İnsana rahat yok bu dünyada...

"Kim derdi Almanya’da zengin bir kardeşimin olduğunu ve gelip bizi bulacağını?.."

 

 

 

Annem “Eğer bu kızla evlenmezsen analık hakkımı helâl etmem!” diye de kestirip attı mübarek kadın. Onun üzerine en sevdiğimle en kısa zamanda dünyaevine girdim. Anneciğimin verdiği talimat doğrultusunda kıracak, incitecek şeyler yapmadım. Ters anlaşılan şeylerin hepsi de sabırsızlıktan ve bir de günümüz insanının öyle yüzeysel bakmasından kaynaklanıyordu. Elhamdülillah hepsini de tek tek aşarak bugünlere kadar geldik. Annemin yalnızlığını bir nebze olsun unutturmak için huzurevine vermeyi düşündüm lakin o bahçeli evi tercih etti hep. Köyünü hatırlatıyormuş az çok. Sonrası… Malum hastalığı, çaresizliği, hastane odalarındaki sıkıntılarını unutamıyorum.

 

- İnsana rahat yok bu dünyada. Herkesin kendi doğruları var. Ne yapacağını bilince mesele halloluyor.

 

- Mühim olan doğru yolda olduğunu bilmekle âlâkalı. Her şeyi istişare ettim. Aklıma göre, nefsime göre yapmadım. Netice de gördüğünüz gibi gelişti elhamdülillah. Kim derdi Almanya’da zengin bir kardeşimin olduğunu ve gelip bizi bulacağını? İzahı var mı bu işin? Yok.

 

- Ya iyi de bu son üç aylık ortadan kaybolma meselesi neydi?

 

- Haklısınız Jale’m. Villaları istediğimiz kıvama yani bu gördüğünüz hâle getirebilmek için ihtiyacımız olan zaman en az üç ay kadardı. Sizlerin fazla üzülmemesi için âdeta seferberlik ilan ettik. Bu kadar kısa zamanda bitireceğimize kimse inanmıyordu. Çok şükür her şeyi planladığımız şekilde ve vaktinde tamamladık elhamdülillah. Maksadım bu sürprizi yapmaktı. Biliyorum bu vakitler kolay geçmedi ama…

 

- Gel bir de bize sor. Bu şoför meselesi neydi?

 

- Şoför Ali de amcamın oğlu. Üç ay boyunca gece gündüz size bir ziyan gelmesin diye bir dedektif gibi uzaktan takip etti.

 

- Yani karda yürüdü izini belli etmedi!

 

- Nasıl?

 

- Karda yürüyenin ayak izleri mutlaka belli olur. Aksi imkânsız gibidir. Buna rağmen karda yürüyüp izini belli etmeyen varsa o da harikulâde maharetli biridir, sıradan hiç değildir. Bu izahat doğrultusunda, gizli işler çevirip bunu kimseye belli etmemek; bir bakıma “Saman altından su yürütmek…” gibi bir şeyler olmuş. Helâl olsun. Ben de diyordum ki ne tesadüf; taksi arıyorum karşıma Erzurumlu dadaş çıkıyor. Olmaması lazım gelen yerde imdadıma yetişiyor. Tevekkeli değilmiş meğer!

 

- Yalnız sizi değil çocukları da takip etti. En sevdiklerim emin ellerde olduğu için, ben de rahat hareket ettim. Aslında gönderdiğim yazılardan, resim ve krokilerden bir şeyler anlamalıydın ama…

 

- Gönderilen kargoların sizden geldiğinden şüphem yoktu lakin böyle bir netice aklımın ucundan bile geçmedi. Kelimenin tam manasıyla “SÜRPRİZ” oldu.

 

DEVAMI YARIN