Takla atan fiyatlar ve sanal aracılar

Sesli Dinle
A -
A +

“Piyasalarda ihtiyaçtan daha çok spekülasyon ve manipülatif fahiş fiyat amaçlı ticaret gayreti var. Çok ciddi bir tamahkârlık ve açgözlülük uygulamaları gördük…” Bu tespitler önceki gün medya temsilcileri ile bir araya gelen Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın.

 

Bakan Bolat, Otomotiv sektöründe tebdil-i kıyafetle yaptıkları denetimleri anlatırken “Bir baktık ki yaklaşık 4 bin 800 kişi 50’den fazla araç satışı yapmış. Bunlar ya kendileri ya da galeriler de yanında çalışanlar ve akrabaları üzerinden yapılan satışlar. Savunma istendi, gerekli cezalar kendilerine gönderilecek” dedi.

 

Otomotiv sektöründe “Plaka Kardeşliği” uygulayan fırsatçıların bazı gıda tedarikçilerinin “Etiket Kardeşliği” uygulamasından ilham almış görünüyor.

 

Pandemi döneminde yükselen ve yüzde 78’lere tırmanan enflasyon bütün mal ve hizmet fiyatlarıyla birlikte gıda fiyatlarını da artırdı. Üreticilerin artan giderleri karşısında mecburen zam yapmak zorunda kaldığı ürünler vatandaşın sofrasına fiyatı katlanarak geldi.

 

Bir tarafın mutlu olması beklenirken şaşırtıcı biçimde “Üretici-tüketici” iki taraftan da şikâyetler artınca tedarik zincirinin “ara kademesindeki aktörler” sorgulanmaya başlandı.

 

Fahiş fiyatlar, tohum fiyatları, gübre fiyatları, köylünün kullandığı mazot ve iş gücü dolayısıyla artan maliyetlerin yansımasından değil. Ürünün tarladan market ve pazara inerken bazı aracıların tedarikte kurguladığı “sanal aracılar zinciri” ve fiyatları belirlerken bazı marketlerin “etiket kardeşliği” uygulaması olduğu fark edildi.

 

Bu dalgalanmalar ile mevsimi yarı ederken, nihayetinde suistimalleri önlemek için denetleyici kurumların hassasiyetini artırması gerekiyor. Fiyat denetleme sorumluluğunun "Ticaret Bakanlığı'nın geliştirdiği 'Hal Kayıt Sistemi' uygulamasını akıllı telefonuna indirip karekod üzerinden fiyatının fahiş olduğunu fark ettiği ürünün kaça alındığını, nereden ne zaman ne miktar alındığını gördüğünde şikâyette bulunmasının” tüketiciye yüklenmesi çok da sahada karşılığı bulunmaz.

 

Devlet teşekkülü olan Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) başta hububat olmak üzere tarımsal ürün piyasalarını düzenleyerek “üretici ve tüketiciyi koruyacak tedbirleri” alması daha etkili ve uygulanabilir bir yoldur.

 

Nitekim, son dönemde rekabetçi olarak piyasaya göre yüzde 50’ye varan indirimle satılan ürünler Tarım Kredi Kooperatiflerine olan ilgiyi artırdı.

 

Tarım ve gıda ürünlerinde fırsatçılara karşı piyasa şartlarına uygun ürün satışı yapan “Tarım Kredi Kooperatifi marketleri” vatandaşa âdeta nefes oldu. Başta hububat olmak üzere birçok ürünü piyasa fiyatlarının altında satan Tarım Kredi Kooperatifleri marketleri vatandaşlardan büyük ilgi görüyor.

 

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, birçok üründe hasat dönemi başlarken çiftçilerin ürününe düşük fiyat veren tüccar veya diğer piyasa aktörleri yerine TMO’ya satmak istediğini belirterek, “Toprak Mahsulleri Ofisi acilen alım merkezlerini artırarak, gerekirse yığma olarak alım yapmalı. Çiftçilerimiz tüccarın insafına bırakılmamalıdır” diyor.

 

2 milyonluk çiftçi nüfusunun yaklaşık yarısı 2 hektar ya da daha küçük arazileri işleyen ailelerden oluşan Türkiye’de kooperatifler gibi örgütlenmelerin eksikliği, çiftçilerin alım gücüyle beraber ürün satışını da teslimiyetçi bir yola sokuyor.

 

TÜİK verilere göre yüzde 69 gıda enflasyonu ile Türkiye’yi yıllık gıda enflasyonunda beşinci sıraya tırmandıranda kooperatifler gibi örgütlenmelerin eksikliğidir.

 

Eğer tarladan çıkan ürün için üreticiye ödenen fiyat “Sanal Aracılar” üzerinden birkaç takla atarak raflara oturuyorsa bu eş, dost, akraba zincirini iştahlandıran “yasal ve sağlıklı aracı kurumların” piyasadaki noksanlığıdır.

 

Piyasanın regüle edilebilmesi noktasında alım ve satım işlemlerinin serbest rekabet ortamına uygun olarak TMO gibi kurumların yeterli seviyede piyasaya müdahalesi fırsatçılık ve stokçuluğu önlemek için en sağlıklı yoldur…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.