milletin değerlerinin tahkir edildiği, bu ülkenin öz evlatlarının parya muamelesi gördüğü bir dönemde Enver Ören, Türkiye gazetesi, TGRT ve İHA’nın sessiz çoğunluğun sesi ve nefesi olmasına özen göstermiştir.Yetiştirdiği gazeteciler, yazarlar, yöneticiler ile basın-hayatımızda bir okul vazifesi gören söz konusu medya kuruluşları, günümüzde de önemli bir rol oynamaktadır.…..‘Bir dava, eğer millet sahip çıkarsa yürür ve büyür’ diyen, ‘Muvaffak olmak için mütevazı olunuz’ tavsiyesinde bulunan Enver Ören’in gönül imbiğinden damıttığı hikmetli sözlerinin değeri her geçen gün daha fazla anlaşılıyor.Merhum Enver Ören’in koyduğu ilkeler ve çizdiği prensipler çerçevesinde, Türkiye gazetesi, TGRT ve İHA’nın gelecekte de değerlerimizden taviz vermeden hak ve adalet mücadelesini sürdüreceğine inanıyorum.”İmza; Recep Tayyip Erdoğan              *** Hayatıma istikamet, ‘davama’ ruh veren iki büyük ‘gerçek’ insandan bahsettim yukarıda. ‘Gerçek’ vurgusuyla neyi anlatmaya çalıştığıma gelince… Yalansız ve riyasız olmaktan… Yerli, millî ve dindar olmanın içini doldurmaktan… Ülkemize, milletimize ve dinimize samimiyetle hizmet aşkından söz ediyorum. Özeti; ihlaslı olmaktan… Biz hep öyle tanıdık Enver Ağabey'i… Bir çocuktaki içtenliği, hesapsızlığı gördük gözlerinde ve sözlerinde… Yüreğinde hep o samimiyeti hissettik, hatta bizatihi yaşadık… İşte bu içtenliği tattığı, iyilikten başka bir şeyini görmediği için çok sevdi on binler Enver Ağabey'i… Diyeceksiniz ki, tanıyıp düşman olanlar yok muydu? Elbette vardı, hâlen de var… Ebu Cehiller de her devirde yaşar. Karşısına her çıkana maddi ve manevi destek olmaktan başka bir şey yapmayan, kötülüğü aklından bile geçirmeyen Enver Ağabey’e düşman olanlar… Biliriz ki onlar ya işledikleri hatalardan dolayı menfaati kesilenlerdir ya da başka bir hesapla yanına yanaşanlar. Ah Enver Ağabey! Keşke görseydin bugün can düşmanlarının düştüğü sefilliği… Gerçekler ortaya çıktıkça, şimdi çok daha iyi anlıyoruz seni. Devletimizin, ülkemizin başına musallat olmuş binbir belanın hedefi oldun… Ne sıkıntılar, ne acılar çektin de, tek kelime etmedin, Cenâb-ı Allah’a sığınıp, bir tek ondan yardım diledin. Bu güçlü imandır ki, bugün sen yoksan bile eserlerin dimdik ayakta… Sana her türlü tezgâhı kuranlar -kurguladıkları oyunlarla birlikte- teker teker deşifre olmakta. Büyük insandın… Tertemiz, berrak, gerçek bir insandın… İyi ki sizi tanıdık da, insan, mümin nasıl olmalı, anladık… Mekânınız cennet, dereceniz ali olsun...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.