Ben artık bir Özbek’im!

A -
A +

Rusya’daki terör saldırısının yankıları sürüyor.

 

Tacikistan’da da Rusya’nın talebiyle bir soruşturma başlatılmış ve Rus FSB görevlileri teröristlerin aileleri ve kimlikleri hakkında bilgi almak için Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’deler. Teröristlerin yakınlarının tutuklandığı evlerinin de mühürlendiği gelen bilgiler arasında.

 

Tacikistan Devlet Başkanı İmamali Rahman, önceki gün yaptığı açıklamada utanç içinde olduklarını anlattı ve şunları söyledi:

 

“Gençleri yıkıcı ve korkutucu grup ve hareketlerin etkisinden korumalıyız. Çocuklarımızın Tacik milletinin itibarını zedelemesine izin veremeyiz.”

 

Tacikistan’da Vehhabi ve Selefi grupların sayıları artış eğiliminde ve ülkede uzun zamandır bu anlamda ciddi mücadeleler veriliyor. 4 bine yakın Tacik’in bu grupların tuzağına düştüğü ve arananlar listesinde olduğu, yakın zamanlarda 500 civarında din görevlisinin bu Orta Doğu menşeli radikalizmi savundukları, teşvik ettikleri gerekçesiyle tutuklandığı ifade ediliyor.

 

Aslında bu durum bütün Türk Cumhuriyetlerini de ilgilendiriyor zira bu radikalizmin bu ülke insanlarını da kıskacına almaya çalıştığını, özellikle Fergana Vadisi, Türkistan, Buhara ve Semerkand gibi bölgelerde ciddi faaliyet içinde olduklarını söyleyelim.

 

Radikalizm, diğer deyişle IŞİD ve benzeri oluşumlar, maalesef Orta Asya’da mesken tutarak âdeta bir “Orta Doğu” zemini hazırlamaya çalışıyorlar. Bu coğrafya ezici bir çoğunlukla Hanefi-Maturidi mezhebine bağlı lakin bu grupların bölgeye nasıl sirayet ettikleri, din görevlilerini nasıl ele geçirdikleri, nasıl yayılma imkânı buldukları muamma!

 

Birçok yazımızda defaatle belirttik.

 

Türk Devletleri Teşkilatı, üye ülkeleri Orta Doğu menşeli radikal grupların faaliyetleri ve özellikle Hanefi-Maturidi çizginin tanıtılması noktasında çalışmalar yapmaları hususunda dikkat çekmelidir. Türkiye’nin de ilgili ülkelere din görevlisi ve diplomat gönderirken bu anlamda hassas olması gereği vardır zira bu grupların ülkemizde de dinî kurumlarda cirit attıkları herkesin malumudur.

 

Rusya’daki terör eylemi sonrası genç bir çocuk öne çıktı. 15 yaşındaki Özbek Türk’ü olan İslam Halilov, aslen Özbekistan’ın Celalabat şehrinden gelen bir ailenin çocuğu ve okuldan sonra çalıştığı Crocus Belediye Binasında terör eylemi sonrasında insanlara yardım ederek o hengamede binadan dışarıya çıkmalarını sağladı. İslam Halilov, Rusya’da “kahraman çocuk” olarak ödüllendirildi. Bu da Özbek uyruklu Türklerin ülkede saygınlığını arttırdı.

 

Moskova’daki bu terör eyleminin amacının Rusya’daki çok uluslu federal yapıda çatlak oluşturup kitleler arasında çatışmalara zemin hazırlamak olduğu açık. Yalnız bu vekâlet savaşının mimarları bu çok boyutlu, geniş etkileri olacak terör eylemini hazırlarken Müslüman bir Özbek Türk’ünün bu çabasını düşünememişlerdir lakin yüce Allah onların bu tuzağını gerçek Müslümanların terörist olmadıklarını -İslam Halilov ile- tokat gibi bir cevapla bozmuştur. 

 

Özbekler bu şekilde alkışlanırken Tacik uyruklu kimseler saklanmaya, kimliklerini gizlemeye çalışıyorlar. Hemen belirtelim Rusya’da iki buçuk milyona yakın göçmen Tacik var ve terör eyleminden sonra zor günler geçiriyorlar.  

 

Bir forumda duygu ve düşüncelerini dile getiren Taciklerden birinin şu ifadesi herkese ibret olacak nitelikte:

 

-Olaydan sonra biz Tacikler kendimizi gizlemeye başladık zira Ruslar bizi potansiyel terörist olarak görüyor. Ben de yeni tanıştığım insanlara Tacik olduğumu söylemiyorum. Ben artık bir Özbek’im!

 

Bu terör eyleminin bir ülkeyi ve vatandaşlarını soktukları psikoloji tam olarak budur.

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.