Büyüksün Fener

A -
A +

"Büyük balık, küçük balığı yutar!" tekerlemesi dün de Y.Yozgat-F.Bahçe maçında tekrarlandı. Futbolu Y.Yozgat oynadı, maçı ise Johnson, Baliç ve Revivo gibi uluslararası yıldızları olan F.Bahçe kazandı. Ancak hemen belirtelim... Bu mücadele de gösterdi ki, Türkiye Ligi'nin kalitesi üstüne bir süre daha destanlar yazılamayacak. Futboldaki "Olmaz, olmaz" esprisi bir süre daha geçerliliğini koruyacak.  Kabul etmek gerekir ki, ligimizin şu anda; en tempolu, renkli ve en heyecanlı futbolunu oynayan takım F.Bahçe. Ancak, Sarı Kanaryalar'ın deplasman fobisi de herkesin mâlumu... Nitekim bu fobi, Sarı Kanaryalar'ın bütün heybetini, Bozok Yaylası'nda Anadolu Kaplanı Y.Yimpaş önünde az daha balon gibi söndürüverecekti. Ama, buna Y.Yimpaş'ın gol silahı Preko ve Ayew'in cömertçe harcadıkları pozisyonlar ile Rüştü'nün iki golden sonra kalesinde panterleşmesi resmen engel oldu. İşte, gerçek büyüklük bu... Giden bir maçı kurtarabilmek...  Aslında, Y.Yozgat'ın sahaya yansıttığı futbol düşüncesi, İstanbul'a gelen klasik Anadolu takımlarının oyun stratejisinden farklı değildi. Önce gol yememeyi hedefleyen kalabalık, sağlam bir savunma, sonra Preko ve Ayew gibi iki çabuk ve fırsatçı golcülerle puan kotarmaya çalışan kontratak futbolu. Bu plân bir ölçüde, teknik direktör Hüseyin Kalpar'ın doğru stratejisiyle prim de buldu. Ne var ki, 3-5-2 düzeninde sahaya sürdüğü Y.Yozgat'ın ilk yarı başarılı olan Cihat, Selim ve Gökmen'den kurulu savunması direncini, orta beşlideki Savaş, Cengizhan, Murat, İlker ve İlyas da temposunu kaybedince, Yusuf'un yerine giren Baliç'in öfkesiyle birlikte F.Bahçe, son anda maçı alıp götürdü. Tebrikler F.Bahçe... Tebrikler Baliç... ..Ve, tebrikler Mustafa hoca...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.