Geleceğinizi kurtarın gençler!

A -
A +
Madem Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladık.
Gençlere bizim de iki çift sözümüz olsun.
Anladık; AK Parti ve Erdoğan öncesi Türkiye’yi bilmiyorsunuz.
Biz az-çok gördük.
Testiyi kırmadan, uyarı vazifemizi yapalım.
Mutfaktan video çekerek gözünüzü boyayanlar var ya…
Sizin canınıza kasteden ve kastedecek olanlarla ittifak hâlinde.
Tayyip Erdoğan profesyonel askerliği getirdi, size bedelliyi “temelli” yaptı diye artık PKK’yı, siyasi uzantısı HDP’yi tehdit olarak görmüyorsanız, bir gün ailelerinizin acıklı feryatlarını bu topraklarda yeniden yükselteceğinizden şüpheniz olmasın.
           ***
HDP deyince hemen önünüze AK Parti’nin 2012-1015 arasındaki ‘çözüm süreci’ni sürüyorlar, değil mi?
Bu zokayı asla yutmayın.
AK Parti, çözüm sürecinde HDP ile asla seçim ittifakı yapmadı.
Aksine, HDP’nin en büyük rakibiydi, hâlen de öyle.
O süreçte tek amaç PKK’ya silah bıraktırmaktı, HDP de bunun için aracıydı.
Devlet, “Silahı bırak, masada ne istiyorsanız konuşalım” dedi.
Lakin onlar bu çatışmasızlık sürecini istismar edip Türkiye’yi bölmeye kalktı, devlet de gereğini yaptı, hâlen de yapıyor.
Örgüt, 40 yıllık geçmişinde, bizim topraklarımızda ilk defa tükenme noktasına geldi.
Sınır ötesinde de tepelerinden inmiyoruz.
           ***
PKK nasıl bir düşman, HDP ne demek, sizden önceki abileriniz gibi 18 ay askere gitseydiniz, yaşayarak öğrenirdiniz.
Eskiden “bedelli”nin dedikodusu çıksa, bunu vadeden parti seçim kazanırdı, biliyor musunuz?
Çok değil, 8-10 yıl öncesinden bahsediyorum.
Artık acemi askerler 30 yıldır dağlarda eğitim gören teröristlerin önüne yollanmıyorsa bunu Tayyip Erdoğan’a borçlusunuz.
10 yıl öncesi tamamen profesyonel askerliğe geçeceğimiz hayaldi, hayal…
Avrupa ülkelerine bakıp bakıp imreniyorduk.
Gençlerimiz, önlerindeki en büyük meseleyi kökten çözdü diye ömür boyu Erdoğan’a dua edeceği yerde sırtını dönüyorsa…
O da yetmezmiş gibi HDP’ye ve onlarla ittifak yapanlara arka çıkıyorsa vay hâlimize!
           ***
Madem çözüm süreci ile aklınızı çeliyorlar, oradan devam edelim.
Ne zaman bitti bu süreç?
Eski tarihten bir yaprak değil, altı sene öncesi…
Eskiden Kürtçe konuşmaları, Kürtçe türkü söylemeleri bile yasak olan vatandaşlarımıza istedikleri bu hakları veren kişidir Recep Tayyip Erdoğan.
Tek şartı vardı…
PKK silah bırakacak.
Onlar bunu yapmadı ama çok önemli bir şey oldu.
Kürt kökenli vatandaşlarımız PKK’nın ve HDP’nin ikiyüzlülüğünü gördü.
Dertlerinin kendi hakları için mücadele vermek olmadığını anladı.
Dahası…
PKK ve HDP’nin özerklik için ortaya çıktığında vahşi ve yalancı yüzü ile daha net karşılaştı.
Yakılan camilere ve Kur’ân-ı kerimlere, siper olarak kullanılan sivillere gözüyle şahit oldu.
Elbette devletin şefkatli yüzüne de…
İşte bu süreç, terörle mücadelede en önemli safhayı teşkil etti.
           ***
Peki CHP ne yaptı bu süreçte?
Herkesin icraatı ortada; PKK’nın silah bırakmaması için elinden geleni yaptı.
Kobani bahanesiyle Türkiye’yi fiilen bölmek için harekete geçen HDP ve PKK’ya olanca desteği sağladı...
Maddeleri sıralamaya kalksam bu sütunlar yetmez ama olan biten sır değil zaten.
Kandil bile açık açık kaç defa “HDP ile birlikte hareket edin” çağrısı yaptı, CHP hiç düşünmeden yerine getirdi.
İşte bugün ittifakları “bakanlık vermeyi konuşacak kadar” açık hâle geldi.
           ***
Peki tek dert PKK mı gençler?
Soruları çalıp, kendinden başkasına hayat hakkı tanımayan FETÖ’yü de tehlike olmaktan çıkarttırdılar mı zihninizden?
15 Temmuz işgalinden sonra Türkiye’ye dönmesi planlanan FETÖ elebaşı için Ankara İncek’te hazırlanan, Çankaya’dan daha yüksek rakımlı sarayını kaçınız biliyorsunuz?
CHP’nin “Kontrollü darbe” diye aklamaya çalıştığı FETÖ 15 Temmuz’da ülkemize çökse, bugün geleceğiniz ne olacaktı, düşünüyor musunuz?
Madem sosyal medyayı bu kadar yakından takip ediyorsunuz, CHP ve ittifak ortakları ile FETÖ’cülerin nasıl birlikte hareket ettiklerine de şahit oluyorsunuz demektir.
Yoksa bunu da umursamıyor musunuz?
Yılanlarla koyun koyuna girmiş bir siyasetin size nasıl bir gelecek vadettiğini hesap edebiliyor musunuz?
           ***
Şayet umursamıyorsak, bu terör örgütlerinin de, bunlarla ittifak yapanların da İsrail’in ve arkasındaki büyük güçlerin maşası olduğunu bir gün tekrar tecrübe ederiz.
Ne zaman uyanacağız, güney sınırımız boyunca İsrail’le komşu olduğumuzda mı?
Erdoğan’a karşı mücadele edenlerin nereye çalıştığını görmek bu kadar zor mu?
Cumhurbaşkanı, İsrail Başbakanı’nı yerden yere vurduğunda, cevabın hemen içerideki liderlerden geldiğini duymuyor musunuz?
Refahın, maşa terör örgütlerinden kurtulmakta, Doğu Akdeniz’de haklarımızı almakta bulunduğunu anlamamışsak ve yeterince anlatamamışsak eğer…
Biz nereye gidiyoruz?
           ***
Bunları söylüyoruz diye bizi ideolojik körlüğe saplanan CHP’liler, HDP’liler, FETÖ’cülerle karıştırmayın sakın.
Bütün çabamız, bu ülkenin acı gerçeklerini bizim gibi yaşayarak öğrenmek zorunda kalmamanız için.
Ötesini kendiniz bilirsiniz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.