6’lı Masa iç kanamadan gitmezse…

Sesli Dinle
A -
A +

Saadet Partisi Genel Merkezi’nin önünde Kemal Kılıçdaroğlu “Ortak Aday”lığını ilan ederken gözler masayı “Şahsi hırsların masası, küçük hesaplar masası, noter masası” diyerek önce devirip sonra geri dönen Meral Akşener’deydi. Son iki gün “Akşener’in duruşu ne anlatıyor, nasıl okudunuz?..” sorusu üzerine yapılan tartışmalar ile geçti.

 

Akşener, muhtemelen, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Makam ve mevki pazarlıklarıyla masaya geri dönen İP Başkanı, söylediği ağır sözlerin altından nasıl kalkacak?..” sorusuna cevap arıyordu. 

 

Akşener’i hanesine yazmanın(!) mutluluğu ile havalanan Kılıçdaroğlu, siyaset geçmişimiz lideri ikna edince seçmeni de hanesine yazacağını zanneden enkazlarla dolduğunu unutmuş görünüyor. Sonucu belirleyecek olan bu “operasyonel ittifaka” seçmenin sandıkta vereceği tepkidir.

 

Akşener’in "Millet iradesini yansıtmıyor” diye tekmeleyerek devirdiği masaya "Millet sizi göreve çağırıyor" diye çağrıda bulunduğu Yavaş ve İmamoğlu'ndan olumsuz cevap alınca geri dönmesi, hem de bunu Yavaş ve İmamoğlu’na iade-i itibar şartına bağlaması izaha muhtaçtır.

 

Akşener’i tekrar masaya savuran rüzgârın nereden estiği uzun müddet sır olarak kalmayacak. Güçlü bir dayatma ve baskı ile ikna(!) edildiği söyleniyor. İlk akla gelen ise “Erdoğan'ı darbeyle değil seçimle devireceğim” diyen Joe Biden…

 

6’lı Masa’da kriz şimdilik yatışmış görünse de (terör örgütleriyle iltisaklı olduğu gerekçesiyle hakkında kapatma davası açılan) HDP ile yakınlaşma çok daha büyük bir krizi İP ve CHP’nin kapısına getirecektir.

 

Günün kaybedeni, CHP ile kendi parti tabanı arasında sıkışan Akşener. Görünür hâle gelen HDP ile ortaklık için Akşener'in, “Bizim olduğumuz yerde HDP olamaz" sözlerine HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş bir mektupla karşılık verdi. "… Bu durumda açık açık sormam gerekiyorHDP'li seçmen olarak benim oyumu istiyor musunuz? Benim de oyumla Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı ve bakanlık koltuklarına oturacağınıza göre beni nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz?.." dedi.

 

6’lı Masa, seçimlerde ihtiyaç duyduğu HDP desteğini seçmen nezdinde meşrulaştırmak için örgütün kirli geçmişini “Türkiye açılımı” hikâyeleri ile örtbas etmeye çalışsa da bu İP tabanı için ikna edici olmaz. Süslü cümlelerle HDP ile ittifakı seçmene şirin gösterme gayreti boşuna.

 

Selahattin Demirtaş HDP’yi, “Öcalan’ın kendini adadığı yirmi yıllık projesidir” diye tanımlıyor. HDP vekili Erol Katırcıoğlu, katıldığı canlı yayında "Neden 'PKK bir terör örgütüdür' diyemiyorsunuz" sorusuna "Allah aşkına, bir annenin çocuğuyla, bir babanın oğluyla ilişkisi arasına biz nasıl mesafe koyabiliriz ki" cevabını veriyor.

 

Kemal Kılıçdaroğlu‘nun adaylığını açıklamasının ardından, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’dan "Sayın Kılıçdaroğlu'nun adaylığı hayırlı olsun, kendisiyle genel merkezimizde bunları konuşmak için ziyaretini bekliyoruz. Hedefimiz demokrasi, adalet, özgürlüktür. Esas olarak ilkeleri konuşmak istiyoruz. Pazarlık için değil" açıklaması geldi.

 

HDP’nin görüşme davetini iştahla karşılayan 6’lı Masa öyle bir akıl örtülmesi ve sahte zafer sarhoşluğuna kapıldı ki, tabir yerindeyse “ipini kopardı” ve sınır tanımıyor.

 

Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın, "Elbette ziyaret etmesi gerekir. Ziyaret etmemesi büyük bir eksiklik olur. HDP’nin talep edeceği şeyler özgürlüktür, refahtır, bakanlık da talep edebilir…” açıklaması yaptı. Ardından Ahmet Davutoğlu, “Cumhurbaşkanı adayımız Kılıçdaroğlu herkesten oy istemek ve herkesle temas kurmak hakkına sahiptir” derken Ali Babacan da “Yasalara göre kurulmuş bir siyasi partinin yok görünmemesi lazım, bizim HDP ile diyaloğumuz var” deyiverdi.

 

Önümüzdeki günlerin iki önemli tartışma konusu var;

 

İlki, “HDP’yi ikna için hangi pazarlıkların yapıldığı” ikincisi ise “Özgürlük sloganları atarken terör örgütünün adını anmayan, PKK'nın siyasi uzantılarını görmezden gelenlere seçmenin sandıkta vereceği cevap...”

 

Son bir yılı toplanıp dağılmakla geçiren, adından başka milletle hiçbir ilişkisi olmayan bu ittifakın, seçmenin kapısını çalmak diye de bir dertleri yok.

 

Hatırladıklarında belki giderler. Tabii, bu süre içinde iç kanamadan gitmezlerse…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.