Gemisinin kurtardığı Kaptan!

A -
A +

Çok düşündüm, yazımın başlığını atarken; zira bu “ters çevirdiğim” sözün doğrusu; “Gemisini kurtaran kaptan” idi…

 

Ama 2 Nisan gecesi Fenerbahçe Stadı’nda yaşanan ve TV ekranlarından gördüklerimle, dinlediklerim, bana “o sözü tersine çevirmemin gerekli olduğunu” gösterdi.

 

Birçok meslektaşım yazılarında “o heybetli genel kurul için” haklı olarak “Dağ fare doğurdu” dediler ama daha 24 saat geçmeden “fare bile” doğmadı…

 

Federasyon, Süper Kupa finaline çıkmak için “Fenerbahçe’nin ‘erteleme ve yabancı hakem’ şartlarının ikisini de reddettiği hâlde… Ali Koç yönetiminden, statlarını dolduran coşkulu mahşeri kalabalığın arzu ve isteklerinin aksine, “haftalardır koparılan ‘Süper Lig’den çekilme’ kıyametinden çok uzak” bir karar çıktı.

 

Yarınki, “hasılatı deprem felaketzedelerine gidecek” final maçına, “U19 takımı 9 futbolcu ile çıkacak… İlk 15 dakika geçmeden, 3 sarı lacivertli futbolcu da “üst üste görecekleri kartlar” ile hakem tarafından “zorunlu olarak” oyundan ihraç edilecek… Fenerbahçe “6 kişi kaldığı” için hakem oyunu bitiren düdüğü çaldığında, “çok farklı bir skor” ortaya çıkmamış olacaktı…

 

Eee, “Süper Lig’den çekiliyoruz” diye başlatılan ve işe “FIFA’ları ve UEFA’ları da karıştırarak” hazırlanan “büyük” kampanya, “bu sonuç” ile neye ve de kime yaradı?..

 

Trabzonspor maçından sonra Disiplin Kuruluna sevk edilen futbolcuların ‘bazılarının en az cezalarla, bazılarının da cezasız kurtulmaları” sağlandı, o kadar!..

 

Amma, “bu acı tablodan galip çıkan” da vardı… Tribünlerde “istifa sesleri” duyulan ve “aday olmayacağını” açıklayan Ali Koç Başkan; stadyumdaki genel kurulda “kahraman” olarak ilan edildi ve büyük bir coşku ile alkışlandı.

 

Babası Rahmi Koç’un “Holdingimize zarar veriyor, bırak” nasihatinin medyada yayınlanmasına rağmen, neredeyse “bir önerge verilse” o genel kurulda “Ali Koç hayatı boyunca Fenerbahçe Başkanı olacaktır” kararı bile çıkabilirdi; tüzüğün ilgili maddesi “oy birliği ile” değiştirilerek…

 

Ortada idi ki, “Süper Lig’den çekileceğiz” diye başlayan kampanya sonunda sadece Ali Koç’a yaramıştı… “Başkanlığa aday olacağını açıklayan” Sadettin Saran’ın bile konuşma talebinin reddedildiği Genel Kurul da…

 

Öyle bir genel kurul ki; “kurul başkanı” yerine, “’yönetimince verilen kulüp için ‘hayati önem taşıyan önergesi’ sorgulanacak ve karar verilecek” kulüp başkanının “bizzat yönettiği” bir genel kurul…

 

Helal olsun, Ali Başkan, “Fenerbahçe kurtuldu mu, aylardan beri şikâyet ettiğin” tablodan?

 

Bu sorunun cevabını, konuşmanızda, bizzat siz verdiğiniz; “Değişen hiçbir şey yok…”

 

Yani, tablo, aynı tablo ama “Başkan” kahraman ve de “başkanlıkta kalmalı!..”

 

Anlaşıldı ki, Kaptan, gemiyi kurtaramıyor ama gemi kaptanını kurtardı!..

 

Gemisinin kurtardığı Kaptan!

Ali Koç’a mesaj...

Bir okuyucumdan gelen e-postayı, “noktasına, virgülüne dokunmadan” Uluçmarket’e alıyorum…

 

“Selamlar Öcal Bey, Fenerbahçeliler maçımız ertelensin diye ağlayıp duruyorlar. GS’nin 2000 yılında bütün maçları ertelendi deyip yalan söylüyorlar ama gerçek başka! Bunları dile getirin Lütfen…

GALATASARAYIN 2000 YILI MAÇ TRAFİĞİ

2 Mart 2000 B. Dortmund-GS

 

5 Mart 2000 Antalyaspor-GS

 

9 Mart 2000 GS-B.Dortmund

 

12 Mart 2000 GS-Bursaspor

 

16 Mart 2000 Mallorca-GS (ÇF)

 

19 Mart 2000 GS-Göztepe

 

23 Mart 2000 GS-Mallorca (ÇF)

 

26 Mart 2000 GS-Fenerbahçe

 

1 Nisan 2000 Erzurumspor-GS

 

6 Nisan 2000 GS-L. United (YF)

 

9 Nisan 2000 GS-Gençlerbirliği

 

14 Nisan 2000 Beşiktaş-GS

 

20 Nisan 2000 L. United-GS (YF)

 

23 Nisan 2000 GS-Denizlispor

 

29 Nisan 2000 Vanspor-GS

 

3 Mayıs 2000 GS-Antalyaspor

 

7 Mayıs 2000 GS-Kocaelispor

 

12 Mayıs 2000 Altay-GS

 

17 Mayıs 2000 Arsenal-GS (Final)

 

21 Mayıs 2000 İstanbulspor-GS

 

Saygılar, iyi çalışmalar…

 

Uğur Kurucuk… Bir okurunuz”

 

*Öcal Uluç’un notu;

 

“Yorum yok!..”

ŞAKA!

Galatasaray, Ali Koç Başkan’ın “Galatasaray sadece futbol kulübüdür” olarak özetleyeceğim sözlerini “haklı çıkarmakta” devam ediyor!..

 

Kadınlar basketbolunda, hem de deplasmana gelen Fenerbahçe önünde yaşanan “109-71’lik son hezimet” bilmem ki, “şimdiden ‘futbolcu transferi peşinde koşan’ en tepedeki yöneticilerin” yüzlerini kızartmıyor mu?..

 

Hemen hemen her hafta, “aynı konuda” yazı yazarken, ben, Galatasaray’ın basketbol, voleybol takımlarında oynayan ve salonlardan “başları önde ayrılan” sporcularına acıyorum… Ne yazık ki, medyamızın “anlı ve de şanlı Galatasaray yazar ve yorumcularından” tek kelime yok…

 

Galiba, onlar da “Galatasaray’ı sadece futbol kulübü olarak” görüyorlar; çok yazık!..

 

Türkiye’ye “kulüp voleybol ve basketbolunu getiren” Galatasaray’ın “bugün” voleybol ve basketbol şubelerine ayrılan bütçelerinin, “Ndombele’ye her yıl ödenen paranın belki de yarısı kadar olmaması” acaba neden umurlarında değil?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Köln den Murat 6 Nisan 2024 14:43

Merhaba sayın Öcal Uluç Demek Ali Koç'un ve FB camiasının 100.yıl kupa diye verdikleri değer bu. Bunun için mi Riyadta yaygara kopardılar? Size soruyorum: TS-FB maçını kim kazandı ki bu kaos oluşturuluyor? Bu olaylar Avrupa kupa maçında olsaydı, o tekme atan futbolcular 6 ay ceza alırdı. Sezon başından beri Koç tiyatrosu izliyoruz. Sizin okurunuz Murat Çınar