Size heykel lazım
6 Haziran 2021 02:00
Türkiye, 2020’ye kadar sadece 4 milyar metreküplük doğalgaz rezerviyle dünya sıralamasının en dibindeyken…
Karadeniz’de geçtiğimiz yıl 21 Ağustos’tan başlayarak, peş peşe verilen müjdelerle bir yıl geçmeden 540 milyar metreküp rezerve ulaşıp 28. sıraya sıçradı.
Ve dünya üzerinde bunu gerçekleştirebilen bir başka ülke yok.
Üstelik bu daha başlangıç.
Karadeniz’den yeni yeni müjdeler gelecek.
Doğu Akdeniz, uluslararası siyasi gerilimden dolayı yavaş ilerliyor görünse de, eninde sonunda uzlaşma sağlanacak ve oradan alacağımız pay, çok daha büyük olacak.
Şimdilik bilek güreşi yapıyoruz sadece.
Bunun neticesinde varacağımız yer neresi biliyor musunuz?
Şimdiye kadar bulduklarımız, Türkiye’nin 10-11 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılıyor iken...
Bu miktar yüzyıla, hatta çok daha fazlasına çıkacak, Türkiye ihtiyaç fazlasını Avrupa’ya satmaya başlayacak.
Verilen müjdeler, Türkiye için bu denli büyük ve hayati önemde.
Para ve refah istiyorsak, işte böyle böyle gelecek.
***
Gel görelim, muhalefet, her müjde açıklandığında tebrik edip motive edeceği yerde, alaycı bir tavırla hadiseyi küçümsemeye çalışıyor.
Birileri de bunu ‘muhalefettir, yapar’ izahıyla meşrulaştırmaya çalışıyor.
Peki kendileri ne yapıyor dersiniz?
En güzel örneklerinden birini Bodrum Belediye Başkanı gösterdi.
Peş peşe heykel açılışları yapan CHP’li Başkan’ın son hizmeti, ilçeye sünger heykeli dikmek oldu.
Açılışta manidar bir konuşma yaptı.
Dedi ki;
"Bugün burada, bu heykelleri yapabilmek için iki yıldır görüşüyoruz. Bugün yarınla olmuyor bu işler. 2 yıldır nasıl yapalım, bütçesini nasıl oluşturalım, buna çalıştılar. Geldik, gittik, çalıştık. Gerçekten uzun bir çalışmanın eseridir bu. Toplum mutluluğu sanata, kültüre bağlıdır, paraya değil. Para bir amaç değil, bir araçtır. İşte bunları yaptıracağız. Bu paralar bunlar için harcanacak. O zaman anlam kazanıyor bu işler."
***
Yıllardır ülkeyi büyütmek için yollar, köprüler, tüneller, barajlar, havalimanları, devasa fabrikalar yapıldığında “Parayı betona gömdünüz” diyenler söylüyor bunu, dikkatinizi çekerim.
Yılan hikâyesine dönen Bolu Tüneli’ni bile yıllar yılı bitiremeyip eline yüzüne bulaştıran eski Türkiye’nin kudretlileri, şimdi hizmet beğenmiyor iyi mi?
O yollar ve tüneller yapılmadığı için yüz binlerce insanın trafik kazalarında hayatını kaybetmesine sebep olanlar, böyle pişkince üste çıkıyor!
***
Para nereye harcanmalıymış?
Heykele…
Buna harcanırsa anlam kazanırmış.
Ya İstanbul’un alt geçitlerini süsleyen güzelim dikey bahçeler!
Onlar israf, sakın ha!
Söküp çöpe atın, millet kuru betona baksın!
***
Daha iki yılda nereden nereye geldik!
“Biyolojik arıtma tesisini yapmama töreni” düzenleyip, üstüne bir de “Yapraklar bizi alkışlıyor” diyenler, önce Haliç, şimdi Marmara’da yaşanan çevre felaketine çıt çıkarmıyor.
Yaprakların alkışladığını söyleyenler, balıkların bugün onlara ne dediğini duymazdan geliyor.
Ama bir yandan da, geçmişte Bolu Tüneli’ne yaptıkları gibi, şimdi de metro inşaatlarını kapatarak, yeni ‘hizmet üretmeme’ politikasını devam ettiriyorlar.
Yapsınlar tabii, haklarıdır!
En nihayetinde millet seçti, onlar da vazifesini ifa ediyor.
Gün gelir, bir şekilde unuttururlar nasılsa!
Güya faytondan kurtardıkları atları ahırlarda öldürdüklerinde, “Türbede elini arkaya attı diye yargılanacak” yalanı uydurdukları gibi yeni yeni mağduriyetler üretirler, hepsi bu!
Çünkü en iyi becerdikleri şey, algıyı çok iyi yönetmeleridir.
Türkiye için hayati önem arz eden doğalgaz rezervlerini küçümserler…
Bulunan doğalgaz 2023’te hizmete sunulacağı açıklandığı hâlde “Eee! Bulduysak nerede o zaman?” derler,
Yerli otomobil 2022’de piyasaya sunulacağı hâlde “Nerede yerli araba?” diye alaya almaya çalışırlar,
Ay’a ilk Türk’ü iki yıl sonra yollayacağımız açıklandığı hâlde bununla dalga geçerler,
Birileri de ‘yapraklar gibi’ bu hezeyanları alkışlar.
Kimse de demez ki, siz bir heykeli bile iki yılda yaptıysanız, koca koca fabrikalar, tesisler, projeler hemen aynı gün nasıl hayata geçecek?
Uyduruk bir heykeli bile iki yılda yapabildiyseniz, bu devasa projeleri siz yapacak olsaydınız kaç senede bitirebilirdiniz?
Bir saniye, bir saniye!
Bize bunlar değil, heykel lazımdı, öyle ya!