Semih... Semih... Semih...
Rize’de şahlanan gerçekçi ve sonuç odaklı Beşiktaş on birini kim kurdu, sizce?
"Maşallah; kalte, tutku, karakter ve yetenek heps Semh Kılıçsoy’da mevcut"
Serdar Topraktepe mi yoksa tribündeki teknik adam mı?
’Bu polemik de neyin nesi’’ demeyin.
Çalım onda, sürat onda, gol onda... Tam üç maçtır attığı birbirinden şık gollerle gönüllerde taht kuran Semih Kılıçsoy sezonun en büyük kazancı.
Ne harika çocuk bu; kalite, tutku, karakter ve yetenek hepsi mevcut.
Beşiktaş için en iyi olan da bu... Gönüllerinde Semih gibi Beşiktaş sevdası olan genç yetenekleri futbola, küskünleri Beşiktaş’a kazandırmak.
Beşiktaş’ın gücü kadro kalitesiyle ölçülmemeli o mazisinde saklı. Nitekim spor medyamızı ters köşe yapan Santos’u cezbeden de bu.
Santos, ‘’Beşiktaş’ı ayağa kaldırmaya geldim’’ diyor ancak şartlar ağır; ayrılıklar, sakatlıklar, cezalılar o kadar çok ki… Ama bunlar var diye Kartal kafese konulmaz!
Takdir edersiniz ki Santos gibi büyük hedefleri olan kariyerli teknik adamlar, karşılaştığı iyi - kötü her şeyi başarı için araç sayar ve imkansızın peşine düşer. Birbirine yabancılaşan oyuncular, Portekizli teknik adamla buluşunca sarmaş dolaş olup kaynaşırsa ‘’şampiyon takım’’ hüviyetiyle ortaya çıkar, çıkmalı da. Bu yolda Santos’un en büyük dostu zaman, en büyük düşmanı ise sabırsızlık.