15 şehir (bölge) hastanesi için bir öneri
Bir sene önce temeli atılan 15 bölge hastanesiyle ilgili düşünce ve önerimi Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımıza ve bu hastanelerinin yapımını üstlenen tüm mercilere iletmek istiyorum.
Türkiye'de ve dünyada sağlığı bekleyen problemleri 30 yıldır irdeleyen bir hekim olarak sağlıkta "hasta memnuniyeti" konusunda çıkmaza girilmemesi için iki üç yıl içerisinde her bir bölge hastanesine istisnasız en az 100'er akupunktur doktoru istihdam edilmesinin olmazsa olmaz bir gereklilik olduğunu belirtmek istiyorum.
Türkiye'de akupunkturun duayeni Uz. Dr. Nüzhet Ziyal Hocama öneri getirerek 1993 yılında Türkiye'de ilk defa akupunktur kursu başlatılmasına vesile oldum. İlerleyen yıllarda Ankara Gazi, İstanbul Yeditepe gibi üniversitelerde açılan kurslarda o zamandan bu zamana 100 hekimin doğrudan 900 hekimin de dolaylı olarak akupunktur sertifikası almasına vesile oldum. Buna rağmen ülkemizdeki akupunktur doktorunun yetersizliğini sanırım sırf Almanya'da 35 bin akupunktur yapan doktor olması açıklayacaktır.
Yine Sayın Osman Durmuş'un Sağlık Bakanlığı döneminde kendisiyle görüşerek akupunktur tedavisini "tedavi hizmetleri" kategorisinden alıp "temel sağlık" bölümüne bağlatılmasına vesile oldum. Bu vesileyle konuyla ilgilenip hemen icraata geçiren Sayın Durmuş'a da teşekkür ediyorum.
Yine Hilton Oteli 2005 yılında satışa çıkarıldığında bu otelin işletmesine talip oldum. Yabancı devlet başkanları ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin sadece bel ve boyun problemlerini, romatizmal rahatsızlıklarını, nöropatik rahatsızlıklarını tedavi ederek bile İstanbul'un alternatif sağlık merkezi haline getirileceğini söyledim.
Yine 12. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın en samimi iki arkadaşını tedavi ettim. Çin Tıbbını araştırmak için Çin'e giden önceki Sağlık Bakanımız Prof. Dr. Recep Akdağ'ın profesör bir arkadaşı ise bizim akupunktur kursiyerimizdi.
Dolayısıyla ülkeme sevgim, devletime ve milletime bağlılığım; 12 senedir ülkeme yaptığı büyük hizmetlerden dolayı takdir ettiğim Cumhurbaşkanımız ve değerli kadrosunun başarısına başarılar katması için olmazsa olmaz olduğunu düşündüğüm bu önerimi buradan kendilerine iletmeyi milli bir görev addediyorum. Bu konuda üzerime düşecek vazifeye de hazırım. Saygılarımla
Dr. İsmail Maraş-İstanbul
Ablamın ameliyatı için, şimdi hapisteyim
Feridun Ağabey, duyarlı olan bütün insanlara bu acı çığlığımı duyurmanız için size bu mektubumu yazıyorum.
2004 yılında ablamın ameliyat olabilmesi için istemeyerek de olsa "ekonomik suç" işledim ve şimdi 2004 yılından bu yana cezaevinde yatmaktayım. Ablamdan başka kimsem yok. Fakir olduğumuz için ablam da maddi bir yardım yapamıyor.
Kendim 56 yaşındayım. Gözlerimden de rahatsızım. Akciğerimden de ameliyat oldum. Üzerime giyecek kıyafetim yok. Çay şeker ve temizlik ihtiyaçlarımı param olmadığı için buradaki kantinden gideremiyorum. 40 beden pantolon, 46 beden ceket, 40 numara ayakkabı giyiyorum. Eğer hayırsever okurlarımızdan bana da yardım etmek isteyen olursa "İnebolu M. Tipi Kapalı Cezaevi Müşadiye Oda 3" adresime gönderebilirler. [Müşadiye: Hastanelerde karantinaya alınan insanların konulduğu mekân]
Deniz Dövdemir-İnebolu-Kastamonu
SGK ilaçlara niçin kota koyuyor?
Diş hekimiyim. Cezaevinde ve banka çalışanlarına ilaç yazdım, yazdığım her ilacı Adalet Bakanlığı ve banka sandığı ödedi. Aile Sağlığı Merkezinde ilaç yazıyorum, SGK kota koyuyor ve bazı ilaçları ödemiyor. Kurumlar ve bakanlıklar arası bu hizmet hatası neden? Lütfen hatırlatır mısınız?
Zafer Şahintürk-Diş Doktoru/Afyon