Aslında yazımın başlığı “Ne yapsın Hasan Arat / İşte Ahmet Nur Çebi’den kalan hasat!” olmalıydı. Ama “çok uzun olacağı için, ‘Ne yapsın Hasan Arat’ olarak” kaldı…
Hasadın Türk Dil Kurumu Sözlüğündeki karşılığı; “Ürün kaldırma, ekin biçme işi / Bu yolla elde edilen ürün” idi.
Ortada, “Hakkı olanın da olmayanın da kolayca faydalandığı, sahipsiz, hiç kimsenin korumadığı mal mülk kaynağı” anlamına gelen “Yağma Hasan’ın böreği” sözünü hatırlatan acı bir tablo vardı ve de 8,4 milyar borç!..
İşte, başkan Arat’ın açıklamalarından sadece iki gün sonra, “Hasadın ne olduğu” bir defa daha ortaya çıktı…
“Hasan Arat’tan eski yönetime bombardıman” başlıklı haberimizden “aynen” alıyorum; “Beşiktaş’ın stadının altında tekstil imalathanesi olduğunu açıklayan Hasan Arat, ‘Bir bomba daha. Bunu geçen hafta öğrendik. Hem de başka takım malları da üretiliyor. Kira da ödenmiyor, personelin yemeğini de Beşiktaş veriyor. Böyle bir şey olamaz, içim daraldı’ dedi.”
Beşiktaş stadyumunun altından çıkan “çakma forma atölyesinde nelerin yapıldığına dair” bilgiler de, “Detaylar akıllara zarar” başlıklı haberimizde yer alıyor ve “yıllardan beri süregelen sadece camiada değil, ülkede şaşkınlık oluşturacak büyük bir skandalı” ortaya koyuyordu…
Dahası üretilenler arasında, dünyaca ünlü takımların tekstil ürünleri de vardı.
Arat, “Atölyenin kira ödemediğini, atölye personelinin yemeğini Beşiktaş Kulübü’nün verdiğini” de açıklamıştı.
“Kendi” statlarının altında “böyle bir çarkın işletilmesine, bugünlere kadar ‘nasıl’ izin verildiğinin ve de bunca zaman dönen çarkın ‘neden’ öğrenilemediğinin” izahını yapmaları gerekmiyor muydu?..
Bir “Evet” daha; “nasıl” ve “neden” soruları cevap bekliyor!..