Tepemizdeki gerilim hattını kaldırın

A -
A +
İstanbul Kâğıthane ilçesi Mehmet Akif Ersoy Mahallesinden yazmaktayım. Yaklaşık 60 yıldır yaşadığımız sorun, tabiri caizse ömrümüzü yedi! Mahallemizdeki ilköğretim okulu da dâhil mahallemiz üzerinden ve tabii ki bizim evin üzerinden geçen yüksek gerilim hattı bize yıllardan beridir kâbus yaşatıyor. Şu an 49 yaşındayım. Ben 13 yaşında iken babam 49 yaşındaydı. Babama evimizin üzerinden geçen bu tel kalkacak mı diye sormuştum. "Devletimiz büyüktür yakında kaldırırlar" demişti. O rahmeti rahmana kavuştu. Yıllar geçti ve ben 49 kızım ise 13 yaşına geldik. Şimdi aynı soruya ben ne cevap vereceğimi bilemiyorum. 

Bizim mahalle genel olarak mütedeyyindir. Devlete sürekli zarar açan kimi mahalle ve semtlere demokrat görünme uğruna sınırsız hizmet yapılırken aynı devletin bizim mahalleyi unutması bizi üzüyor.

Mehmet Akif İlkokulunda 2000 çocuk okuyor. Sağlık hizmetleri tamam ama sağlıklı neslin yetişmesi de önemli değil mi? Enerji Bakanlığımız kendi bünyesinde âdeta devrim yaptı ancak bu gerilim hattının sorumlusu kurum 60 yıldır Enerji Bakanlığı bünyesinde ama hiç sorumluluk üstlenmiyor. Muhatap bulamıyoruz. Yüksek gerilim hattının sağlığa etkisini bırakın, kendi ömrü bile 30 yıl iken bu teller 60 yıldır değişmeden tepemizde. Bu teller planlanıp gerilirken İstanbul'un nüfusu birkaç milyondu. Ya şimdi? Bence sorumluluk ve yetki Büyükşehir Belediyesine devrolmalı. Çünkü millete hesabı siyasi yönetimler veriyor. İstanbul'un göbeğindeki bu çirkinliğin giderilmesini istiyorum. Evimde sağlıklı çocuk büyütmek için yazıyorum, çocuklarımızın okulunda sağlıklı okuması için yazıyorum. Her şeyi Başbakan'dan Cumhurbaşkanından beklemeyin. Siz de biraz millete yakın durun. İnsanımıza değer verin. Selam ve saygılarımı sunarım.
Bekir İnci-Kâğıthane/İstanbul

Bir de halk otobüsü şoförünü dinleyin

İstanbul'da bir halk otobüsünde şoför olarak çalışmaktayım. İETT vatandaşa o kadar taviz veriyor ki, sanki otobüs şoförlerinin ne can emniyeti var ne de söz söyleme. Öyle durumlarla karşılaşıyoruz ki vatandaş hemen bir yanlışlık olduğu zaman bizim hakkımızda bir mail atıyor, şikâyette bulunuyor. Anında bize cezai müeyyide uygulanıyor. Yani söz konusu şikayette ister haklı olalım ister haksız olalım Akbil parasından nakit olarak kesiliyor. Bu uygulamanın vatandaş için de uygulanmasını talep ediyorum.

25.09.2014 tarihinde 146 (Bakırköy-Boğazköy-Bahçeşehir) hattında çalışırken Bakırköy'den saat 12:50'de hareket ettim. 13:20 civarında Yenibosna İETT otobüs durağında yolcu alırken kimliği belirsiz kişilerce hem sözlü hem de kaba kuvvet olarak tacize maruz kaldım. Aynı şekilde devamlı diğer şoför arkadaşlar da maruz kalmaktadır. Kimi kendini bilmez yolcular tarafından söylenen argo sözler ve yapılan hakaretler katlanılacak gibi değil. Bir de toplu ulaşım araçlarında emniyet kemeri mecburiyeti getirildi. Eğer ki o gün benim emniyet kemerim takılı olsaydı, o yolcu benim ağzımı burnumu kanlar içinde bırakacaktı. Benim kullandığım araçta güvenlik kamerası olmadığından ve durakta güvenlik kamerası olmadığından bu kişileri tespit edemedim. Sahada çalışan birisi olarak İETT duraklarına da güvenlik kamerası takılması gerektiğini düşünüyorum. Saygılarımla.
B.D.-İstanbul

Ülkenize hâlâ faydalı olabilirsiniz

"Feridun Ağabey, ben ülkesini vatanını ve dinini çok seven bir vatandaşım. Ülkeme faydalı olabilmek için yıllar önce Amerika'ya gittim. Amacım iyi bir üniversitede okuyup, yabancı dil öğrenip döndüğümde ülkeme faydalı olmaktı. 10 yıl yurt dışında kaldım. Okuyabilmek için her işi yaptım. Kendimi mesleğimde geliştirebilmek için 27 ülke gezdim. Okumak için onca sıkıntıya katlanırken hep bunların bir gün biteceğini düşündüm. Mezun olup Türkiye'ye döndüğümde iyi bir işim olacaktı. Hem kendime hem ülkeme bir faydam olacaktı. Ancak bütün bunların bir hayalden ibaret olduğunu geç de olsa gördüm... İki senedir Türkiye'de iş arıyorum. Ana dilim gibi İngilizce biliyorum. İyi bir üniversitede iyi bir bölüm okudum. Ama nedense ülkemde iş bulamıyorum. Ülkemizde üniversite sayısı her gecen gün artıyor ve tabii mezun sayısı da. Peki, bu kadar eğitimli insan nasıl iş bulacak? Yeni üniversiteler açmak yerine yeni fabrikalar kurulsa..." diyen ve isminin yazılmasını istemeyen değerli okuyucumuz, hiç olmazsa okuduğunuz üniversiteyi veya eğitim aldığınız bölümü yazamaz mıydınız? Sadece İngilizceyi bilmek yeterli bir kriter olabilir mi sizce? Keşke ülkeyi terk edeceğinizi söylemek yerine branşınızı yazıp iş aradığınızı paylaşsaydınız. Henüz gitmediğinize göre yine de geç değil. Selamlar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.