Tarladan gelen ses!..

Sesli Dinle
A -
A +
Ters giden işlerin envanterini çıkaracak değilim. Ama önceki gün “Çiftçi tarladan dert biçti, buğday tüccarın insafına kaldı “başlıklı haber can sıkıcı ve önümüzdeki günlerde çok konuşulacak.
 
Dünya gıda krizi korkusu içerisinde Ukrayna-Rusya arasındaki “Tahıl Koridorunun” tekrar açılmasına umut bağlarken ve bizde buğday ve arpada elde edilen ürün rekoltesinin tahminleri geride bırakarak 21 milyon tonu aşması beklenirken “Buğdayını TMO’ya veremeyen üretici yok fiyatına tüccara satmak zorunda kalıyor” da ne demek?!.
 
Dünya Rusya’nın tıkadığı tahıl koridorunu konuşurken biz de çiftçinin elinde kalan tahılını konuşuyoruz. “Buğday üretimi rekora koşuyor, Hükûmet sezon başında taban fiyatını kilo başına 8 lira 25 kuruş olarak açıkladı. Ürününü tarladan kaldıran çiftçi TMO’nun kapısını çaldı. Ne var ki kurum yeterli alım yapamadı. Üretici tüccarın insafına kaldı. Fiyatlar fırsatçı elinde geçen yılın altına inerek 5 liraya kadar düştü…”
14 Temmuz 2023 günkü “Takla atan fiyatlar ve sanal aracılar” başlıklı yazımızda, tarım ürünlerindeki fahiş fiyatları; tohum fiyatları, gübre fiyatları, köylünün kullandığı mazot ve iş gücü dolayısıyla artan maliyetlerin yansımasından değil; ürünün tarladan market ve pazara inerken bazı aracıların tedarikte kurguladığı “sanal aracılar zincirinin” belirlediğini yazmıştık.
 
Devlet teşekkülü olan Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) başta hububat olmak üzere tarımsal ürün piyasalarını düzenleyerek “üretici ve tüketiciyi koruyacak tedbirleri” alması üreticiyi koruyacak daha etkili ve uygulanabilir bir yol olduğu yazılıp söylendi. Zaten işi bu…
 
Nitekim, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, birçok üründe hasat dönemi başlarken çiftçilerin ürününü; düşük fiyat veren tüccar veya diğer piyasa aktörleri yerine TMO’ya satmak istediğini belirterek, “Toprak Mahsulleri Ofisi acilen alım merkezlerini artırarak, gerekirse yığma olarak alım yapmalı. Çiftçilerimiz tüccarın insafına bırakılmamalıdır…” diye erken uyarıda bulunmuştu.
 
2 milyonluk çiftçi nüfusunun yaklaşık yarısı 2 hektar ya da daha küçük arazileri işleyen ailelerden oluşan Türkiye’de Kooperatifler gibi örgütlenmelerin eksikliği, çiftçilerin alım gücüyle beraber ürün satışını da teslimiyetçi bir yola sokuyor.
 
Aylar öncesinden yapılan bu uyarılara rağmen bugün sahadaki durum nedir?
 
TMO’nun alım fiyatı 8,25’ten 400 ton kotası olmasına rağmen Ofis’e bir ton bile satış yapamayan bir üretici “Ben de buğdayı geçen yılın çok altında, 5,45 TL’ye tüccara vermek zorunda kaldım. Bu durum çiftçiye darbe aracıya avantaj oluyor…” derken, büyük değerlendirme tablosu ise farklı değil, tarladan gelen ses:
 
Şu an ofis önünde buğdayını satmak için sıraya girenler türlü bahanelerle geriye çevriliyor. Çünkü ofis geçtiğimiz yıl Rusya ve Ukrayna buğdayı ile ambarları doldurmuştu. Yani yerli üretecinin buğdayına ambarda yer yok… Rekolte tahminleri ortada iken fiyatlara müdahalede de geç kalındı. Yarın ne kadar çıkarsa çıksın çiftçi bundan yine faydalanamayacak. Çünkü çoktan ürünü elinden çıkardı…”
Bu topal uygulama bir kez daha ortaya koydu ki; TÜİK verilerine göre yüzde 69 gıda enflasyonu ile Türkiye’yi gıda enflasyonunda beşinci sıraya tırmandıran temel sebep; yüzü çiftçiye dönük “Tedarik ve satış örgütlenmelerin eksikliğidir.”
 
Eğer tarladan çıkan ürün için üreticiye ödenen fiyat “Sanal Aracılar” üzerinden operasyon çekilerek birkaç takla atıp raflara oturuyorsa bunun müsebbibi “Yasal ve sağlıklı aracı kurumların” piyasadaki noksanlığıdır.
Piyasada alım ve satım işlemlerinin serbest rekabet ortamına uygun olarak yürümesi TMO gibi kurumların yeterli seviyede piyasaya müdahalesi ile mümkün.
 
Bakalım dünya gıda krizi korkusu ile hop oturup hop kalkarken, ülkemdeki bolluk ve berekete rağmen çiftçinin ürününü geçen yılın bile altında bir fiyatla tüccara satmak zorunda kalmasını TMO nasıl izah edecek?..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.