CHP varken beka problemi aramamak!..

A -
A +
Nedense hiç şaşırtmıyorlar bizi…
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, sıcak savaşa bile dönüşmesinden endişe ettiğimiz Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz aramalarına karşı önerge vermiş.
Beyefendi diyor ki: “Petrol bulamadık, orada ne işimiz var? Harcadığımız para boşuna israf…”
PKK ve FETÖ ittifaklarına zaten aşinayız da…
CHP için sözün bittiği yer, burası olsa gerek.
                ***
“Orada ne işimiz var?” dediği yer, Akdeniz’de yer alan bizim ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak sahibi olduğu alanlar.
Oysa, bölge ile alakası bulunmayan ABD orada…
Rusya orada…
İtalya orada…
Fransa orada…
İngiltere orada…
Türkiye’yi saf dışı bırakmak için ittifak yapan İsrail, Mısır, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum yönetimi zaten doğrudan işin içinde ve Batı ülkelerinin arama faaliyetleri bu ülkeler üzerinden yapılmakta…
Zaten Arap Baharı ayaklanmaları Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde yapılmış, yönetimler değiştirilmiş, ülkeler parçalanmış, Suriye’deki oyun bile Doğu Akdeniz’deki zengin doğalgaz ve petrol kaynakları üzerine kurgulanmış…
Ama CHP’li vekilimiz diyor ki: “Orada ne işimiz var?”
                ***
Üstelik CHP’nin manidar çıkışları bu kadar da değil…
Başarır’dan sonra bir açıklama da CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’tan geldi.
Onun da kurduğu cümle şuydu; “Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan ekonomik sıkıntı içinde olabilir. Kıbrıs sorunu ortadayken, anlaşmaya varılmamışken doğalgaz araması yapılması doğru değil.”
Bu beyanatlar Yunanistan’ı öyle memnun etti ki, gazetelerinde manşetleri süsledi.
Sevinmekte haklılar…
Çünkü hiçbir Yunan partisi “Zaten yıllardır ekonomik krizdeyiz. Maaşları bile ödeyemiyoruz. Bu kadar zordayken niye Akdeniz’de doğalgaz, petrol aramaya para harcıyoruz” dememişti.
 
ABD ŞİRKETİ BÜYÜK REZERV BULDU
 
Şimdi gerçeklere gelelim…
Daha iki gün önce, Amerikalı Exxonmobil’in, Katarlı ortaklarıyla birlikte, Türkiye’nin de hak iddia ettiği 10’uncu parsel bölgesinde doğalgaz bulduğu açıklandı.
Kıbrıs Rum Yönetimi, bulunan rezerv miktarının 141 ila 226 milyar metreküp arasında olduğunu duyurdu.
Daha önce de 12. parselde 128 milyar metreküplük rezerv keşfedilmişti.
Exxonmobil’in dışında İtalyan Eni ve Fransız Total de bölgede sondaj çalışması yapıyor.
CHP nedense bu firmalara “Sizin burada ne işiniz var?” diye sormayı akıl etmiyor.
                ***
Biraz daha geriye gidelim de, CHP’nin dilinin altında ne var, daha iyi anlaşılsın.
Daha önce de yazmıştım…
Afrin operasyonu başladığında Awacs’la uçan dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar, “Aynı anda hem Afrin’de, hem Doğu Akdeniz’de, hem de Ege’de operasyon yapabilecek güce sahibiz. Kimse yanlış hesap yapmasın” demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Hakkımızı yedirmeyiz” mesajını defaatle tekrar etti, ediyor da…
Peki, Afrin gibi çok önemli ve kritik bir harekat yürütülürken Doğu Akdeniz ve Ege mesajı neden verilmişti?
Cevabı, Amerikan Jeolojik Araştırma Merkezi’nin, 2010’da, yani Suriye’de iç karışıklığın başladığı yıl yayınladığı raporda gizliydi.
Rapora göre, bölgede tespit edilen doğalgaz rezervi 15 trilyon metreküp, petrol miktarı ise 55 milyar varildi.
Sadece doğalgazın değeri en az 3 trilyon dolardı
Bu rezervin 3,5 trilyon metreküpü Kıbrıs adası çevresindeydi, ayrıca bölgede 8 milyar varillik petrol de tespit edilmişti.
Açıklanan rezerv miktarı, Türkiye’nin 572 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılar büyüklükteydi.
ABD’lilerin yayınladığı rapor, Tunus’tan başlayarak, Mısır, Libya, Bahreyn, Cezayir, Yemen, Fas, Umman, Moritanya ve Suudi Arabistan’a uzanan Arap Baharı ayaklanmalarını, Suriye’deki hesapları, Türkiye’de 2012’den bu yana denenen darbe girişimlerini de özetler gibiydi…
Tabii anlayana.
 
İSRAİL, DOĞALGAZ ZENGİNİ OLDU
 
Yukarıda saydıklarımın hepsi; Akdeniz’e, devamındaki Kızıldeniz, Aden Körfezi ve Kuzey Atlantik’e kıyısı olan ülkeler…
Tesadüf olabilir mi?
O hatta karışmayan tek ülke var; İsrail
Yanında da daracık alana sıkıştırılan Filistin…
İsrail ve ABD’nin, denize açılan tek kapısı Gazze olan Filistin’e yaptıkları ise ortada…
Şimdi sıkı durun…
İsrail’in sahiplendiği rezervin çok büyük kısmı, Filistin’in de söz sahibi olduğu bölgede…
İsrail, Akdeniz açıklarındaki Leviathan ve Tamar’da tespit edilen 800 milyar metreküplük doğalgazı çıkarmaya başladı bile.
İsrail, bu yıl sonunda enerji ihracatçısı ülke olacak.
Satmayıp kendi kullanmak istese, en az bir asırlık ihtiyacını karşılayacak.
Ama hesap bu değil elbet…
Kimseye tek başına yedirmezler bu kaynağı…
O yüzden ABD merkezli Noble Energy şirketi yüzde 36 hissedar oldu.
İsrail-ABD ortaklığı, başta Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Mısır olmak üzere, güdümlerindeki bölge ülkeleriyle göstermelik anlaşmalar imzalayarak, Akdeniz’in tamamına çöreklenme peşinde…
İngiltere, Fransaİtalya, Rusya peşlerinde…
 
CHP’YE İNAT ÜÇÜNCÜ GEMİYİ YOLLUYORUZ
 
Peki, biz ne yapıyoruz derseniz…
KKTC ile imzalanan anlaşma çerçevesinde önce Piri Reis adlı araştırma gemimiz Kıbrıs adası açıklarında çalışma başlatmıştı.
Akabinde Barbaros ve Fatih gemileri çalışmaya dâhil oldu.
Bugünlerde üçüncüsü Akdeniz’e yol alacak…
262.5 milyon dolara aldığımız yeni sondaj gemimizin adı da Yavuz olacak.
Donanmamızın korumasında yapılan çalışmayla ne Türkiye’nin, ne de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hakkı yedirilecek.
Bu kararlılığı gördüğü içindir ki, Yunanistan Ege’de karasularını 12 mile çıkarmayı artık ağzına alamıyor.
Alırsa, cevabı TSK’mızın üç denizde eş zamanlı yürütmekte olduğu Mavi Vatan-2019 Tatbikatı ile veriliyor zaten.
                ***
Türkiye kararlılığını gösterirken Batı ülkeleri de boş durmuyor tabii ki...
Avrupa Birliği’ndeki Türk düşmanı Kati Pari, eskisi gibi talimatlarını dinlemeyen asi ülke Türkiye ile müzakerelerin resmen askıya alınması için çağrıda bulundu.
Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilen tasarıda dikkat çeken üç detay var;
  • PKK/YPG’ye operasyon yapılmasın (Teröristleri öldürmeyin)
  • Rumların doğal kaynak arama ve işletme haklarına saygı duyulsun (Kıbrıs açıklarında arama yapılmasın)
  • Türkiye’deki terör suçluları bırakılsın.
Oh ne âlâ!
                ***
Hiç şüpheniz olmasın, ABD, İsrail, İngiltere gibi ülkeler de Türkiye’yi vazgeçirmek ya da Doğu Akdeniz’de güçsüz bırakmak için elinden geleni yapacaktır.
Umutları şimdilik 31 Mart’ta…
CHP, HDP, FETÖ, bilumum kim varsa…
Bütün çabalarını bu seçim için ortaya koyacak, olmazsa çaresine yine ağababaları bakacak.
Ve biz, böyle bir ortamda beka problemi var mı, yok mu diye tartışıyoruz.
Hele ki, CHP’den gelen Doğu Akdeniz itiraflarından sonra…
Söyleyin, doğalgaz-petrol mü arayalım, beka problemi mi?
 
 
 
*********************
 
Binali Yıldırım’ın söylemek istemediği
 
Sadece İstanbul için projelerini anlatmak istiyor.
Nüfusu 20 milyonu bulan megakente neler kazandıracağını İstanbullular çok iyi anlasın diye uğraşıyor.
Bunun için siyasi gerilimden, ağız dalaşından kaçınmaya çalışıyor.
Üstesinden gelemeyeceği için değil…
Vizyonunun gölgelenmesinden rahatsız olacağı için özellikle bu yolu izliyor.
Bu sebepledir ki, “Beka meselesini, CHP-HDP ittifakı gibi konuları Ankara konuşsun, ben yapacaklarımı anlatayım” diye çabalıyor.
Fakat birileri bunu, ‘Yıldırım’a göre beka meselesi diye bir şey yoktur’ şeklinde yansıtıyor.
Binali Bey tecrübeli siyasetçi…
Tuzağa düşmeden, sabırla kendi stratejisini yürütüyor ki, çok da doğru bir şey yapıyor.
                ***
Perşembe günü Zeytinburnu programını izledim Binali Yıldırım’ın…
Nasıl sevildiğine, halkın yoğun ilgisine bizzat şahit oldum.
Yaptığımız röportajda en önemli vurgu, “Hangi görüşte olursa olsun herkesin oyuna talibim ve göreve geldiğimde herkesin belediye başkanı olacağım, hizmette asla ayrım yapmayacağım” ifadesiydi.
“Seçildiğiniz takdirde, diğer partilerle de görüş alışverişinde bulunacak mısınız?” diye sordum, “Elbette” dedi.
Bu uzlaşmacı tavrını zaten Başbakanlığı ve Meclis Başkanlığı yaptığı dönemlerde de alenen gördük.
Aynı gün sosyal medyada CHP’li Hatay Belediye Başkan Adayı Lütfü Savaş’ın ziyaret ettiği bir beldede kendisinden hizmet isteyen köylülere “Siz bizi adam yerine koyacaksınız, biz de sizi adam yerine koyacağız. Bu kadar net. Oy vermiyorsunuz konuşuyorsunuz. Oy vermezseniz ben de sizi adam yerine koymam” sözleri dolaşıyordu.
Ne diyelim!..
İşte vizyon farkı…
İşte AK Parti ile CHP farkı…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.