Ev sahibi-kiracı uyuşmazlıkları nasıl çözülebilir?

TÜİK’in 30 Ocak 2024 tarihinde yayımlanan geçen yıla ilişkin yoksulluk ve hayat şartları istatistiklerine göre ülkemizde ikamet edilen konuta sahip olanların oranı geçen yıla göre 0,5 puan azalarak 2023 yılında %56,2 olarak hesaplanırken, kirada oturanların oranı %27,8, lojmanda oturanların oranı %0,9, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise %15,1 oldu. Dolayısıyla nüfusun %43,8’inin kendine ait oturacak konutu bulunmuyor. Hâl böyle iken nüfusumuzun önemli bir kısmı kiracı olarak ikamet etmektedir.

 

Hükûmet yüksek enflasyon nedeniyle 2022 yılından beri ev kiralarında yüzde 25 zam sınırı uygulamaktadır. Ancak ev sahiplerinin ve kiracıların gelir durumu, ihtiyacı, evin büyüklüğü ve aynı apartmandaki emsal kiralar ile diğer hiçbir kriter dikkate alınmadan bu oranın uygulanması büyük sıkıntılara sebep olmuştur. Öyle ki gün geçmiyor ki kiracı-ev sahibi kavgası olmasın. Dolayısıyla bu uygulamanın sıkıntılı olduğu aşikâr.

 

Gazetemize, sosyal medya hesaplarımıza her gün bu konuda yüzlerce ileti gelince konuyla ilgili anket de gerçekleştirdik. Anket sonuçları ile gelen iletileri aynen bu yazımızda yer verdik…

 

 

%25 TAVAN UYGULAMASI ARTIK KALDIRILSIN!

“Sizce ev sahibi-kiracı uyuşmazlıkları nasıl çözülebilir?” diye sorduğumuz anketimizi 30 bine yakın takipçimiz gördü. Anketimizi ve takipçilerimizin görüşlerini X (https://twitter.com/isakarakas) hesabımızdan siz de görebilirsiniz.

 

Yazımızı kaleme aldığımız anda 2.807 kişi katılım sağladı. Ankete katılanların çoğunluğu (%41,7’si) artık %25 tavan uygulamasının kaldırılması gerektiğini belirtti. Bu sınırın kalmasını isteyenler ise sadece %17,7 ile sınırlı kaldı.

 

 

%25 sınırı kaldırılsın	%41,7
%25 sınırı devam etsin	%17,7
Mahkeme süreci hızlansın	%20,2
Devlet farkı karşılasın	%20,4

 

 

Diğer yandan hem ev sahipleri hem de kiracıların %20,4’ü emsal kiralara göre aradaki farkın devlet tarafından karşılanması gerektiği yönünde oyunu kullandı.

 

Ev sahipleri ile kiracılar arasındaki ihtilaflarda en önemli sorunlardan biri de büyük mağduriyetlere sebep olan uzun yargılama süreçleridir. Keza anketimize katılanların %20,2’si mahkeme süreçlerinin hızlandırılmasına ilişkin düzenlemelerin yapılmasını talep etmektedir.

 

 

TAVAN UYGULAMASINA İLİŞKİN YAKINMALAR!

Okurlarımızın çoğunluğu gönderdiği iletilerde “Yüksek enflasyonun yaşandığı ülkemizde her şeyin fiyatı kat kat artarken neden sadece bize resmî enflasyonun bile kat kat altında bir tavan uygulanıyor! Enflasyonun müsebbibi biz miyiz?” şeklinde serzenişte bulunmaktadır.

 

Özellikle dişinden tırnağından toplayıp emekliliklerinde rahat yaşamak, çocuklarının eğitimine katkıda bulunmak gibi saiklerle varını yoğunu ortaya koyup aldıkları iki göz dairesini emsallerinin beşte birine altı da birine vermek zorunda kalanların büyük mağduriyetler yaşadıkları anlaşılmaktadır. Okuyucularımızdan gelen bazı iletilere aşağıda yer verilmiştir.

 

Ömer C. Tahliye davasını kazandık. Kiracı 300.000 lira istedi çıkmak için vermezsen istinafa giderim 2-3 yıl daha beklersin 2.800 lira kiram dedi! Parayı Vermedik dosya istinafta. Ben de kiradayım…

 

Veli C. Mahallemde 15 binin altında kiralık daire yok. Kiracım 2.200 TL’ye oturuyor. Muhatabım sen değilsin git mahkemeye diyor.

 

Aynur P. Hem ev kredisi ödüyorum hem kendi kiramı ödüyorum 4 kişilik aileyim. Kiracı bekâr beni mahkemeye ver diyor.

 

Salih K. Zengin kiracımın finansörü değilim. Hiçbir mağduriyeti yok. İhtiyaç belgelerle kanıtlı, ama dava sürüyor. İstinafa giderim diyor. Çıkmayacağım, buradan ucuzu bulamam diyor. Mesaj atmış, 3-4 sene beklersin, Kredi çektim avukat masraf için.

 

Yeliz Z. Kendi evimiz üzerinde hiç söz sahibi olmamak ve 1 yıllık sözleşmenin 10 yıla çıkması trajikomik…

 

Netice itibarıyla fırsatçı ev sahipleri bir yana tek geçim kaynağı sahip olduğu bir evi olanla 3-5 ve daha fazla evi olanı, ihtiyacı olan ile ihtiyacı olmayıp hatta kendi evi olmasına rağmen ucuza oturmak için bu uygulamayı fırsata çeviren kiracıyı, aynı semtteki emsal kiraların %10, %20… gibi çok düşük kira ile oturmakta olanlar ile vicdanlı davranıp kirasını makul oranda ödeyen kiracıları… aynı kefeye koymanın adilane olmadığı açıktır. Diğer yandan enflasyonun tüm külfeti yasalara aynen uyan ev sahiplerinin sırtına yüklenmemeli külfetin bir kısmını kira desteği şeklinde devlet üstlenmeli. Kira tavanı uygulamasına mümkünse son verilmeli.

 

Son olarak ara buluculuk uygulamasının tek başına yeterli çözüm sağlamadığını belirtelim. Özellikle uzun süren yargılama süreçlerinden kaynaklanan mağduriyetlerin bertaraf edilmesi için ivedi olarak düzenleme yapılması gerekmektedir.