Savaş, spor ve barış!

A -
A +

Filmi tersine çevirin... Bugün Gazze'de yaşananların en gelişmiş teknolojik silahlarla İsrail'in üstüne, sivil ve masum insanların üstüne durmaksızın bomba yağdırdığını, evlerini, okullarını, ibadethanelerini, hastanelerini, kültür ve sanat merkezlerini, hatta çarşı pazar ve spor alanlarını yerle bir ettiğini düşünün... 

 

..Ve derin bir nefes alın böylesine bir vahşet ve insanlık travması karşısında BM ne yapardı? İhsan Hakları Kuruluşu nasıl bir tepki verirdi? ABD ve AB; Avrupa ülkeleri bu hayasızca saldırıyı durdurabilmek için hangi pozisyonu alırdı?
Doğrusu düşünmek bile istemiyorum çünkü vahşet, soykırım ya da tek yönlü ölüm canavarlığı dili, dini, rengi ne olursa olsun bir insana karşı işleniyorsa bu cinnet insanlık suçudur ve asla kabul edilemez!

 

Savaş, spor ve barış!

 

Özetle içim kan ağlıyor; ey insanlık neredesin?
Ey yüce kalpli akil insanlar, vicdanınızı kiraya mı verdiniz, medeniyet, adalet ve merhamet gibi yüce değerlerinizi askıya mı aldınız yoksa?

 

Uykusuz geceler...

 

Gelecek adına hiç tasavvur bile etmek istemediğim bugünden daha acımasız intikam hırsıyla tüyü bitmemiş çocukları bile canavarlaştıran bu süreç tarih adına utanç sayfasından başka bir şey değildir.

 

Sahi bu nasıl bir hâl ey bahtı kara insanlar?
Kan, kin ve öfke dolu günler...
Ulu orta, gece gündüz demeden ölüm kusan savaş uçakları... 

 

Bu korkunç katliama tiyatro seyreder gibi duyarsız kalan dünya bu acıyla nasıl döner durursun?

 

Savaş, spor ve barış!

 

Ahh... Ateşkesi yok mudur, bu çılgınlığın sonunu getirecek?
Barışa susayan coğrafyada gözünü kin bürümüş caniler maalesef fosforlu dehşet saçarken şu işe bakın ki; sağduyu tükenmiş.
İnsanlık!.. Kulağının üstüne yatmış seyrediyor göz göre göre büyük felaketin gelişini.
Çocuk, genç, ihtiyar, kadın - erkek demeden...
Masum ve suçlu, sivil ve resmi ayırmaksızın bombalıyorlar ana kucağındaki çocukları.
Ey vicdansızlar! Sizin ananız ve evladınız yok mu?
Heyhat!
''Dur!'' diyen bir irade çıkmayacak mı?
Heyhat!
Bir nida güçsüz düşmüş ''Bebekler ölmesin!'' diye haykırıyor.

 

Duyan kim?

 

Söyleyin... Ne için bu savaş?
Toprak savaşı mı bu?
Petrol savaşı mı bu?
Güç savaşı mı bu? 
Din savaşı mı bu?
Seçim savaşı mı bu?

 

Yoksa yeni bir Hitler olma sevdası mı bu?
Sebep her ne olursa olsun kıyamet alameti gibi görünen bu korkunç gidişat bugün için İsrail ile Filistin'in hikayesi olarak isimlendirilebilir ama hayır; Habil'den Kabil'e iyi ve kötünün, doğru ve yanlışın özetle ölüm makinasına dönüşen insanlığın en ağır imtihanıdır bu. 

 

Ne acı!

 

Oysa; tarihte ibretlik öyle dersler var ki... Tam 6 yıl boyunca devam eden; 60 milyon insanın hayatını kaybettiği, milyonlarca insanın yaralandığı ve bir o kadarının evsiz barksız kaldığı hatta birçok savaş suçunun işlendiği 2. Dünya Savaşı ibret değil midir?
Karar sahipleri... Yeni bir vahşete neden izin verirler?
Bilmezler mi ki; yaşama hakkı, bireylerin sahip olduğu en temel hak ve özgürlüklerin en başında gelen mutlak güçtür.
Tam 300 ayrı dilde bütün dünyaya dikte edilen; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin ne anlama geldiğini nasıl unutur, ''Barış sevdalıları?''

 

Yaşama hakkı insanın varoluş ve fiziki devamlılığının ilk şartı ve bu hakka saygı ise diğer haklar için vazgeçilmez unsurdur.  
Sahi, Alman ırkının diğer ırklardan üstün olduğunu savunan Nazi ideolojisinin yerine tüm insanları eşit kabul eden İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin ilk maddesinde ne yazıyor?
Unutmuş olan dimağlara hatırlatalım...

 

Savaş, spor ve barış!

 

"Tüm insanlar özgür ve eşittir. Hiçbir millet başka bir milletten üstün değildir."
Bu maddenin yazılma sebebi; insanlık tarihindeki bir büyük acıyı tarifle birlikte, 2. Dünya Savaşı'nda Yahudilere karşı soykırım yapan Nazilerin kurduğu toplama kampları değil midir? 
Ne oldu, Nazilerin o mezalimini yaşayan insanlığa ki bu acıyı kendilerinden başkasına yaşatacak kadar çılgınlaşabiliyorlar. Anlamak güç.
Barış, dün nasıl ki Nazilerin mezalimi karşısında inim inim inleyenler için gerekli ise gelecekte de barışa ihtiyaç olmayacağı anlamına gelmez şu gezegende yaşananlar.
Uyan insanlık!

 

Kan kanla temizlenmez!

 

Uyan ve anla ki, bu dünyadan başka gidebileceğimiz ve huzur içinde yaşayabileceğimiz başka bir dünya yok.

 

Barış elçileri göreve...

 

"Spor, barış, dostluk, kardeşlik" diyen Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin çok değerli üyeleri insanlık adına sessiz kalmayın bu vahşete.
Olimpizmin temel amacı, insan onurunu korumak, barışçıl bir toplumu teşvik etmek ve sporu insanlığın uyumlu gelişiminin hizmetine sunmaktır.
Neredesiniz ey IOC üyeleri? Bilmez misiniz insanlık barışa hasret! Dünya huzura hasret.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.