Bu yalnızlığımdan acı bir zevk duymaya başladım!

A -
A +

"Hakkımda yanlış hükümler veren insanların sıkıntılarına çok katlandım. İnsanlardan fiziken uzak kalmasam da ruhen yakın değildim."

 

 

 

Bunlar, senelerden beri bir an bile yaşamamış olduğumu; bütün hareketlerimin, düşüncelerimin, hislerimin benden uzak, bir yabancıya aitmiş gibi olduğunu gösteriyordu. Asıl Jale, otuz beş seneye yaklaşan ömrümde, ancak üç dört sene yaşamış, sonra alakası olmayan mânâsız bir hüviyetin derinliklerine gömülüp kalmıştım.

 

- Hayat, bir kere yaşanır; ya kaybedersin ya da kazanırsın; ben onu kazandım elhamdülillah!

 

- O kadar eminsin yani!

 

- Nerden geldiğime baktığımda başka kelime bulamıyorum.

 

- Ruhlarımız için en lüzumlu, en kıymetli olan şeyleri birbirimizde bulduktan sonra diğer teferruatı görmezlikten gelmek lazım Jale’m.

 

- Öyle de olsa tatbikatı kolay olmuyor Tanju'm! İlk zamanlar tarifsiz sessizliğine kızıyordum. Şirkette olsun, arkadaşlar arasında, hatta evde olsun, ruhen kendime en yakın görüyordum. Başkalarının sana iltifat etmelerini, üstün görmelerini ve hatta tam tersi adamdan saymamalarını hoş görmekle beraber bir nevi isabetli de buluyordum. Gerçi etrafın “Bitirimler” tarafından anlaşılmayan bir şekilde sarılmıştı ama yine de beni cezbeden bir asalet saklıyordun.

 

- Hakkımda yanlış hükümler veren insanların sıkıntılarına çok katlandım. İnsanlardan fiziken uzak kalmasam da ruhen yakın değildim. Zamanla bu yalnızlığımdan acı bir zevk duymaya başladım. Bu psikolojik hâlimle elimde olmadan da herkese kızıyordum, fakat hiçbir zaman etrafındakilerin bu hareketimi haklı bulacaklarını tasavvur edemiyordum.

 

- Yalnız dünyaya ve dünyaya düşkün olanlara dayanmak artık benim için mümkün değil! Her şeyi soracağım. Büyük âlimlerimizin eserlerine uyup uymadıklarına bakacağım. Kafama göre, cahil cühelanın kısır akıllarına göre değil. Yalnız başıma kalsam da dosdoğru yaşayacağım. Yani şunu söylemek istiyorum; kafamda oluşan bir şeyleri değil, ilmî nakilleri esas almak ve anlatmak istiyorum… Kime? Bütün fânilere... “Şu koskocaman dünyada benim kadar yapayalnız başka bir insan var mı acaba?” deyip dolaşan garip gurebaya!

 

- Bu ahir zamanda kime, ne anlatabilirsin? En iyisi Doktor Nefise Hanımın yaptığı gibi bir kitap ver kenara çekil. Nefsin araya girmesin.

 

- Doğrusunu söylemek icap ederse; senelerdir kimseye bir şey dediğimi, anlattığımı hatırlamıyorum. Boşuna herkesten kaçmış, boş yere bütün insanları kendimden uzaklaştırmışım. “Bundan sonra başka türlü yapabilir miyim?” suâline verebileceğim cevaplarım var. Artık hiçbir şeyin kötüye, kötülüklere doğru değişmesine imkân vermeyeceğim, kararım kati, gevşeklik asla...

 

- Demek böyle olması icap ediyormuş. Ah! Yalnız bir de söyleyebilsen!..

 

Tanju öyle demekle haklıydı. Bir kişiye bile olsun içimdekileri dökebilseydim rahatlayacaktım. Bunu sahiden ve samimice istesem bile artık böyle bir insan bulmama imkân yok gibime geliyordu. Bende arayacak hâl kalsa da münasip birini bulmakta epey zorlanacaktım. Çünkü insanlar akıllarıyla değil, hisleriyle hareket ediyordu. Başkaları gibi pireye kızıp yorganı yakanlardan olmayacaktım. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.