Asfalt ağladı be!..

Sesli Dinle
A -
A +

“İçeride dolaşırken herkesin dilinde ‘İtalya’ya geldik…’ esprisi vardı. Gazeteci Can Ataklı, fabrikada üretim yapılmadığını, arabaların İtalya’dan gemilerle Gemlik’e getirildiğini iddia etmişti. Ataklı yanıltılmış olabilir. Çünkü fabrikada üretim durmaksızın sürüyor. 880 mühendis ve 3500’ü aşkın işçi çalışıyor… Yirmi saatte -bir günde- 130 adet Toggüretiliyor. Bu rakamın 280’e çıkarılması planlanıyor…”

 

Bu satırlar önceki gün aldığı davet üzerine bir grup gazeteci ile birlikte Togg’un Bursa Gemlik’teki fabrikasını gezen İsmail Saymaz’ın.

 

Togg’un Gemlik fabrikasında üretilmeyip İtalya’dan gemilerle getirildiğini söyleyen Can Ataklı’nın yanıltıldığını söyleyerek aklayan İsmail Saymaz muhtemelen kendisinin katıldığı televizyon programında Togg'u hedef alarak sarf ettiği "Togg çok enteresan bir durum. Sanki bu toplum hiç araba görmemiş. Sanki bu toplum daha önce öküz arabalarıyla gidiyordu, sanki asfaltı Erdoğan döktü" sözleri için de bu davetteki kanaatleri üzerinden bir masumiyet altyapısı oluşturacaktır.

 

Bu ülkede yerli ve millî her hamleye aşağı kattan bakmaya alışmış olanların sanki tek sorumlulukları yukarı çıkmak isteyenleri paçalarından tutup aşağı çekmek.

 

MHP Genel Başkanı Bahçeli, siyasetin dışına da taşan bu engelli zihniyeti “Batı hayranlığına esir düşmüş çok tehlikeli bir zihniyetin ürünüdür. Bunların ne duruşu millî ne bakışı yerli ne de teşhisleri isabetlidir” diye tanımlamıştı.

 

Her fırsatta “Batı hayranlığına esir düşmüş bu taşeron ve hacizli bakış” ile yerli ve millî her hamleyi aşağılama, yok sayma gayreti içindeler. Bu kuşatmayı kırmanın en güçlü yolu açık ve aleni olarak yüzleşmeye davettir.

 

Saymaz’ın ziyareti bu anlamda “geçiyorken uğradım!..” türünden değil.

 

Gayretleri sadece iktidarı hırpalamak(!) için siyasete malzeme toplamakla sınırlı, “Temel sorun zihniyet meselemiz. Analitik, eleştirel zihniyet yokluğu, dün akla gelmediği gibi bugün de sormak aklımıza gelmiyor” diyenlere “analitik ve eleştirel” bir meydan okumadır.

 

Her fırsatta Togg içinde ağzına geleni söyleyen Saymaz’ın muhatapları tarafından ikna turuna(!) davet edilmesi bir ispattan ziyade bir meydan okuma ve sahada “yüzleşmeye davet”tir.

 

Davet sürecinde görerek, temas ederek rakamlar, çalışanlar ve üretim bantlarıyla yüzleşen Saymaz’ın davet sonrası yaptığı "Kuşkusuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ısrarı olmasa Togg’un doğup yaşaması mümkün olmazdı. Fakat artık Togg’u siyasi rekabetin nesnesi olmaktan çıkarmalıyız. Nihayet millî servetten söz ediyoruz. Erdoğan bugün var, yarın yok. Togg'u siyasallaştırmaktan kaçınmak ve toplumsallaştırmak gerekir" değerlendirmesi arkada bıraktığı haksız eleştirilerden geri dönme ve “helallik” alma olarak değerlendirilebilir mi?..

 

Ama bakalım mahalleli bu makas değiştirmeyi nasıl değerlendirecek!..

 

"Kuşkusuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ısrarı olmasa Togg'un doğup yaşaması mümkün olmazdı” diyen İsmail Saymaz farkında ya da değil. Medyaya yansıyan tek bir cümleyle Togg hakkındaki ‘Mahalle baskısı’yla filtrelenmiş “İtalyan göçmeni” yakıştırmasını da çöpe göndermiş.

 

“Asfalt ağladı be!..”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.