Beş yüz yıllık ibadet!..

A -
A +
Benî İsrâil'de bir âbid vardı. Allahü teâlâya beş yüz yıl ibâdet etmiş idi. Son nefesini secdede iken vermek istiyordu ve o halde vefat etti...
Din büyükleri buyuruyor ki: "Gerçek nimet, âhiret saâdetine ulaştıran şeylerdir. Diğerlerine nimet demek mecâzîdir. Îmân, ilim, sâlih amel, güzel ahlâk, sıhhat, âfiyet, evlât ve diğer nimetlerin hepsini Allahü teâlâdan bilmeli, söz, iş ve mal ile Allahü teâlâya kulluk ederek şükrünü edâya çalışmalı, verdiği sayısız ni'metleri, kötülük ve günâhta kullanmamalıdır!.. Allahü teâlânın nimetleri sayılamayacak kadar çoktur. Bu bakımdan nimete şükretmek kolay değildir. O halde şükretmek büyük nimet olmaktadır. Şükretme nimetine de şükretmek lâzımdır..."
***
Benî İsrâil'de bir âbid (çok ibâdet eden kimse) vardı. Allahü teâlâya beş yüz yıl ibâdet etmiş idi. Küçük bir adanın üstünde bulunurdu. Adanın denize yakın kısmında, bu âbid için tatlı su akardı. Allahü teâlâ bu pınarın yanında bir de nar ağacı yaratmıştı. Bu ağaçta her gün bir nar yetişirdi. Âbid her akşam, o pınardan su alır ve o bir narı koparır ve orucunu açardı. Namaz kıldığı zaman duâsı, "Yâ Rabbî, öldüğüm zaman, rûhumu secdede iken al ve hiç kimseye beni defnetmelerini buyurma ki, kıyâmette secdede iken kalkayım" idi. Allahü teâlâ, duâsını kabûl eyledi ve secdede iken vefat etti...
Allahü teâlâ kıyâmette onu diriltir ve "Kulumu, fadlım, ihsânımla Cennete götürün" buyurur. O âbid, "Ben ihsânla değil, amelimle Cennete girmek isterim" der. Allahü teâlâ, "Ey meleklerim, kulumu, üzerindeki nimetlerimle beraber hesâba çekiniz, onun yaptığı taat beş yüz yıllıktır" buyurur. Melekler, hesâb ederler. Ölçerler ve yalnız göz nimetini, beş yüz yıllık ibâdetten fazla bulurlar. Allahü teala "Ey kulum, Cehenneme git!" buyurur. Melekler onu Cehennem tarafına sürüklerler. O zaman, "Yâ Rabbî, beni kendi fadlın, ihsânın ile Cennetine al" der. Allahü teâlâ buyurur ki: "Ey kulum, seni yoktan kim yarattı?" "Sen yarattın, yâ Rabbî." "Benim bu yaratmam senin tarafından mı, benim ihsânımla, rahmetimle mi oldu?" "Senin rahmetinle oldu yâ Rabbî." "Karalardan çok uzak adada, tatlı su yarattım. Senede bir defa meyve veren nar ağacından, her gün bir nar bitirdim. Sonra rûhunu secdede almamı istedin, öyle yaptım. Bütün bunları senin için kim yaptı?" "Hepsini sen yarattın, yâ Rabbî." Bu cevaptan sonra Allahü teala ona şöyle buyurur: "Şimdi benim rahmetim ve fadlım ile Cennete gir!"
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.