Villa’yı gördü evinde kaldı

Yunanistan’da İsmail Kartal’ın dizginlediği bir Fenerbahçe izlemiştik. Sarı lacivertliler Pire’de 3-0 mağlup duruma düştükten sonra aklı başına gelen hoca, Ferdi, Fred, İsmail kozlarını sahaya sürünce skor 3-2’ye gelmişti. Dün ise İsmail Hoca “Tam güç” kullandı. Olabilecek en doğru, en güçlü kadroyla oyuna başladı Fenerbahçe hem de Avrupa’da kupa bekleyen taraftarının tıklım tıklım doldurduğu tribünler önünde. Yunan’ın çocukları maça tekme tokat başlasa, Alman hakem bu aşırı sertliğe göz yumsa da İrfan Can’ın erken golü zaten yüksek olan tur ümidini iyice körükledi.

Bir günde bitmedi

Olimpiakos can havliyle savunuyor, “düdük” gibi maç yöneten Alman Stieler hak edilen kartları vermedikçe Yunan gemi azıya alıyordu. Buna rağmen Fenerbahçe gümbür gümbür geliyordu da, turu getirecek gol bir türlü gelmiyordu. Hele o Tadic’in asist sevdasına feda olan o pozisyon yok mu… Yine de turdan emindi sarı lacivertliler. Sahaya kesintisiz destek veren tribünler bir yandan da Fransa’da Lille’i eleyen Aston Villa’yı nasıl geçeceklerini konuşuyordu. Tek hücum planı kontra atak olan Olimpiakos’un gol atacak hali yoktu ya! Gecenin köründe başlayan maç İsmail Hoca’nın endişe verici değişiklikleri eşliğinde maalesef ertesi güne devretti. 

Elde Süper Lig kaldı

Uzatmaların ilk düdüğüyle maçın ilk düdüğü arasında birçok fark vardı. Rakip daha dirençli, Fenerbahçe daha temkinliydi. Tribünlerin coşkulu desteğinin için endişe sızmıştı. İlk yarım saatte bitebilecek maç, yok yere ekstra yarım saatte taşındı! Normal bir hakem yönetiminde on bir kişi kalma ihtimali olmayan Olimpiakos, 12. adamı Alman Stieler’le tur kovalıyordu. Fenerbahçe, Livakovic’in uzatmalardaki inanılmaz kurtarışıyla oyunda kalırken, Kartal’ın Çağlar ve Krunic hamlesi zaten yüksek olan nabızlara tavan yaptırdı. Stieler’in mecburen (!) gösterdiği kırmızı kartla Olimpiakos penaltılara on kişi gitti. Fenerbahçe, yarı finalde Aston Villa planları yaparken Süper Lig’de kaldı! Buraya kadarmış…