"Azîzân'ın talebesi ol!"

A -
A +

Yakub-i Çerhi hazretleri bir rüya görür. Ona "Azîzân'ın mürîdi [talebesi] ol!" derler... O da Behaeddin-i Buhari hazretlerine gider!..
Evliyanın büyüklerinden Yakub-i Çerhi hazretleri, "Silsile-i aliyye"nin on yedincisidir. Kâbil yolu üzerindeki Çerh köyünde doğdu. 1447 (H.851) senesinde Hılfetû'da vefât etti... Kendisi şöyle anlatır:
Allahü teâlânın inâyetiyle bu fakirde erenler yoluna girmek arzusu doğunca, hemen Behaeddin-i Buhari [Şah-ı Nakşibend] hazretlerine gittim. Bana; "Biz azîzânız" buyurdu. O anda hatırladım ki; bir ay kadar önce gördüğüm rüyâda bana; "Azîzân'ın mürîdi [talebesi] ol!" demişlerdi... Teveccüh buyurdular. Onun kerem ve iltifatları beni saadete gark etti. Gördüm ki, mürşidim kâmildir. Çeşitli vakalar ve gaybi işaretlerden sonra, Kur'an-ı kerimi açıp bir âyeti işaret tutmak istedim; "O Peygamberler Allah'ın hidayetine eriştirdiği kimselerdir, sen de onların gittiği yoldan yürü..." mealindeki âyet-i kerime çıktı, bağlılığım kat kat arttı...
Tereddüt içinde bulunduğum günlerden idi. İçimde öyle bir fırtına koptu ki, hemen Behaeddin-i Buhari hazretlerinin huzuruna kavuşmak için Kasr-ı Ârifan'a gittim. Behaeddin-i Buhari hazretlerinin evlerine yaklaştığım zaman; yola çıkmış, beni beklemekte olduğunu gördüm. Beni yanına oturttu. Namaz kıldıktan sonra buyurdu ki:
-İlim iki kısımdır. Biri kalb ilmi; bu ilim, en faydalı olan ilimdir. Bu ilmi nebiler ve resuller öğretir. Diğeri lisan ilmidir. Bu ilim de Allahü teâlânın insanoğluna hüccetidir. Batın ilminden sana bir pay erişmesini ümit ederim... Sadakat ehliyle oturduğunuz zaman, dikkatli olun. Çünkü onlar, kalblere girip himmetinize bakarlar. Biz, kendi kararımızla kimseyi kabul edemeyiz. Böyle memuruz. Bakalım bu gece bize ne işaret buyurulur. Eğer seni kabul ederlerse, biz de kabul ederiz...
Ömrümde o gece kadar çetin ve zor bir gece geçirmedim. Saadet kapısının yüzüme kapanmasından korktum. Sabah namazını hocamla beraber kıldım. Namazdan sonra;
-Sana müjdeler olsun, kabul işareti geldi. Biz insanları az kabul ederiz. Kabul ettiğimiz zaman da geç kabul ederiz. Tâ ki gelenlerin nasıl geldiği ve zamanının gelmiş olduğu belli olsun, buyurdu... Halifesi Alâüddin-i Attar ile sohbet etmemizi emretti. Ben de onun yanına gittim ve vefatına kadar sohbetlerinde kaldım...
Yakub-i Çerhi, Alâüddîn-i Attâr hazretlerinin sohbetinde yetişip kemâle geldi ve onun halîfesi olarak insanlara doğru yolu gösterdi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.