90'lar daha iyiymiş !

A -
A +
 
CHP tayfasının geldiği son durak şu;
- 90'lı yıllar bugünkünden çok daha iyiydi...
Vay be!
Bu kulaklar bir gün bunu da duyacakmış.
Ülkenin yangın yerine döndüğü, o büyük buhranın sonunda Recep Tayyip Erdoğan'ın 2002'de kurtarıcı olarak milletin imdadına yetiştiği 90'lardan bahsediyorlar.
-Ki, onu da bir şiiri bahane ederek cezaevine tıkmışlardı.
Allah var, Recep Tayyip Erdoğan olmasa, ne ülkeyi felç eden 28 Şubat çetesiyle biraz olsun hesaplaşabilirdik ne de bugün Başkanlık sistemine geçerek, deli gömleği gibi üstümüze giydirilen uyduruk parlamenter sistemden kurtulabilirdik.
PKK ve FETÖ'yü temizlemek mi?
Hak getire...
FETÖ'nün 28 Şubat'ın en çetin günlerinde Genelkurmay Karargâhında ağırlandığını, seneler sonra yine Erdoğan sayesinde öğrenebildik.
*
90'ları özlüyorlarmış...
Özlerler tabii!
Sistem onlarındı.
"Bey" onlardı, "Paşa" onlardı.
Millete efe, Batı'ya "maşa"lardı...
Büyük umutların adamı Erdoğan geldi, kurdukları o zorba beylik düzenini başlarına geçirdi.
Bütün yetkiyi ellerinden alıp, millete verdi.
Bunun nihai adımı da Başkanlık sistemiydi.
*
Lakin, CHP bitmeyen kâbus...
Gücü yeniden ele geçirmek için başvurmayacağı yol, feda edemeyeceği değer yok.
Bugün daha iyi anlıyoruz ki, bunların sisteminin devamı için PKK da lazımmış, FETÖ de...
DHKP-C de lazımmış, sahte şeyhler de...
Çünkü bunların tamamı, toplumu baskılamak için gerekli aparatlarmış.
Şehirlerde bombalar patlayacak, dağdan her gün onlarca şehit cenazesi inecek, köyler basılıp toplu katliamlar yapılacak, toplumu ayrıştırmak için oteller yakılacak, canlara kıyılacak...
Filmi bozmaya çalışan devlet adamlarının uçakları düşecek, arabaları takla atacak...
Ülkenin Cumhurbaşkanı bile şüpheli biçimde ölecek, kimse arkasını sorgulayamayacak.
Karanlığı gören gazetecilerin arabaları patlatılacak, kurşunlanıp katledilecek...
Kartel medyası manşetlerle üç ayda bir hükûmet değiştirecek, ülkeyi hortumlayacak... 
Bunların atadığı başbakanlar akrabalarına bile açıktan milyar dolarları akıtacak.
Beş senede bir büyük ekonomik kriz patlayacak, milletin cebindeki bir gecede buhar olacak...
Hastanelerde muayene için geceden kuyruğa girilecek, ertesi gün yeniden sabahlanıp ilaç alınacak.
Vatandaş devletin hastanesinde ameliyat olabilmek için evini satıp doktora 'bıçak parası' ödemek zorunda kalacak...
Yollar gidiş-geliş iki şerit olacak, her gün onlarca insan yolsuzluktan ve yoksulluktan kırılacak...
Eğitim tek tip insan yetiştirecek, temel değerlere bağlı olan aşağılanacak...
Su akmayacak, çöp toplanmayacak...
Uçağa sadece elitler binebilecek, lüks restoranlar sadece onlara hizmet verecek, gerisi ekmek bulabilirse şükredecek...
Öncüleri İsmet İnönü'nün yaptığı gibi...
Onlardan olmayanlar hayatta kalma mücadelesi ile uğraşacak ki bunlar gemisini yüzdürmeye devam etsin.
Mühim olan; sistem, para, güç sadece bunlarda olsun...
Nasıl olsa, kötü giden ne varsa hükûmetlere yıkılacak.
Onlar da üç ayda bir değiştiği için başka bahane aramaya gerek kalmayacak.
Sendikalar, üniversiteler, medya, iş dünyasını yönlendiren STK'lar...
Bu ülkede azıcık bile "güç" oluşturan her ne varsa bunların sistemine hizmet edecek.
Şayet bu düzeni değiştirmek isteyen çıkarsa bu defa sistemin askerleri gereğini yapacak!
*
Şu bahsettiklerimin tamamı 90'larda azdırılmış, ülke bunların kaosunda yanarken, sistemin efendileri ateşinde ısınmıştı.
Öncesini bilmesek de, o yılları tastamam gördük nitekim.
AK Parti döneminde de aynı taktikleri çokça denediler ama her defasında Erdoğan duvarına çarptılar çok şükür.
Lakin bıkmadan mücadeleye devam ediyorlar.
İşte bu yüzden "90'lar bugünden daha iyiydi" diyorlar!
Çünkü bir şey keşfettiler...
Özellikle Erdoğan öncesini bilmeyen 35 yaşın altındakilere bu yalanları yedirebiliyorlar.
Terör örgütü PKK'nın siyasi kolu HDP ile ittifakı kabullendirebilmeleri gibi...
Üniversitelerde CHP faşizmiyle aşılanan gençleri öyle bir kurguyla morfinliyorlar ki...
Erdoğan onlara göre PKK'dan, FETÖ'den daha büyük tehdit.
Dış güç, üst akıl diye bir şey yok.
Gözleriyle gördükleri, yaşadıkları 15 Temmuz bile etkilemiyor onları.
Varsa yoksa "Erdoğan öncesi her şey mükemmeldi, Erdoğan geldi Türkiye battı-bitti".
Evet, gençliği buna inandırıyorlar maalesef.
LGBT'li sapkın olmanın bile mahzuru yok onlara göre ama Erdoğan'ı sevmek, desteklemek, takdir etmek en büyük kabahat.
Bunlar için Yunan dost olabilir fakat Erdoğan düşman, böyle bir saplantıdalar.
Aynı yalanı sürekli tekrarlayarak başarıya ulaştıklarını gördüklerindendir ki, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemin bugünkünden çok daha iyi olduğunu söyleyebilmiş.
Hatta "Benim orada verdiğim mücadeleler tarihin yazdığı not defterinde duruyor" demiş.
Biz biliyoruz, keşke buna peşinen inananlar da baksa...
"Mezhepçi" ve partizan kadrolaşmanın o dönem ne boyuta geldiğini, akrabaların nasıl torpille sigortalı yapıldığını, terör örgütü yandaşlarının bile ne dümenlerle kadroya alındığını, milletin SSK önünde ne zulümler yaşadığını baksalar da görseler keşke ama nerdeee!..
Bakmazlar, baksalar da görmek istemezler.
"Kitlelerini morfinliyorlar" diyoruz ya, boşuna değil.
Bu da CHP'nin becerisi işte.
*
Neyse başa dönelim.
Bunlar, "90'lar daha iyi" dediklerine göre, oraya dönüşü de vadediyorlar.
Ülkenin Millî İstihbarat Teşkilatının doğrudan CIA ve MOSSAD'a bağlı olduğu, Alman istihbaratı BND'nin, İngiliz istihbarat örgütü MI6'nın ülkemizde fink attığı yılları yani.
Sonu Refah-Yol hükûmetini katakulli ile deviren 28 Şubat postmodern darbesi ve beraberinde gelen büyük ekonomik buhranla neticelenen 90'lardan bahsediyoruz ve "O günler daha iyiydi" diyoruz öyle mi?
Siz de haklısınız aslında...
Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu gibi, tanıdığım hangi CHP'li varsa doğruları tersine çevirme konusunda müthiş kabiliyetli insanlar.
Madem öyle, size 90'lardan sadece bir yılı özetleyerek bitireyim.
Sırf 1993 yılını...
Özellikle genç arkadaşlarım zahmet olmazsa baksın, o günleri isteyip istemediklerine öyle karar versin.
İşte onlardan bazıları;
- Kürt meselesi ile yakından ilgilenen Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcu’ya bombalı suikast,
- Yine Kürt meselesi ile alakalı rapor hazırlayan ANAP’ın gözde bakanlarından Adnan Kahveci’nin şüpheli bir kazada ölümü,
- Aynı meselenin çözümü ile uğraşan Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’in uçağının düşmesi sonucu şehit oluşu,
- Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın şüpheli ölümü (Naaşında zehir bulundu ama ‘zehirlenerek öldürüldü’ denilemedi),
- 68 canı yitirdiğimiz Madımak ve Başbağlar katliamları,
- Tezkere alan 33 askerimizin şehit edilmesi,
- Van’da yakılan otelde 11 vatandaşımızın katledilmesi,
- Şırnak Çelik Karakolu baskınında 16 erin şehit edilmesi,
- HEP’in kurucularından Mehmet Sincar’ın öldürülmesi,
- Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın, emekli binbaşı Cem Ersever’in suikast sonucu şehit edilmesi,
- Siirt Şirvan’da çoğu çocuk ve kadın 23, Baykan’da 22, Erzurum Yavi’de köy baskınıyla 35 masumun katledilmesi,
- Tunceli Pertek’te 4 öğretmenin şehit edilmesi,
- Musevi iş adamı Jack Kamhi’ye suikast girişimi…
Önceki ve sonraki yıllar da 1993'ü aratmadı merak etmeyin.
1994'te öyle bir ekonomik kriz patladı ki, millet evine ekmek alamaz hâle geldi.
Eski Türkiye'de ekonomik krizler de öyleydi.
Bugünkü krizlerle karşılaştırırım da, bu yazıya sayfa yetmez.
*
Bakın, henüz sürekli değişen hükûmetleri, bunların kamuoyu önünde anlattıkları çaresizliği yazmadım bile.
O sisteme birazcık kafa tutabilen Tansu Çiller'di, o bile neler yaşadı.
Bu yüzdendir ki, her kritik adımda Erdoğan'ın yanında durmakta...
Hem de hiçbir siyasi beklentisi olmadığı hâlde.
Neyse neyse...
Şimdi söyleyin; 90'lara dönmek ister misiniz?
Şayet istiyorsanız, yakında size "PKK aslında Kürtlerin haklarını korumak için mecburen silahlı mücadeleye girişmiş bir örgütlenme. Polis-asker devletinden ise PKK'nın silahı altına sığınmayı tercih ederim" diyebilirler...
Abartı zannediyorsanız PKK-CHP flamalarının birlikte sallandığı mitinglere bakabilirsiniz.
90'ları öven, size bir gün bunu da söyler.
Herhâlde onu da kabul edersiniz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.