NATO Zirvesi’nin gündemi Ukrayna

Sesli Dinle
A -
A +

Önümüzdeki hafta Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta yapılacak olan NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’nde ele alınacak en önemli konu başlığı Ukrayna gelişmeleri olacak. 2008’deki Bükreş Zirvesi’nde alınan kararlar çerçevesinde İttifak’ın -Gürcistan’la birlikte- üyelik perspektifi sunduğu Ukrayna’nın NATO’ya üye olmak için yoğun bir çaba içinde olduğu gözlemleniyor. Fakat Vilnius Zirvesi’nde bu ülkenin üyeliğe davet edilmesi iki temel sebeple mümkün değil.

 

Birincisi, hâlihazırda Rusya ile savaş hâlinde bulunan bir devletin üyeliğe kabul edilmesi NATO ile Rusya arasında bir savaş çıkması anlamına gelir. Zira NATO Antlaşması’nın 5. Maddesi, üyelerden herhangi birine yapılan silahlı bir saldırıya İttifak’ın diğer üyeleri tarafından topluca karşılık verilmesi hükmünü içeriyor. Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın 51. Maddesinde düzenlenmiş olan “müşterek meşru müdafaa” ilkesine dayanan 5. Maddenin uygulanmazsa NATO varoluş sebebini kaybeder. Uygulanırsa Üçüncü Dünya Savaşı çıkar. Hâl böyle olunca, elan Rusya ile çatışmakta olan Ukrayna’nın şu an için NATO üyesi olması mümkün değil.

 

İkincisi, Ukrayna’daki Savaş sona erse de bu devletin NATO’ya alınmasına karşı çıkan üyeler mevcut. Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky yaptığı son açıklamalarda, savaştan sonra ülkesinin İttifak’a üye olarak alınmasını beklediğini ifade ediyor. Bükreş Zirvesi’nden bu yana geçen 15 yıl içinde Rusya, Gürcistan ve Ukrayna’nın NATO üyeliğine izin vermeyeceğini defalarca vurguladı. Buna engel olmak için 2008’de Gürcistan’a askerî müdahalede bulunan Rusya, ardından Ukrayna’nın Kırım bölgesini işgal etti. Bir yılı aşkın bir süredir de Ukrayna’yla savaşıyor. Moskova’nın gelecekte bu tavrını değiştireceğine dair en ufak bir emare yok. Yani Rusya-Ukrayna savaşı sona erdikten sonra da hiçbir hâl ve şartta Rusya’nın Ukrayna’nın NATO üyeliğine izin vereceği düşünülemez. Hatta muhtemel bir Rusya-Ukrayna barış antlaşmasının maddelerinden birinin de Ukrayna’nın NATO’ya girmekten vazgeçmesiyle ilgili olabileceği düşünülebilir. Dolayısıyla, Vilnius Zirvesi’nde Rusya’nın hiçbir zaman izin vermeyeceğini bile bile Ukrayna’ya üyelik daveti veya savaştan sonra üyelik garantisi verilmesine birçok üye hayır diyecektir.

 

Elbette NATO’nun bir teşkilat olarak alacağı kararlardan bağımsız olarak ABD ve İngiltere gibi devletlerin Ukrayna’ya “güvenlik garantileri” vermesinin önünde bir engel bulunmamaktadır. Ama unutmamak lazım ki, böylesi garantilerin Rusya ile bu ülkeler arasında doğuracağı gerginlikler NATO’yu da doğrudan ilgilendirecek durumların ortaya çıkmasına yol açabileceğinden son derece risklidir.

 

Ukrayna başlıca gündem maddesi olsa da Vilnius Zirvesi’nde NATO üyeleri aslında Ukrayna savaşı üzerinden Rusya’ya karşı tutumlarını sertleştirmeyi de tartışacaklar. Geçen yıl Madrid’de yapılan toplantıda alınan kararlar çerçevesinde NATO üyelerinin Geliştirilmiş İleri Mevcudiyet adı altında Litvanya’da konuşlandırılmış müşterek askerî birliğe katkılarının artırılması öngörülmüştü. Son bir yıl içinde ABD, İngiltere, Fransa, Kanada ve Almanya yüksek hazırlık seviyesindeki birliğe katkılarını artırmakla beraber askerlerini kendi üslerinde tutmayı sürdürüyorlar. Diğer NATO üyelerinden ise henüz bir destek gelmedi. Litvanya’daki NATO askerlerinin ve silahlarının sayısının artması Moskova tarafından “kabul edilemez” bulunuyor. Bu da ister istemez birçok NATO üyesinin Geliştirilmiş İleri Mevcudiyet’e yapmaları beklenen katkı konusunda beklenenden yavaş hareket etmelerine yol açıyor. Diğer yandan, yine Madrid’de alınan kararlar çerçevesinde tarihinin en büyük Hava-Deniz müşterek askerî tatbikatını geçtiğimiz aylarda gerçekleştiren NATO’nun, buna benzer adımları ileride de atmak için Vilnius’ta yeni kararlar alması beklenebilir.

 

Finlandiya’nın üye olarak ilk kez katılacağı Zirve’de İsveç’in yer alamayacağı artık kesinlik kazandı. İsveç’in NATO’ya katılımıyla ilgili antlaşma 31 NATO üyesinden 29’u tarafından onaylandı. Türkiye’deki gibi Macaristan’da da parlamento henüz antlaşmayı onaylamış değil. İsveç geçen yıl Madrid’de verdiği taahhütleri yerine getirmediği müddetçe Ankara’nın tavrı değişmeyecek.

 

Vilnius Zirvesi’nde Türkiye terörle mücadele konusunda NATO üyelerinin daha kararlı bir tutum içinde bulunmalarını bir kez daha talep ederek, Zirve kararlarında bu konuyla ilgili tüm üyeleri bağlayacak net ifadelerin yer alması için çaba gösterecek. Madrid sonuç bildirgesinde yer alandan daha kapsamlı bir terörle ortak mücadele mekanizmasının Vilnius’da oluşturulması zor gözüküyor. Ankara’nın, Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütlerine ABD başta olmak üzere NATO üyeleri tarafından verilen desteğin ortadan kalması için yürüttüğü diplomatik girişimler de Vilnius’ta devam edecek.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.